– “En sağlıklı doğum, ananelerimizin vaktindeki doğal doğum”
İZMİR – Birçok bayana tasa veren doğum yapmada en sağlıklı sistemin hiçbir müdahalenin olmadığı ‘doğal doğum’ olduğunu ve gelişmiş ülkelerde bu doğumun öncelikli yapıldığını belirten Dr. Arzu Çabuk Dökmeci, “Doğumun en hoş hali ananelerimizin babaannelerimizin vaktindeki üzere zaten yapılan doğal doğumdur. Hatta keşke mümkün olsa da bayanlar babaannelerimizin vaktindeki üzere konutta, kendi konforlu ortamında büsbütün doğal bir halde doğurabilse” dedi.
Gebeliğin birinci günlerinden itibaren ‘nasıl doğum yapmalıyım’ sorusu her anne adayının aklını meşgul ediyor. Sezaryen doğum, olağan doğum ve doğal doğum üzere alternatifi olan birçok anne adayı, dert sürecinden ötürü sezaryen doğuma yöneliyor. Lakin uzmanlar en sağlıklı doğumun eski vakitlerde bayanın hiçbir müdahale almadan resen bebeğini doğurduğu ‘doğal doğum’ olduğunu belirtiyor. Gelişmiş ülkelerde doğum cinsleri ortasında birinci sıralarda yer alan ‘doğal doğum’ için Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Operatör Doktor Arzu Çabuk Dökmeci, bilgiler vererek anne adaylarına ikazlarda bulundu.
“Doğal doğuran bir bayan daha sağlıklıdır”
Hamilelik sürecinde her şeyin olağan olması durumunda anne adaylarına doğal doğumu önerdiklerini söz eden Dr. Arzu Çabuk Dökmeci, “Doğal doğum aslında ananelerimizin babaannelerimizin vaktinde bayanların kendiliğinde yaptıkları doğumdur. Doğal doğumda doğumun başlayış müddetine müdahale etmiyoruz, doğumun seyri sırasında müdahale etmiyoruz. Büsbütün kendi akışında gerçekleşen bir vajinal doğumdur. Tabiatta bütün hayvanlar bizatihi doğuruyorlar. Biz müdahale ettiğimiz vakit aslında bir şeyler yolunda gitmiyor. O yüzden doğuma çok fazla müdahale etmemeli. Doğal doğuran bir bayan daha sağlıklıdır, yeterlidir, çabucak toparlanır. Vajinal ya da doğal doğumda rahim de daha çabuk toparlanır. Doğumun başlamasına mümkün olduğunca müdahale etmemek benim şahsi kanaatimce en doğrusudur. Zira bebek ne vakit doğması gerektiğini bilir” dedi.
“Keşke her bayan gerekli şartlarla konutta doğurabilse”
Gelişmiş ülkelerde doğal doğumun öncelikli sıralarda yer aldığını hatta bayanların konutta doğurabildiğine dikkat çeken Dr. Dökmeci, “Doğumun en hoş hali ananelerimizin babaannelerimizin vaktindeki üzere bizatihi yapılan doğumdur. Hatta keşke mümkün olsa da bayan konutta doğursa, kendi meskeninde doğurabilse. Şartlarımız uygun olsa; kapıda bir ambulans beklese, bir şey yolunda gitmediğinde çabucak müdahale edebilecek şartta olsa ve bayan tıpkı ananelerimiz ve babaannelerimizin vaktindeki üzere konutta, kendi konforlu ortamında büsbütün doğal bir biçimde doğumunu gerçekleştirebilse” diye konuştu.
Doğal doğum yapabilmek için bayanın hamilelik suyu ile birlikte bebeğin gelişiminin olağan olması ve annenin daha evvelden rahim içerisinde bir ameliyatının olmaması gerektiğinin altını çizen Dr. Dökmeci, bu durumlarda anne adayını doğal doğuma yönlendirdiklerini kaydetti.
Doğal doğumun hiçbir dezavantajının olmadığına, birçok avantajının olduğuna işaret eden Dr. Dökmeci, “Kadın doğurduktan sonra bayan büsbütün doğal hayatına çabucak devam edebiliyor. Münasebetiyle bebeğiyle çok daha rahat ilgilenebiliyor. Doğumun o seyri sırasındaki kendi salgıladığı hormonlardan ötürü sütü çabucak gelmeye başlıyor, doğurduktan çabucak sonra emzirebiliyor” dedi.
“Sancılar tabiatıyla başlamalı”
Vajinal doğumda doğum sancılarının tabiatıyla başlamasının tercih sebebi olduğunu tabir eden için Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı İstek Çabuk Dökmeci, hem anne hem bebek için meşakkat olabilecek durumlarda yapay sancı vererek doğum sancılarının nizama girmesinin sağlanması gerektiğini söyledi.
Sezeryan doğum
Doğal ya da vajinal doğumun sabır gerektirdiğini vurgulayan Dr. Dökmeci, “Bir şeyler yolunda gitmiyorsa şayet sezeryanla doğurtmak tabiki bizim için âlâ bir tercihtir. Sezeryanın en büyük avantajı planlarız, programlarız, riskli olduğunu düşündüğümüz periyoda girmeden doğumu gerçekleştiririz. Bir de doğumu yarım saat içinde gerçekleşir. Zira vajinal doğum ya da doğal doğum sabır işidir, hem tabibin hem de hastanın sabretmesi gerekir. Yarım saatlik, bir saatlik süreç değildir” sözlerini kullandı.
