Türkiye Teneffüs Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Oğuzhan Okutan, “akciğer sertleşmesi” olarak bilinen İdiopatik Pulmoner Fibrozis (İPF) hastalığının tedavi edilememesine karşın, mevcut ilaçlarla ilerlemesinin yavaşlatılabildiğini belirtti.
TÜSAD Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Difüz Parankimal Akciğer Hastalıkları ve Pulmoner Vasküler Hastalıklar Çalışma Kümesi Lider Yardımcısı Okutan, Dünya İPF Haftası münasebetiyle yaptığı açıklamada, hastalığın dünyada yaklaşık 3 milyon beşerde görüldüğünü belirtti.
İPF hastalığının Türkiye’de görülme sıklığının 100 binde 5 olduğu aktaran Okutan, hastalığın erkeklerde bayanlara oranla daha sık görüldüğünü bildirdi.
Okutan, “Hastalığın nedeni tam olarak bilinemese de yaşlılık, genetik yatkınlık, çevresel yahut mesleksel maruziyetler, bakteriyel yahut viral enfeksiyonlar ve gastroözefageal reflü (GÖR) üzere etkenler risk faktörleri ortasında yer alıyor. Sigara kullanımı da İPF’nin görülme sıklığını artırıyor. Hastaların yüzde 60-75’inde sigara içme kıssası bulunuyor.” sözlerini kullandı.
“Nefes darlığı, kuru öksürük ve çomak parmak”
İPF’nin erken periyotta belirtilerinin görülemeyebileceğini anlatan Okutan, en sık görülen şikayetleri şöyle sıraladı:
“Eforla gelişen nefes darlığı ve kuru öksürük, en sık görülen şikayetler oluyor. Nefes darlığı ekseriyetle sinsi bir biçimde ortaya çıkıyor ve ilerliyor. Öksürük de ekseriyetle kuru vasıfta ve inatçı özellik gösteriyor ve öksürük kesici ilaçlar etkisiz kalıyor. Hastalar bu şikayetlerin yaşlanmaya yahut sigara kullanımına bağlı geliştiğini düşünüyor. Ayrıyeten, hastaların yüzde 30’unda parmak uçlarında genişleme de (çomak parmak) görülüyor. Bu şikayetlerin dışında halsizlik, güçsüzlük, iştahsızlık ve kilo kaybı da hastalığın öbür belirtileri ortasında yer alıyor.”
Okutan, İPF’nin belirtilerinin astım ve KOAH üzere hastalıklarla karışmasına neden olabildiğine işaret ederek, bu noktada yapılacak test ve formüllerle ayırıcı teşhisin kıymetine dikkati çekti.
İlaç tedavisiyle sağ kalım müddetinin uzatılabildiğini belirten Prof. Dr. Okutan, şunları kaydetti:
“İPF hala her ne kadar kesin olarak tedavi edilebilir bir hastalık olmasa da mevcut ilaçlarla hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabiliyor ve son yıllarda radyolojik görüntüleme imkanlarının yaygınlaşması ile daha fazla teşhis koyulabiliyor. Hastalığın yanlışsız olarak teşhisinin konması ve uygun tedavinin verilmesi çok kıymetli. Bu hastaların İPF konusunda tecrübeli merkezlerde multidisipliner halde kıymetlendirilmesi gerekiyor. Bu ortada dünya çapında İPF’nin sebeplerini aydınlatmaya yönelik çalışmalar ve yeni ilaç geliştirme araştırmaları da bir yandan sürüyor.”