Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Sevim Kuşlu Çiçek, bayanlarda en sık görülen kanser tipinin göğüs kanseri olduğunu söyleyerek, yaş ilerledikçe göğüs kanseri riskinin arttığını lisana getirdi.
Medicana International İstanbul Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doktor Öğretim Görevlisi Sevim Kuşlu Çiçek, göğüs kanseri hakkında açıklamalar yaptı. Bayanlarda en sık görülen kanserin göğüs kanseri olduğunu belirten Dr. Çiçek, “Kadınlardan görülen kanserlerin yaklaşık yüzde 33’ü göğüs kanserini oluşturuyor. Her 3 bayan kanserinden birisi göğüs kanseridir. Türkiye’de görülmekte olan göğüs kanserinin sıklığı, Avrupa Birliği ülkeleri ve Amerika üzere gelişmişlik seviyesi yüksek olan ülkelere nazaran daha düşüktür” dedi.
“YAŞ İLERLEDİKÇE GÖĞÜS KANSERİ RİSKİ ARTIYOR”Risk altında olan şahısların özelliklerini sırlayan Dr. Sevim Kuşlu Çiçek, “Yaşınız 50’nin üzerindeyse göğüs kanserine yakalanma riskiniz, 50 yaşın altında olan bayanlardan 4 kat daha fazladır. Zira bayan yaşı arttıkça risk de artar. BRCA1 yahut BRCA 2 geni taşıyanlarda, ailesinde göğüs kanseri olanlarda, 30 yaş sonrası birinci doğum yapanlarda, birinci adeti erken yaşta (11 yaştan önce) olup, geç yaşta menopoza girenlerde, menopoz sonrası 5 yıldan uzun müddet hormon replasman tedavisi verilenlerde, uzun mühlet doğum denetim hapı kullanımı, obezite, ağır göğüs dokusuna sahip olmak, radyasyon tedavisi almış olmak, sistemli alkol kullanımı kansere yakalanma riskini artırırken, çok doğum yapmak ve emzirmek riski azaltır. Daha evvel göğüs kanseri geçirmiş ve tedavi olmuş bayanlarda, öteki göğüste kanser gelişme mümkünlüğü olağan bayanlara nazaran 3-4 kat daha fazladır” diye konuştu.HER YIL MAMOGRAFİ ÇEKTİRİLEBİLİRMeme kanserinin birçok belirtisi olduğunu söyleyen Dr. Çiçek, “Ele gelen kitle, göğüs derisindeki değişiklikler, göğsün biçiminde değişme, göğüs başı değişiklikleri ve göğüs başından akıntı kıymetli belirtileridir. Göğüs kanserinde tarama programları sayesinde erken teşhis mümkündür. Tüm görüntüleme sistemleri içinde göğüs kanserini en erken saptayabilen metot mamografidir. Ömrünüzde her vakit Ülkü kilonuzu koruyun, faal olun ve spor yapın, alkol tüketiminizi azaltın ve sigara kullanmayın, mevsimine uygun zerzevat ve meyveyi bol tüketin, günde en az 2 litre su için. Böylelikle kansere yakalanma riskini de azaltabilirsiniz. Gelişmiş ülkelerde göğüs kanserinde uygulanan tedavi yolları ülkemizde de uygulanmaktadır. Göğüs kanserinin tedavisinde kaydedilen değerli gelişmeler, yeni tedavi imkanları erken evrede yakalanan göğüs kanserinde tedavi ile büsbütün yok edilebilmesini sağlamaktadır” tabirlerini kullandı.”TEDAVİ HASTALIĞIN EVRESİNE NAZARAN DEĞİŞİKLİK GÖSTERİR”
?Meme kanseri evrelerinde hastaların tek bir tedavi seçeneği ile tedavi edilmediklerini belirten Dr. Çiçek, “Birçok kadın birden fazla tedavi görür. Erken evrede ameliyat birinci tedavi seçeneğidir. İleri evre göğüs kanserinde çoklukla birinci tedavi seçeneği kemoterapidir. Kemoterapiye alınan cevaba nazaran sonrasında ameliyat yapılır. Kanser yayılımı fazla ise ameliyat önerilmez. Göğüs kanserinde cerrahi, kemaroterapi, radyoterapi, hormonoterapi tedavileri uygulanmaktadır. Erken evre göğüs kanserinde göğüs esirgeyici cerrahi uygulanabilir. Sonrasında yapılan kemoterapi ve radyoterapi ile tedavi devam eder. Ameliyat öncesi yapılan muayene ve tetkikler ile tümörün göğüs gözetici cerrahiye uygun olduğu saptanır. Geride kalan göğüs dokusunda bilinen bir tümör kalmadığından emin olunarak göğüs esirgeyici cerrahi yapılır. Göğüs esirgeyici cerrahide yapılan hastaların göğsünde tekrar tümör oluşma riskini en aza indirmek için geride kalan göğüs dokusuna radyoterapi verilmektedir” dedi.