Ordu’da 20 yaşında üniversite öğrencisi balerin Ceren Özdemir‘in bıçaklanarak öldürülmesi Türkiye gündemini derinden sarstı. Yaşanan olay sonrası katil zanlısını yakalayan polisler zanlıyı psikologlar tarafından sıhhat muayenesinden geçirdi. Katil zanlısına psikologlar tarafından “Amok rahatsızlığı” teşhisi konuldu. İşte herkesin merak ettiği hastalık hakkında bilinmeyen bilgiler…
İLK OLARAK GÜNEYDOĞU ASYA’DA ORTAYA ÇIKTI
18. yüzyılda Filipinler, Papua Yeni Gine ve Porto Riko’da bulunan ilkel kabilelerde görülen amok hadiseleri, coğrafik ve kültürel faktörlerin bir sonucu olarak kabul görmüşse de sonraki 2 yüzyıl boyunca amok oluşumları azaldı. Kabileler çağdaşlaşmaya başladığı için, şiddet içeren davranışlara yol açtığı düşünülen kültürel faktörler de ortadan kalktı.
Çok tehlikeli sonuçlara yol açan bu hastalık birinci sefer 1849’da ruhsal bir hadise olarak sınıflandırıldı. Amok ya da amok koşucusu terimi, Malezya lisanındaki mengamok sözünden türemiştir. Mengamok sözcüğü ise, öfkeli ve çaresiz bir suçlama manasına gelir.
DAHA ÇOK ERKEKLERDE RASTLANIYOR
Tayland, Endonezya, Malezya üzere Güney Asya ülkelerinde karşılaşılan amok, daha çok erkeklerde gözlemleniyor. Psikotik hastalıklar, kişilik ve duygudurum bozuklukları yaşayan bireyler amok durumu için risk altında olarak nitelendiriliyor.
Bu rahatsızlığın ortaya çıktığı bireyler ekseriyetle psikotik bir geçmişe sahip olsa da, hayatı boyunca şiddet eğilimi göstermeyen şahıslarda de amok sendromu görülebiliyor.
AMOK KOŞUSU: KARŞISINA ÇIKAN HER ŞEYİ ÖLDÜRME İSTEĞİ
Sendromu yaşayan şahıslar, birden tehlike altında olduklarını düşünerek harekete geçiyorlar. Başlarına bir kötülük geleceğine inanıyorlar ve kaçmaya yani koşmaya başlıyorlar. Bu sırada bir trans halinde olan amok koşucusu, önüne kim çıkarsa öldürmeye hazır oluyor.