Liv Hospital Ankara’dan “Avrupa Obezite Günü” etkinliği
Doktorlar obeziteye karşı pedal çevirdi
“Türkiye obezite açısından Avrupa’da birinci sırada”
ANKARA – Liv Hospital Ankara Tıbbi Direktörü-Genel Cerrahi Uzmanı ve Bariatrik ve Metabolik Cerrahi Derneği Lideri Prof. Dr. Mahir Özmen, “Obez hastaların çok düşük bir kümesi genetik nedenli obezite sorunu olan bireyler. Büyük çoğunluğu dış faktörlere bağlı olarak obeziteye maruz kalmış olan kişiler” dedi.
Liv Hospital Ankara ve Bariatrik Metabolik Cerrahi Derneği tarafından Avrupa Obezite Günü kapsamında ortak bir aktiflik düzenlendi.
Türkiye obezite açısından Avrupa’da birinci sırada
Etkinlikte obezite hakkında bilgi veren Liv Hospital Ankara Tıbbi Direktörü- Genel Cerrahi Uzmanı ve Bariatrik ve Metabolik Cerrahi Derneği Lideri Prof. Dr. Mahir Özmen, vücut kitlesi indeksi 30’un üzerinde olan herkese obez, 40’ın üzerindekilere morbid obez, 50’nin üzerindekilere de harika obez denildiğini belirterek, “Beden kitle indeksi 30 ile 40 ortasında olan küme tedavi edici önlemlerle tedavi edilebilir. Bizim dikkat çekmek istediğimiz küme morbid obezite sorunu olan ve ameliyatla tedavi edilmesi gereken grup” diye konuştu.
Prof. Dr. Özmen, 2010’da başlayan ve 2014 yılında sonuçları açıklanan Sıhhat Beslenme Araştırmasının sonuçlarına nazaran Türkiye’de nüfusun yüzde 63’ünün kilolu, obez ya da morbid obez kümesinde yer aldığını söyleyerek, şu anda Türkiye’nin obezite açısından Avrupa’da birinci sırada yer aldığını kaydetti.
Obezitenin eklem problemleri, kalp hastalıkları, damar hastalıkları, diyabet ve uyku apnesi üzere sorunları beraberinde getirdiğini kaydeden Prof. Dr. Özmen, obezitenin kendisinin yol açtığı bilinen 9 tane kanser çeşidinin olduğunu vurguladı.
“Yaklaşık 30 gen obezitede rol alıyor”
Obezitenin oluşumunda genetik faktörlerinin değerli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Özmen, “Çevresel faktörler dediğimiz; hastanın beslenme alışkanlıkları, yeme tipi, ailesel özellikleri, etnik özellikleri hepsi değer kazanıyor. Genetik özelliklerine baktığımızda aslında genler çok kıymetli bir yer tutmuyor. Hastalarımızın birçoğu kalıtsal özelliği olmayan, obezite sorunu olan bireyler. Yaklaşık 30 gen obezitede rol alıyor. Lakin bunların dağılımları açısından obez hastaların çok düşük bir kümesi genetik nedenli obezite sorunu olan bireyler. Büyük çoğunluğu dış faktörlere bağlı olarak obeziteye maruz kalmış olan kişiler” sözlerini kullandı. Hastanın beslenme alışkanlığının ve hayat stilinin değiştirilebileceğini belirten Prof. Dr. Özmen, “Bugün itibariyle bizim değiştirebileceğimiz tek faktör çevresel dediğimiz faktörler. Genlerle olan obeziteyi değiştirme talihimiz çok fazla yok. ve birtakım cerrahi yollarla besinlerin emilim seviyelerini değiştirerek hastanın kilosunun denetim altında olmasını sağlayabiliriz” tabirlerini kaydetti.
Özmen ayrıyeten, insanların obez diye nitelendirilmesinden çok “obezite sorunu olan birey” diye nitelendirilmesini istediklerini belirtti.
“Obezite bir engellilik midir?” tartışmalarını pahalandıran Prof. Dr. Özmen, sözlerine şöyle devam etti:
“Elbette vücut kitle indeksi, artarak gittiğinde “engellilik” derecesini arttıran faktörler bireyin. Lakin diyoruz ki obezitedeki engellilik önlenebilir bir engellilik; ameliyatlarla ve öteki tekniklerle tedavisi olan bir engellilik. Dikkat çekmek istediğimiz nokta, şu anda obez olmayan fakat obeziteye yanlışsız giden sağlıklı kesiti obeziteden korumak ile obezite sorunu olan ve hiçbir tedavi usulünün tesirli olamayacağı hastalar. Toplumun obezite sorunu olan bireyler haline gelmesini engellemek için önleyici tedbirlerin Sağlık Bakanlığı tarafından alınması gerekiyor. Satılan eserlerdeki şeker, tuz ve yağ oranlarının önemli bir halde azaltılması gerekiyor.”
Doktorlar obeziteye karşı pedal çevirdi
Çok sayıda doktor ve hastanın katıldığı aktiflikte, cerrahi formül ile tedavi gören hastalar deneyimlerini aktardı. Aktifliğin bitişinde ise hekimler ve hastalar hareketli yaşama dikkat çekmek ve obeziteye karşı farkındalık oluşturmak için birlikte pedal çevirdi.
