“Sedef tedavisi şahsa özel”
BURSA – Cildiye Uzmanı Dr. Işıl Tilki Günay, dünyanın yüzde 2’sini etkileyen sedef hastalığının tedavisinin bireye özel olduğunu söyledi.
Sedef hastalığının kronik seyirli, orta ara alevlenmelerle seyreden bir deri hastalığı olduğunu belirten Özel Doruk Setbaşı Tıp Merkezi Cilt Hastalıkları Uzmanı Dr. Işıl Tilki Günay, “Sedef hastalığı dünya nüfusunun yaklaşık 2’sinde görülmektedir. Bu hastalarda kırmızı, deriden kabarık, üzeri sedefi renkte kepeklerle lezyonlar halinde belirtilerle ortaya çıkmaktadır. Kimi hastalarda diz, dirsek ve saçlı alanlarda sonlu kalırken, birtakım hastalara tüm bedende görülebilir. Genetik yatkınlıktan ötürü ailesinde sedef hastalığı olan şahıslarda hastalığın görülme riski daha fazladır. Sedef hastalığı katiyetle bulaşıcı bir hastalık değildir. Sebebi tam olarak bilinmese bile, daha çok gerilim ve fizikî travmalarla tetiklenebilmektedir. Bilhassa derimizin 1 ay üzere yenilenme müddeti bulunmaktadır. Sedef hastalarında ise bu 3-4 gün üzere daha kısa müddete inmektedir. Bu da kendini kalın kepekler halinde aşikâr etmektedir” diye konuştu.
Derideki belirtilerin yanı sıra, tırnaklarda küçük çukurlaşmalar, sarı renk değişimlerinin haricinde sedefin eklemlerde de kendini gösterebildiğini belirten Günay, “Teşhis konulması için öncelikle bir cildiye uzmanı tarafından incelenmeli, bazen biyopsiyle de teşhis konulmaktadır. Hastadan hastaya tedavi metodu değişiklik gösterebilir. Bunun için tedavisi bireye özeldir. Tedavisinde öncelikli olarak topikal tedaviler ve sürme tedavileri verilmektedir. Bunlardan yarar görmeyen hastalar için fototerapi denilen uygulamalar kullanılmaktadır. Onun dışında hastalarımıza çeşitli sistemik tedaviler uygulanmaktadır. Uzun seyirli bir hastalık olduğu için kesinlikle doktor kontrolünde olması gerekmektedir” dedi.
Gebeliğinse bazen hastalığın alevlenmesine yahut hafiflemesine sebep olabileceğini belirten Günay, “Kış devirlerine sedef hastalığı alevlenir. Yazın ise güneşten ve denizden hastalar yarar görür. Birtakım tedaviler bayan hastalara uygulandıktan sonra muhakkak bir mühlet hamile kalmamaları tavsiye edilir. Yaş farkı yoktur. Her yaşta görülebilir. 25-30’lu yaşlarda daha fazla görülmektedir” dedi.
