Son devrin tanınan diyetlerinden olan su orucunun sıhhati tehdit ettiği ihtarında bulunan Uzman Diyetisyen Nihan Yakut, “Bu tıp bir diyet başta hipoglisemi olmak üzere baş ağrısı, mide bulantısı, bilişsel fonksiyonda bozukluk üzere yan tesirlere neden olacaktır” dedi.
Belli bir müddet yemek yemeden sudan diğer içecek içmeden yalnızca su tüketerek tutulan bir oruç çeşidi olarak bilinen ‘su orucu’ son vakitlerde tanınan diyetlerin başında geliyor. Kısa müddette fazla kilo kaybı yaşamak isteyen şahısların sıklıkla başvurduğu metotlardan biri olan bu diyetin sağlıklı sonuçlar sağlamayacağını tabir eden Memorial Bahçelievler Hastanesi’nden Uzman Diyetisyen Nihan Yakut, değerli ihtarlarda bulundu.
KALICI VE SAĞLIKLI SONUÇ ELDE EDİLEMEZ”
Bu diyetin moda haline geldiğini fakat tabipler tarafından önerilemeyeceğini belirten Uzman Diyetisyen Nihan Yakut, “24 ila 72 saat yahut bir haftalık uygulama kelam konusu. Fakat bir hafta uzun bir müddet. Kesinlikle uzman nezareti olması gerekiyor. Fakat her halükarda bu diyetin yanlışsız olduğunu söyleyemem. Yalnızca su tüketimi var ve kişi rastgele besin tüketmiyor. Yalnızca su tüketerek ve rastgele bir besin olmadan kalıcı ve sağlıklı bir sonuç elde edilemez. Kısa periyotta süratli lakin sıhhatsiz bir sonuç almaya yarar” dedi.
BİRÇOK HASTALIĞA DAVETİYE ÇIKARTIYOR
Bu cins bir diyetin başta hipoglisemi olmak üzere pek çok rahatsızlığa davetiye çıkaracağını anlatan Uzman Diyetisyen Yakut, “Beraberinde baş ağrısı, mide bulantısı, bilişsel fonksiyonda bozukluklar üzere bir kısa müddet içerisinde görülebilecek yan tesirlere neden olur. Diyabetik hastalığı olanlar en başta risk grubundadır. Aslında herkes bu usul bir diyette riski altındadır. Zira büsbütün sıhhatsiz bir uygulama diyebiliriz. Buna benzeyen ve moda olan yalnızca sonuç almaya yarayan ancak sonucu ne biçimde alınacağını çok öngörmeyen diyetlerin uygulanmasını yanlışsız bulmuyorum ve katiyetle de onaylamıyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’de diyete başlamak için nisan ve mayıs aylarının beklendiğini lakin bunun yanlış olduğunu belirten Nihan Yakut, bu aylarda diyete başlanmasını tavsiye ederek tekliflerini şöyle sıraladı:
“Kısa vakitte süratli kilo kaybı sağlamaya çalışıyoruz. Teklifim bireylerin erken müddette, yani şimdiden diyete başlamaları ve diyeti kısa müddetli ve süreksiz bir şey olarak görmekten fazla onlara yazdığımız diyet listelerini hayatlarına entegre etmeleri. Yani diyeti bir hayat biçimi haline getirerek muvaffakiyet elde edilebilir ve bu muvaffakiyet sürdürülebilir bir muvaffakiyet olabilir. Kış aylarında yaptığımız en büyük kusur suyu az tüketmek. Daha az su içmek ve onun yerine fazla sıcak içecek tercih etmek metabolizmanın yavaşlamasına sebep olabiliyor. Öncelikle su tüketimi kış aylarında da çok kıymetli. Daha az hareket ettiğimiz için yemek yapmaya üşenerek hazır besin tüketimini bu devirde daha da artırıyoruz. Bunlar yapılmamalı ve konutta olağan yemeğinizi yapmalısınız. Burada kıymetli olan porsiyon denetimi. Porsiyon denetimine dikkat etmelisiniz. Kış aylarında hastalıklardan korumak için meyve ve zerzevat tüketimine değer verilmeli. Lakin meyve sebzelerin tüketiminin ölçüsü öbür aylarda olduğu üzere sonlu ve istikrarlı olmalı. Kışın hasta olmamak için kiloyla meyve yememelisiniz. Diyetin uygulanması, bunun sahiden ömür biçimi haline gelmesi, gelemediği takdirde kesinlikle profesyonel takviye alınması değerli. Büsbütün bireye özel bir diyet planıyla birlikte yol almak o şahsa çok daha muvaffakiyet getirir.”
“AKŞAM 8’DEN SONRA YEMEYİN”
Akşam yemek yemenin yanlış olduğu tartışmalarına da dikkat çeken Yakut, “İstirahata çekildiğiniz, hareketinizin, temponuzun azaldığı, fizikî aktivitenin olmadığı andan itibaren besin tüketimini azaltmalısınız. Akşam 20.00, azamî 20.30 sonrasında besin tüketimi mümkün olduğu kadar bitirilmelidir. Kış aylarında gereğince kalın giyinerek akşam yürüyüşleri yapılabilir. Zira oksijenli ortamda yapılan spor yahut antrenman çok daha sağlıklı olacaktır” ikazında bulundu.
