Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 11. Büyükelçiler Konferansı’na katıldı. Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
“Son devirde Suriye‘de yaşananlar, alanda olmadan masada olunamayacağını göstermiştir. Biz kolayın değil, zorun tarafındayız. Tribünlerden seyreden değil, hadiselerin içinde yer alan, yönlendiren aktörler olmalıyız. Gerektiğinde diyalogla, gerektiğinde yumuşak güç ögeleriyle, gerektiğinde zorlayıcı diplomasi araçlarıyla, gerektiğinde de fiili güç kullanarak ulusal menfaatlerimizi kesinlikle savunacağız.”
“MÜTTEFİKLERLE YA DA MÜTTEFİKSİZ” MESAJI
“NATO müttefikimiz ABD’den de gerçek bir müttefike yaraşır adımlar atmasını bekliyoruz. Türkiye müttefikleriyle ya da müttefikleri olmadan her türlü adımı atma hakkına sahiptir. Suriye’nin kuzeyindeki bu yapı ortadan kalkmadan, Türkiye kendini emniyette hissedemez.
Amerika’dan, gerek FETÖ elebaşılarının ülkemize iadesi, gerek PKK/YPG terör örgütünün silahlandırılmasına son verilmesi bahislerinde net adımlar bekliyoruz.
Türkiye yalnızca kendi geleceği için değil, bölgesinin barış ve huzuru için de inisiyatif almak zorundadır. Herkesi Suriye kaynaklı sistemsiz göç baskısından kurtarmayı hedefliyoruz.
Fırat Kalkanı ve Zeytin Kolu harekatlarıyla başlattığımız süreci, inşallah çok yakında çok farklı bir evreye geçireceğiz.”
“IRAK’TAN ATMAKTA KARARLIYIZ”
“PKK denen çıbanbaşını Irak topraklarından kopartıp atmakta kararlıyız.”
“S-400 TERCİHİ STRATEJİK DEĞİL, TİCARİ”
“S-400’ler üzerinden Türkiye’nin Batı’yla ilgisinin sorgulanması yanlıştır. Türkiye stratejik değil, büsbütün ticari bir tercihte bulunmuştur. Ülkemizi bu tercihe zorlayan da müttefiklerinin uzlaşmaz halidir. Ortak komite dahil, her türlü çabası sergiledik. S-400’lerin NATO’ya ve F-35’lere ziyan vereceğine dair hiçbir somut bilgi yoktur. Kimse kimseyi aldatmasın.”
DOĞU AKDENİZ VURGUSU
“AB global aktör olmak istiyorsa öncelikle Türkiye’yi kazanmalıdır. Türkiye’nin üyeliği birkaç ülkenin ihtirasına kurban edilmemelidir.
Doğu Akdeniz’de sondaj ismi altında yürütülen gasp ve sabotaj teşebbüslerine kayıtsız kalamayız.”
“FİLİSTİN DEVLETİ TERCİH DEĞİL, MECBURİYET”
“1967 sonları temelinde başşehri Doğu Kudüs olan bağımsız ve hükümran bir Filistin devletinin kurulması ve tanınması artık bir tercih değil mecburiyettir.”