Diyaframın çabucak altında ve karın boşluğunun sağ üst kısmında bulunan, ortalama 1,5 kg yükünde olan karaciğer birçok fonksiyona sahip bir organdır.
Karaciğer kandaki alkol, ilaç üzere ziyanlı unsurları temizler; yediklerimizi bedenimizin kullanabileceği besin hususlarına çevirir; kan pıhtılaştırıcı faktörleri, enzimleri ve öteki proteinleri üretir; demir, vitamin ve yağ ve şeker üzere güç kaynaklarını depolar.
Çok tüketilen birtakım hususlar karaciğere ağır hasar verebilir. Bu nedenle alkol, katı (doymuş) yağlar, kızarmış yiyecekleri fazla tüketmemek, çok şeker ve tuzdan da kaçınmak gerekir.
Karaciğerin fonksiyonlarından biri de şekeri yağa dönüştürmektir. Fazla şeker tüketimi karaciğer yağlanması riskini artırır. Tuzdaki sodyum ise doku sertleşmesi olarak tabir edilebilecek fibröze yol açabilir.
Birtakım yiyecekler ise karaciğer işlevlerini geliştirmeye yardımcı olabilir. İşte bunlardan bazıları…
Sarımsak
Sarımsak, karaciğer işlevlerini düzenleyen ve geliştiren özelliklere sahip. Ezilerek tüketildiğinde iltihap sökücü özelliği daha fazla fonksiyon kazanabiliyor.
Sarımsakta bulunan ve antibakteriyel özelliği olan, keskin kokulu, yağsı sıvı (alisin) karaciğeri temizler.
Elma
Yüksek lif içeriği nedeniyle elma da karaciğer için hayli faydalı bir meyve.
Elmadaki pektin lifi, kolesterolün düşürülmesine ve denetim altında tutulmasına yaradığı üzere, bedenden toksinlerin atılmasını da sağlar.
Ayrıyeten içerdiği C vitamini antioksidan özelliği ile hücreleri dış etkenlere karşı korur.
Uzmanlar lif bakımından daha varlıklı olan yeşil elmanın daha da faydalı olduğunu belirtiyor.
Brokoli
Pişerken saldığı koku nedeniyle brokoli bilhassa çocuklar ve kimi yetişkinler tarafından pek sevilmese de besin kıymeti bakımından epeyce güçlü bir zerzevat.
Karaciğerin işlevlerini olumsuz etkileyen ziyanlı hususları nötralize etmeye fayda.
Bitki kimyasalları bakımından güçlü olması kolesterol ve tansiyon düşürücü, pıhtılaşma sıkıntılarını giderici tesirde bulunmasını sağlar.
İçerdiği A vitamini ise hücre yaşlanmasını önler.
Limon
C vitamini içermesi nedeniyle limon suyunun da karaciğer için epeyce faydalı olduğu biliniyor. Küçük bir limon, günlük C vitamini gereksiniminin üçte birini karşılar.
Antioksidan özelliği sayesinde iltihap azaltıcı, hücre yaşlanmasına neden olan özgür radikallerin tesirini giderici, ayrıyeten bedenin glikoz sürece özelliğini geliştirici tesirde bulunur.
C vitaminin yanı sıra karotenoidleri ve öteki biyoaktif bileşikleri sayesinde oksidatif hasarlara karşı karaciğeri korur.
Avokado
“Yeşil altın” olarak nitelenen ve yeryüzündeki en karlı besin eserlerinden biri olarak görülen avokado tıpkı vakitte içerdiği sağlıklı yağlar nedeniyle karaciğeri esirgeyici ve ziyanlı ve gereksiz unsurlardan temizleyici özellik taşır.
Fakat zeytinyağında da olan bu sağlıklı yağların çok tüketilmesi karaciğer yağlanmasına neden olabileceği için dikkatli olmak gerekir.
Kahve
Günde iki üç fincan kahvenin fazla alkol ve sıhhatsiz beslenmenin yol açtığı ziyanlı tesirlerden karaciğeri koruduğunu gösteren araştırmalar mevcut.
Karaciğer sıhhati açısından kaçınılması gereken hususlar ise alkol, şeker ve tuzdur.
Karaciğerin fonksiyonlarından biri de şekeri yağa dönüştürmektir. Fazla şeker tüketimi karaciğer yağlanması riskini artırır.
Tuzdaki sodyum ise doku sertleşmesi olarak söz edilebilecek fibröze yol açabilir.
