Dünyada yalnızca 6 ailede bulunan hastalık Silopi‘de 60 kişilik ailede de tespit edildi
Silopi’de 60 kişilik Aile tıpkı hastalığı taşıyor
ŞIRNAK – Dünyada yalnızca altı aile ve toplam 150 şahısta tespit edilen ve erken yaşta ölümlere neden olan kısa ot sendromu olarak da bilinen ölümcül kalp ritim bozukluğu hastalığı Şırnak’ın Silopi ilçesinde ikamet eden 60 kişilik Dalaman ailesinde de tespit edildi.
Dünyada yalnızca altı aile ve 150’ye yakın hastada tespit edilen birincisi 2000 yılında Barcelona kentinde 17 ve 39 yaşlarındaki iki hastada tariflenen kısa ot sendromu olarak da bilinen ölümcül kalp ritim bozukluğu Türkiye’de Şırnak’ın Silopi ilçesinde ikamet eden 60 kişilik Dalaman ailesinde de tespit edildi. Silopi ilçesinde ikamet eden ve şuana kadar kısa ot sendromu olarak da bilinen ölümcül kalp ritim bozukluğu hastalığı nedeni ile 18 aile bireyini kaybeden Dalaman ailesi, öbür ölümlerin yaşanmaması ve sıhhatlerine kavuşmaları için sağlık bakanlığı ve devlet büyüklerinden kendilerine yardım eli uzatılmasını bekliyor. Dünyada seçkin bulunan genetik bir hastalığı taşıdıklarını ve bundan ötürü birçok aile bireyinin genç yaşta hayatını kaybettiğini söz eden Hacı Dalaman, “60 bireyden oluşan ailemizde tıpta kısa ot sendromu halk ortasında kalpte ritim bozukluğu ismi verilen bir hastalık var. Bu hastalık genç yaşta ani ölümlere neden olan bir hastalık. Bu hastalıktan ötürü ailemizden birçok kişi hayatını kaybetti. Ağabeyim bu hastalıktan öldü, yeğenim 18 yaşındayken yatağında öldü. Öbür ağabeyim 20 yaşında öldü. Bu hastalık nedeni ile ailemizde altı şahısta kalıcı kalp pili var. Aile bireylerimizin yüzde seksenine bu kalıcı pillerin takılması lazım yoksa onlarda bu hastalık nedeni ile apansız hayatını kaybedebilir. Sıhhat Bakanlığından, hekimlerimizden bu hastalığa bir deva bulmalarını istiyoruz. Bu hastalığın tedavisi için Diyarbakır, Ankara üzere yerlere gidip geliyoruz. Fakat maddi durumumuz düzgün olmadığı şuan da gidemiyoruz. Dünyada yalnızca 6 ailede tespit edilen bu hastalık 60 şahıstan oluşan ailemizde de tespit edildi. Bu hastalığın tedavi ve tanısı için bugün bütün aile fertleri ile birlikte Cizre Devlet Hastanesine gelip muayene olduk. Diyarbakır’dan gelen tabipler hastalığın teşhisini koymak için 64 şahıstan oluşan aile bireylerini tek tek muayene edip, gerekli notları aldılar” dedi.
İlk teşhisin 2014 yılında kendisine konulduğunu söz eden Dalaman, “Fenalaşıp hastaneye kaldırıldığım vakit hastalık birinci olarak bende teşhis edildi ve kalıcı kalp pili takıldı bana. Benden sonra da öbür birçok aile bireylerine bu kalıcı kalp pillerinden takılarak hayatta kalmaları sağlandı. Son yirmi yılda bu hastalıktan ötürü birçok aile bireyi hayatını kaybetti. Bu hastalığın tedavisi için ilaçta yok Türkiye’de. Tedavimizi sürdürmek için bu ilaçları yurt dışından getirmemiz lazım fakat aile olarak buna da maddi açıdan gücümüz yetmiyor. Ailemizde genetik bir hastalık var ve 60 şahıstan oluşan aile bireyleri için genetik bir araştırmanın yapılması lazım. Her bir tetkik içinde 10 bin lira isteniyor. Birde bu hastalığın tedavisi için ilaçları Türkiye’de bulamıyoruz. Tedavi için bu ilaçlar çok değerli lakin bu ilaçları da yurt dışından getirmemiz lazım. Bizim bu kadar da imkanımız yok. Sıhhat bakanlığından isteğimiz ve ricamız bu hastalığın tedavisi için gerekli ilaçların temin edilip,gerekli tetkiklerin yapılması için bize yardımcı olmalarını istiyoruz” diye konuştu.
