İzlanda Başbakanı Katrin Jakobsdottir, ülkesinin vatandaş memnunluğunu öne koyan ekonomik model üzerinde çalıştığını açıkladı ve öteki ülkeleri de emsal siyasetleri benimseme daveti yaptı.
43 yaşındaki Başbakan, ekonomik büyüme odaklı siyasetlerin yerini, aile dostu, etraf odaklı siyasetlerin alması gerektiğini söylüyor.
London’daki Chatham House‘ta konuşan Jakobsdottir, vatandaşın vücut ve ruh sıhhatini önceleyecek bu modeli “mutluluk ekonomisi” olarak tanımlıyor.
Jakobsdottir, bu ekonomik modelin, gayri safi yurtiçi hasıladan çok toplumsal göstergeleri dikkate alacağını anlatıyor.
Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz de, mevcut ekonomik değerlendirmelerin, çağdaş toplumları şekillendiren, iklim değişikliği tesiri, eşitsizlik üzere ögeleri kapsamadığı için yetersiz kaldığı görüşünü savunuyor.
Stiglitz geçen ay Guardian gazetesine yazdığı yazıda, 2008 mali krizinin de “mevcut ekonomik verilendirmelerin yetersizliğini ortaya koyduğunu” savundu.
İzlanda Başbakanı Katrin Jakobsdottir de gelişen ülkelerin, yenilebilir güç kullanımı tarafında atılımlar yapması gerektiğini savunuyor.
350 bin nüfuslu ülke, Finlandiya, Norveç ve Danimarka’nın akabinde 4. sırada yer aldı.
Fakat Jakobsdottir, her ne kadar memnunluk oranında yüksek sırada olunsa da İzlanda’nın bu komşu ülkelerden daha fazla anti depresan kullanmasını örnek gösterdi ve “Depresyonu önlemek için spor ve sanat faaliyetlerini yaygınlaştırmalıyız” dedi.
Katrin Jakobsdottir, memnunluk ekonomisini, Yeni Zelanda lideri ve İskoçya Özerk İdaresi Başbakanı Nicola Sturgeon ile birlikte memleketler arası kamuoyu önünde de teşvik ediyor.
Sol görüşlü siyasetçi, merkez sağ partilerle koalisyon kurarak 2017 yılında Başbakanlık koltuğuna oturdu.
