Gribin çok kolay bulaştığını ve hastalığın ağır geçtiğini belirten Uzm. Dr. Saliha Serap Tükek, “Antibiyotik grip tedavisinde kullanılmaz. Her ağrı kesici her hastaya verilemez. Aşı ise gribi daha hafif ve ayakta geçirmenizi sağlar” dedi.
Grip ve nezlenin birbirinden farklı olduğuna dikkat çeken Medipol Üniversitesi Hastanesi Vatan Kliniği’nden Uzm. Dr. Saliha Serap Tükek, hastalıkla ilgili kıymetli bilgiler verdi. Uzm. Dr. Tükek, gripte yüksek ateş olduğunu belirterek “Grip, 39-40 derece yüksek ateş olabilen, kırıklık, halsizlik, öksürük, yaygın ağrılar ile seyreden viral bir hastalıktır. En sık enflüanza A, B ve C virüsleri ile olur. H1N1, H3N2 üzere alt kümeleri da vardır. Viral enfeksiyonların görüldüğü kış aylarında el paklığı, hijyen kurallarına dikkat edilmeli. Hasta olan şahıslarla sarılma, öpüşme, kucaklaşma en aza indirilmelidir” tabirlerini kullandı.
CORONA VİRÜSÜ DE ETKİLEYEBİLİR
Nezlenin ise daha hafif geçirildiğine değinen Dr. Tükek, şöyle devam etti:
“Nezle burun akıntısı, hapşırık, kaşıntı, gözlerde yanma, batma ile kendini gösteren hafif bir tablodur. Alerjik de olabilir, Corona virüs de etken olabilir. Rhinovirus, Parainfluenza, Coronavirus üzere pek çok virüs ekseriyetle nezle üzere, üst teneffüs yolu enfeksiyonu yapar. Lakin bağışıklık sistemi yetersiz şahıslarda örneğin küçük çocuklar, yaşlılar, kronik hastalığı olanlar üzere, bu virüslerden coronavirus (geçmişte SARS, MERS üzere, artık Çin’de görülen hadiseler gibi) daha önemli enfeksiyonlara (zatürre, nefrit vs.) yol açabilir. Bu bireylerde ölümcül bile olabilirler. RSV, CMV üzere öteki virüsler de böyledir. Virüsler vakitle mutasyona uğradıkları için, tipik özellikleri değişir, “gizemli” denmesi bu yüzden. Soğuk algınlığı çeşitli kimyasallar, toz ile tetiklenebilir. Ateş ve ağrı hafif şiddetlidir. Nezleyi soğuk algınlığı üzere düşünebiliriz. Birden fazla hastamız bunları karıştırabiliyor. Sık sık grip oluyorum diye gelen hastalar aslında nezle olabiliyor.”
ANTİBİYOTİK GRİBİ GEÇİRMEZ
Dr. Tükek, grip durumunda istirahatin, etrafa bulaşmayı da engellediğine işaret ederek şu bilgileri verdi:
“Grip çok kolay bulaşır. Bir hapşırıkla ya da öksürükle karşımızdakine çabucak geçebilir. Tedavide antiviral ilaçları da kimi vakit kullanmak isteriz. Hastayı birinci 72 saat içinde yüksek ateş ile görmüşsek, hasta Astım-Koah’lı, diyabetik ya da kronik hastalıklı, 65 yaş üstü veyahut sigara içicisi ise o vakit vermeyi uygun buluyoruz. Yani antibiyotik vermiyoruz. Vurgulamak istiyorum ki ‘Grip oldum bir antibiyotik muharrir mısınız’ cümlesi ve isteği yanlıştır. Antibiyotik grip tedavisinde kullanılmaz. Lakin grip geçirdikten günler sonra sinüzit yahut zatürre tabloya eklenirse antibiyotik tedavisi o vakit gerekir.”
HER AĞRI KESİCİYİ KULLANMAYIN
Bir öbür yanlışın da bilinçsiz ateş düşürücü, ağrı kesici kullanımı olduğunu vurgulayan Dr. Tükek, şu değerlendirmede bulundu:
“Bilmeliyiz ki her ağrı kesici her hastaya verilemez. Bu ilaçlarla bazen alerjik tepkiler hatta ağır bakım gerektiren durumlar ortaya çıkabilir. Gebeliğin birinci 3 ayında parasatemol dışında ağrı kesici ve ateş düşürücü vermiyoruz. Kronik böbrek hastalarında, NSAID dediğimiz yani romatizma ilaçları denilen güçlü ağrı kesicileri vermiyoruz. Zira bu ilaçlarla böbrek yetersizliği gelişiyor ve diyaliz gereksinimi bile ortaya çıkabiliyor. Öteki bir mevzu da aşı zıtlarına kulak vermeyin. Hekiminiz önerdiyse aşınızı olunuz. Astım ve Koah’ı olanlar, hamileler, diyabet hastaları, kalp ve böbrek hastalığı olanlar, 65 yaş üstü bireyler grip aşınızı yaptırınız. Aşı, grip olmanızı yüzde 100 engellemez lakin daha hafif ve ayakta geçirmenizi sağlar. Önemli ilaçlar kullanmanıza gerek kalmaz. Hatta kimi hastalarımıza zatürre aşıları gerekmektedir.”