SERVET TÜMER – Avrupa Yara Derneği (EWMA) Türkiye Temsilcisi Prof. Dr. Hakan Uncu, diyabet hastalarına, yerden ayağa batan küçük kesimlerin mikroorganizmalar için giriş kapısı oluşturduğu ve bunun tehlikeli sonuçları olabileceği ihtarında bulunarak, ayak tabanlarını denetim etmeleri için yanlarında ayna taşımalarını önerdi.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uncu, 14. Ulusal Yara Kongresi’ne katılmak için geldiği Antalya
Ayak sıhhatinde en kıymetli hususlardan birinin diyabetik yaralar olduğuna işaret eden Uncu, diyabet hastalarının his sorunu olduğunu, ayaklarını hissetmeyebildiklerini lisana getirdi.
Kumsalda ya da öteki bir yerde yürürken ayağa çivi ya da cisim batması sonucu yaralar oluştuğuna değinen Uncu, nokta kadar bir enfeksiyon girişinin, hastaların yüzde 25’inde bacak kaybına ve yüzde 25’inin de hayatını yitirmesine neden olduğunu söz etti.
Bilhassa diyabetik hastaların meskende bile çıplak ayakla gezmemesi gerektiğine dikkati çeken Uncu, “Diyabetli hastalarda halıdan, yerden ayağa cam modülü, kıymık battığı vakit mikroorganizmalar için giriş kapısı oluşuyor. Buradan bütün bacağa yayılabiliyor ve bacağın ya da hayatın kaybıyla sonlanabiliyor.” diye konuştu.
Bu hastaların, ayakkabı giyerken de içinde rastgele cisim olup olmadığına dikkat etmesi gerektiğini anlatan Uncu, küçük bir yabancı cismin bir yaranın başlangıç noktası olabileceğini söyledi.
Diyabetli hastalara “ayna” önerisi
Uncu, bu hastaların ayaklarını ısıtmak için de bazen tehlikeli süreçler yapabildiğini lisana getirdi.
Kendi kullandığı aracın radyatörüne ayağını dayayıp uyuyakalan ve uyandığında ayağında çok önemli yara oluşan hastası bulunduğunu belirten Uncu, birtakım şahısların de ayaklarına sıcak su torbası ya da tuğla koyduğunu, bunların da önemli durumlara yol açtığını bildirdi.
Diyabet hastalarına bu cins uygulamalardan kaçınmaları ihtarında bulunan Uncu, şu sözleri kullandı:
“Ayakkabıları dar olmamalı. Her vakit dikkatli olmalılar. Diyabet hastalarının yanında her vakit bir aynası olmalı. Bu aynayı da her kezinde ayağının tabanını denetim etmek için kullanmalı. Ayağına bir şey batıp batmadığına bakmalı. Türkiye’de 40 bireyden en az 5’i diyabetli ve en az birinin de ayağında yara var. 2025’te öngörülen diyabetli oranı yüzde 20’lere çıkacak. 2025’te nüfusumuz 100 milyona çıkarsa, 20 milyonunun diyabetli olması öngörülüyor. Böylesine önemli bir sorunun değerini vurgulamak için ‘Ayağına Uygun Bak’ diyoruz.”
“Yara oluştuğunda vakit kaybedilmeden yanlışsız merkeze başvurulmalı”
Çağdaş yara tedavi modelleri olduğunu belirten Uncu, şunları kaydetti:
“Ayağında yara oluşan hastalar vakit kaybetmeden hakikat merkeze başvurmalı. Gerçek merkez ve erken müracaatla bacağın kesilme ihtimali yüzde 85 azaltılabilir. Ayrıyeten yaraya kendileri ya da eşleri tarafından müdahale edilmemeli. Maalesef halkımız, tırnak makasıyla, jiletle, bıçakla küçük bir yaraya müdahale ederek, kremler sürerek işi içinden çıkılmaz hale getiriyor. Tedavi edilebilecek bir yara, bu cins süreçler nedeniyle daha büyük sıkıntılara neden olabiliyor.”
Uncu, diyabetin, sıhhatsiz beslenen ve hareketsiz ömür sürenler ile obezlerde daha yaygın görüldüğünü kelamlarına ekledi.
