Özgüven kendine inancın ötesinde kişinin kendine olan hürmeti ve kendine olan inancıdır. Kişinin güçlü özellikleriyle etrafındakilere yararlı olması ve güçsüz özelliklerinin ise farkında olup onları iyileştirmesidir. Kişinin empati yapabilme hüneri kazanmış olmasıdır. Özgüven kavramı; inancın, değerliliğin, yeterliliğin, empatinin ve özsaygının bütünleşmiş halidir.
Aslında özgüven hissinin birinci oluşum noktasına baktığımızda, bu kavramın oluşum kökeni bebeklik yıllarına dayanır.
Yenidoğan bebeğin birinci muhtaçlığı, temel itimat duygusudur. Yani bebek dünyaya gözlerini açtığında kendini birinci olarak inançta hissetmek ister ve isteklerini ağlayarak lisana getirir. Bu istekler karnının doyurulması, altının temizlenmesi ve kucağa alınması üzeredir. Şayet bu istekler, istediği an ve yeteri kadar gerçekleşmezse bebek kendini inançsız hisseder. Hasebiyle bebek; ben sevilmeye bedel biri değilim diğerleri da muteber değil halinde bilinçdışı bir inanç geliştirmeye başlar. İşte özgüvendeki temel inanç hissinin oluştuğu yer tam olarak burasıdır.
Temel itimat hissini sağlıklı geçirmiş ve 1,5 yaşlarına gelmiş bir bebek artık özgüven temellerini oluşturmak için ebeveyninden 2 şey ister; “bana bedel verdiğini hissettir ve bana yeterlilik hissini aşıla”.
Yani çocuklukta oluşan özgüvenin 2 ana bileşeni vardır. Biri “özdeğerlilik”, bir oburu ise, “özyeterlilik”tir. Her iki hissin da çocukta sağlıklı formda birlikte oluşması gerekir ki çocukta özgüven oluşabilsin.
Örneğin; çocuğunuza bedellilik hissi verirken yeterlilik hissini eksik bırakırsanız, çocuğunuz özgüven oluşumunu tamamlayamaz.
Yani çocuğunuzu büyütürken sözlerinizle ve davranışlarınızla ona “değerli” olduğunu hissettirirken, gözetici tavrınızla onun özbecerilerinin gelişmesine mani olursanız çocuğunuzun özgüven oluşumuna ziyan verebilirsiniz.
Ya da çocuğunuza bu sefer yeterlilik hissi verirken bedellilik hissini eksik bırakırsanız çocuğunuz yeniden özgüven oluşumunu tamamlayamaz.
Yani çocuğunuzun yapabileceği işleri kendisinin yapmasına müsaade verirken baskıcı tavrınızla, aşağılamalarınızla ve mukayese etmelerinizle onu bedelsiz hissettirirseniz çocuğunuzun özgüven oluşumuna ziyan verebilirsiniz.
Özgüven bir kuş, iki kanadığı ise özdeğerlilik ve özyeterliliktir. Nasıl ki kuşun bir kanadı olmazsa uçamaz, çocuklar da böyledir. Çocuğunuzun özgüvenli olmasını istiyorsanız şayet; çocuğunuza bu her iki kanadı birlikte vermelisiniz.