İlk teşhis 2000 yılında Barcelona’da konuldu
Dünyada şuana kadar yalnızca altı ailede bulunan bir hastalığı Silopi ilçesinde 60 bireyde oluşan bir ailede tespit ettiklerini tabir eden Cizre Dr. Selahattin Cizrelioğlu Devlet Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Serhat Gümlü, “Dünyada şu ana kadar altı ailede ve 150’ye yakın hastada tespit edilen 2000 yılında Gussat ve arkadaşları tarafından Barcelona’da ailelerinde kardiyak hastalığı ve ani vefat bulunmayan 17 ve 39 yaşlarındaki hastalarda tariflenen; 2003 yılında ise Dr. Brugada ve arkadaşları tarafından tanımlanan genetik geçişli kısa ot sendromu olarak da bilinen ölümcül kalp ritim bozukluğunu Şırnak vilayetimizin Silopi ilçesinde 60 kişilik Dalaman ailesinde tespit ettik” dedi.
Sekiz ay evvel Hacı Dalaman’ın hastaneye çarpıntı ve bayılma şikayeti ile başvurduğunu belirten Gümlü, “Yapmış olduğum testlerde ve almış olduğum anamnezde amcalarının, halalarının erken yaşta vefat etmesi ve 20 yaşındaki kardeşinin de askerde uykudayken vefat ettiğini söylemesi üzerine az evvel tanım ettiğim hastalıktan şüphelendim. Bu hastalığın dünyadaki gerçek prevalansı bilinmemektedir. Elektrofizyolojik çalışmaları olan Erkan Baysal hocamızı bu hastalar için hastanemize davet ettik. 64 bireyden oluşan aile bireylerini tek tek taradık. Pedigrilerini oluşturduk ve şuana kadar aileden 18 kişinin vefat ettiğini düşünüyoruz. Hasta olarak tariflediğimiz on şahsa şoklayıcı özellikte olan kalıcı kalp pilinden taktık. Kuşkulu olarak düşündüğümüz hastaları da takibe alıp genetik testlerinin çalışılmasına karar verdik” biçiminde konuştu.
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Serhat Gümlü, hastalığın tedavisi için kullanılması gereken ilaçların ülkemizde bulunmadığını söyledi. Gümlü, “Pahalı olması ile birlikte yurt dışından temin edilmekte. Ailemizin maddi imkanları kısıtlı olup maalesef bu ilaçları temin etmeye maddi güçleri yetmemektedir. Buradan basın aracılığı ile valimize, vilayet sıhhat müdürlüğüne, hayırsever işadamlarına maddi manevi ailemizin yanında bulunmaları için davette bulunuyorum. Böylelikle aile bireylerinin erken yaşta ölmelerini önleyebilir ve daha sağlıklı bir hayat sunabiliriz” diye konuştu.
Cizre Dr.Selahattin Cizrelioğlu Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. H. Halit Sapan ise, “Cizre Devlet Hastanesi daha evvel bir çok başarılı cerrahi operasyonlara atan bir hastanemiz. Bugün de dünya genelinde büyük bir ehemmiyete sahip olan bilimsel bir araştırmaya da imza atmış bulunmaktadır. Dünya genelinde yalnızca altı ailede bulunan bir hastalıkla ilgili Kardiyoloji tabibimiz Serhat Gümlü tarafından yapılan bir araştırmada Silopi ilçemizde de ikamet eden bir ailenin var olduğu tespit edilip 60 şahıstan oluşan Dalaman ailesini hastanemizde konuk ederek muhakkak testlerden geçirdik. Hastalığın teşhisi konusunda gerekli bütün çalışmaları itina ile gerçekleştirdik.Bu manada hastane olarak yalnızca Cizre’ye değil etraf ilçelerden hatta Kuzey Irak’tan ve Suriye’den gelen hastalara hizmet vermekteyiz. Hedefimiz insanlara en uygun biçimde sıhhat hizmeti vermek ve ilçemiz ve ilimiz dışına çıkacak olan hasta sevklerini azaltmaktır” dedi.
