Bir toplardamar hastalığı olan “venöz yetmezlik” yani “varis” 30’lu yaşlardan itibaren her insanı tehdit ediyor. Genetik faktörlerin çok tesirli olduğu hastalık, ömür kalitesini düşürmesinin yanı sıra estetik telaşlara sebep vermesinden dolayı psikolojiyi de olumsuz etkiliyor. Hem bayanlarda hem erkeklerde görülme mümkünlüğü bulunan varis hastalığı tedavi edilmediği takdirde bacak kaybına varacak sonuçlara sebep olabiliyor. Uzmanlar, tedavi için ise genelde sonbahar-kış periyodunun tercih edilmesinin altını çiziyor.
Varis konusunda yurtiçi ve yurt dışında çeşitli çalışmalar yapmış Acıbadem Fulya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk, hastalığın kesinlikle tedavi edilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Varis ve toplardamar hastalıkları 30’lu yaşlarda başlayan sinsi, yavaş ilerleyen hastalıklardır. Aylar boyunca hatta bir iki yıl içerisinde şikayetlerde ve görünümde besbelli bir değişiklik fark edilmezken hastalığın başlangıcından 5-10 yıl sonra ilerleme net fark edilebilir. Ailesinde varis hastalığı bulunanlar, uzun müddet sabit durmak zorunda kalanlar, hareketsiz hayat şekli, geçirilen gebelikler, şişmanlık ve bacaklarında müphem şikâyetleri olan şahıslar varis hastalığı riski açısından bir damar cerrahına başvurmalıdırlar.”
Ameliyatsız Tedavi ve Çabuk Düzgünleşme Süreci
Teknolojinin gelişmesiyle günümüzde varis tedavisinde büyük bir kademenin kaydedildiğini belirten Doç. Dr. Cem Arıtürk, “Bugün varis tedavisinde kullanılan lazer, radyo frekans, köpük ve yapıştırıcı üzere girişimsel tedavi prosedürleri gerek cerrahi müdahale olmaması gerekse de çabuk güzelleşme süreçleri sebebiyle çok tercih edilmektedir. Burada değerli olan bahis hangisinin daha uygun olduğu değil hangisinin hastaya daha uygun olduğudur. Bunun belirlenmesinde de hasta ve doktor arasında iyi bir bağlantı olması çok tesirlidir. Tüm bu süreçlerde hastalar hastaneden (bir sorun olmaması durumunda) tıpkı gün içinde (işlemden 4-6 saat sonra) taburcu edilmektedir. Bedende rastgele bir kesi süreci olmadığı için ağrı şikayeti çabucak hiç görülmemekte, enfeksiyon mümkünlüğü ortadan kalkmaktadır” dedi.
