Kış aylarında pişik, mantar, deri enfeksiyonları, böcek ısırıkları üzere birtakım deri hastalıklarının sıklığı azalırken sedef, egzama, kuruluğa bağlı kaşıntı sıkıntıların görülme sıklığı da artıyor. Ayrıyeten sağlıklı deride de soğuklara bağlı olarak değişiklikler görülüyor. Bu değişikliklerden en sık görüleni yüz, eller ve ayaklarda ortaya çıkan deri kuruluğu… Prof. Dr. Nilgün Şentürk, kuruyan derinin çatlayacağını, soyulacağını ve hatta egzama gelişimi kolaylaşacağını da hatırlatıyor. Prof. Dr. Şentürk, kış aylarında yanlışsız cilt bakımına dair değerli bilgiler veriyor.
Yağ, nemi cilde hapseder
Kış ayların iç ortam havası ısıtıcılar nedeniyle cildin kurumasına neden oluyor. Soğuk havalarda da cildimiz kurutuyor, rüzgar varsa bu kuruluk daha da artıyor. Zira rüzgar derideki nemin buharlaşmasına neden oluyor, derimiz de gereğince nemlendirme yapamıyor, yağ üretemiyor. Bu nedenle kış aylarında yazın kullandığımız nemlendiricilerden farklı olarak yağ içeriği daha fazla fakat tekrar cildimize uyumlu olan nemlendiricileri kullanmamız gerekiyor. Prof. Dr. Şentürk, bunun nedenini şöyle açıklıyor: “Yağ, deri üzerinde gözetici bir katman oluşturtarak nemi deriye hapseder ve daha uzun müddetli kalmasını sağlar. Fakat yüz için kullanırken bu yağlı eserlerin komedon yapmamasına dikkat etmek gerekiyor. Örneğin avokado yağı, mineral yağlar, akşamsefası yağı ve badem yağı komedon oluşumunu artırmaz. Halbuki shea yağı yüzdeki gözenekleri tıkayıp komedon oluşumunu artırabilir.”
Alkol bazlı toniklerden kaçının
Cildin tertipli olarak her sabah nemlendirilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Nilgün Şentürk, bilhassa dışarı çıkanların buna daha fazla dikkat etmesinin kural olduğunu hatırlatıyor. Gece yatmadan evvel yüzümüzün yıkayarak makyaj ve ciltte biriken kirden arındırmak gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Şentürk, “Cildinizi kirden arındırdıktan sonra nemlendirici kreminizi sürün. Şayet cildiniz çok kuruysa tahriş edici peeling, maske ve alkol bazlı toniklerden kaçının. Bu usul eserler derinin üzerindeki ince yağ katmanını uzaklaştırarak kurumasını arttırır. Bunun yerine temizleyici sütler yahut hafif köpük temizleyiciler, alkolsüz tonikler yahut nemlendirici maskeler daha tesirli olur. Haftada 2-3 defa yumuşak bir peeling uygulayabilirsiniz” diyor.
Güneş koruyucuyu ihmal etmeyin
Kış aylarında yüzümüz kadar bedenimize da itina göstermemiz gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Şentürk, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Yağ içeriği yüksek kremler kullanın. Kış aylarında sıcak banyo tercih edilir lakin çok sıcak su derinin lipid bariyerini zayıflatır ve nem kaybına neden olur. Bu nedenle kışın ılık su ile duş almayı tercih edin. Nemlendirici kremleri de banyo sonrası çabucak uygulayın. Güneş koruyucular yalnızca yaz mevsimi için değildir. Kışın da güneş ışınları ziyanlı olabilir, bulutlu havalarda bile güneş ışınları yeryüzüne ulaşabilir. Bu nedenle kışın da açıkta kalan beden bölgelerine güneş hami uygulamak gerekir.”
Prof. Dr. Nilgün Şentürk, bedenin farklı bölgelerine yönelik ise şu tekliflerde bulunuyor:
Eller: El üzerinde yağ bezleri daha azdır ve deri daha incedir. Eller bu nedenle çarçabuk kurur ve çatlar. Elinizin yumuşak kalması için nemlendirici kreminizi elinize masaj yaparak günde en az iki defa, tercihen her yıkamadan sonra uygulayın. Bıraktığı yağlanma hissi sizi rahatsız ediyorsa yağlı his bırakmayan nemlendiricileri tercih edebilirsiniz. Elleriniz çok kuruysa gece nemlendirici krem uygulayıp üzerine ince pamuklu bir eldiven geçirerek nemi elinize hapsetmiş olursunuz. Ellerinizi korumak için soğuk havalarda dışarı çıkarken içi pamuklu eldiven giyin. Elin nemli kalmasına neden olan eldiven ve çoraplar kaşıntı, çatlama ve hatta egzamanın alevlenmesine neden olur. Ayrıyeten elinizi yıkadıktan sonra yeterlice kuruladığınızdan emin olun, kurulamazsanız elleriniz daha çabuk kurur ve çatlar.
Ayaklar: Kışın ayaklarınızdaki kurumayı önleyecek daha güçlü, vazelin yahut gliserin içeren kremler uygundur. Topuklarımızın ve ayak tabanlarının daha kalın ve kaba görünmesine neden olan meyyit dokuyu uzaklaştırmak için soyucu tesiri olan kremlerden de faydalanabiliriz. Bu formda uygulayacağımız nemlendiriciler de derine daha kolay ulaşabilir.
Dudaklar: Soğuk ve kuru havalarda dudaklarımıza da itina göstermeliyiz. Dudaklara nemlendirici (katı vazelin, balmumu vs) kremler uygulanması hami bir bariyer oluşturarak dudağın çatlamasını pürüzler. Şayet dudaklar kabuklanıyorsa, dudaklara çok az ölçüde katı vazelin uyguladıktan sonra parmaklara ince bir kumaş, (mendil ya da tülbent) sarılarak toz şeker ile dairesel hareketlerle dudağa peeling yapılabilir, daha sonra yıkanıp kremi uygulanabilir.
Saçlar: Saçlar kış mevsiminde zayıflar, daha kuru ve kırılgan hale gelir. Bu nedenle kışın saçınızı dış tesirlerden koruyacak ve oluşan hasarı onaracak şampuan ve saç kremlerini kullanmalısınız. Bu eserlerin nemlendirici içeriği olağanda kullandıklarınızdan daha fazla lakin eser birebir vakitte saç tipinize de uygun olmalı. Ayrıyeten nemlendirici saç bakımı yapmak da soğuk ve kuru havanın neden olduğu yıpratıcı tesirlerin onarılmasını sağlar.
