Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 2020 Merkezi İdare Bütçe ve 2018 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerinin sorularını cevapladı.
Bakan Koca, Medipol Üniversitesi’ne ait argümanlara yanıt vererek, ”Ben Bakanlık misyonuna atandığımdan itibaren Medipol Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanlığı üyeliği ve hastane idaresinden sonraki gün ayrıldım. Asla hiçbir formda bahsedilen hususlarla ilgili bakanlığım sonrası devirde tahsis ve gibisi bahislerde, hiçbiri olmamıştır. Bakanlığım devrinde hiçbir süreç yapılmamıştır” tabirlerini kullandı.
220 MİLYON TL TEŞVİK ALINDI MI?
220 milyon teşvik alındığına yönelik tezlerle ilgili ise Bakan Koca, ”2012 yılında çıkan yasa çerçevesinde yatırım yapanlara bölgesel teşvik kapsamında yapılan uygulama. Bu devirde teşvik alan hastane sayısı 445. Toplam özel hastane sayısı 575. 2012’den sonra teşvik alıp açılan hastane sayısı 186. Bizim Bakanlık olarak 2012’den sonra ruhsat verdiğimiz hastane sayısı 175. Bizim ruhsat verdiğimiz hastaneden daha fazla teşvik var. Yatırım yapan doğal olarak teşvike müracaat yapılıyor. Hiçbir halde para verilme değil. 2012’den sonra teşvik almayan hastane yok. Medipol alınca hata mu oluyor. Teşvik alınma durumunu gazeteden öğrendim” halinde konuştu.
“MİLLİ EMLAK AOÇ TOPRAĞI DEĞİL”
Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) toprağının tahsisi tezlerine ait Koca, ”Bakanlık devrinden evvel olan üniversite suramı dahil AOÇ toprağı olan bir yerin tahsis edilmesi bir ulusal emlak yazısıyla olabilir mi? AOÇ toprağı kanun var. AOÇ toprağının tahsisi özel kanunla müsaade alınmasına bağlıdır. AOÇ yerine tahsis lakin kanunla olur. AOÇ yeri değil. Ulusal emlak AOÇ toprağı değil” diye konuştu.
İleri seviye hastane direktörlüğü vakıf üniversitelerine planlama getirildiğini söz eden Koca, ”Vakıf üniversitelerine birinci kez planlama getirdik. Ben kendi buyruğumla var olan ve kurulacak olan üniversiteyi, üniversite kurulduğu için olan avantajlarını ortadan kaldırdık. 3A, 3B özelliklerine Medipol sahip değil. Özel hastaneleri için 3A dişte bir tanımlama olmayacak. Planlamayı delerek, planlama dışı kalarak üniversite ile işbirliği içinde olarak bütün Hastaneleri’ne üniversite kimliği vererek, üniversiteden takım sağlamayı sonlandırdık”’ tabirlerini kullandı.
Medipol Üniversitesi’ne arsa verildiğine yönelik argümanlara yönelik şöyle konuştu:
“AK Parti iktidarı periyodunda hiçbir formda hiçbir vakfa ve üniversiteye asla bedelsiz tahsis yapılmamıştır. Bahsettiğimiz arsa o periyotta ihale günler öncesinden çıkan ve ihalenin açık, şeffafını yapıldığı ve yalnızca üniversite olması biçiminde şerhin olduğu diğer hiç bir maksatla kullanılmayacağı ve herkesin müracaat etti, arsayı bir şirket müracaat ediyor ve alıyor. O şirket vakfa kullandırtıyor. Üniversite yerleri var, alan yok.”
Sıhhat turizmi yetki dokümanı alan 817 kuruluşu olduğuna dikkat çeken Bakan Koca, ”Sağlık turizm yetki evraksız daha çok teşvik maksatlı, hastanelere vererek asla bir tartı bedel oluşturmadan yalnızca sertifikasyondan ibaret olan ve bugüne kadar 817 tane verilmiş belgedir” diye konuştu.
Hava ambulansının son bir yıl içinde toplam hasta sayısın 148 olduğunu söyleyen Bakan Koca, ”48 bir kümeye, 33 öteki kümeye, 4 Medipol. Çocuk kalp cerrahisi olduğu için getirilen bebekler” biçiminde konuştu.
LÖSANTE HASTANESİ’NE YÖNELİK TENKİTLER
Lösante Hastanesi’ne yönelik tenkitlere Koca, “Lösante özel bir hastane, Özel Sıhhat Kuruluşları Direktörlüğü’ne tabi bir hastane. Bu hastane için bir poliklinikten, daha sonra 50-100 yatak talebinde bulunulmuş. Buna 75 yatak olarak müsaade verilmiş. Lösemi hastaları için kurulan bir hastane olduğu için müsaade verilmiş. Benim bakanlığımdan sonra 400 yatak talebi olduğunu gördük. Ön müsaadesi var mı? Yok. 400 yatağın yalnızca 60 tanesi lösemi hastaları için ayrılmış. 60 yatağın 25’i kullanılıyor. Ben bir yazı yazdım: ‘Eğer siz kamu hastanesi üzere SGK’ya fatura ederek, ancak vatandaştan fark fiyatı almadan hizmeti yapmayı taahhüt ederseniz, ben bu noktada bunu kıymetlendiriyor olacağım’ dedim. Gelen yanıt; ‘165 doktor istiyorum. 400 yatak, radyoterapi’. Şikayetler var, para aldığına dair. Ben bunun üzerine arkadaşları kontrole gönderdim. 25 yatağın kullanıldığı, 60 yatak için yer ayrıldığı, istenirse hizmeti açılabilir. Hastalardan 280-400 lira fiyat alındığı tespiti var. ‘Radyoterapi aygıtı almışsınız fark fiyat almayacağınızı kabul ederek radyoterapi aygıtınızı müsaade veriyorum. Yönetmelik değişikliği yapılmıştı. 75’i 100 yatak olarak kullanmanızı, 60 yatağı lösemi hastaları için, 40 yatağı başka hastalar için kullanmak koşuluyla 100 yatağa çıkarıyoruz. Anjiyo aygıtı var, anjiyo için müsaade veriyoruz’ dedim. Bir de not vardı: Şayet lösemi hastaları için kullanılan yatakların doluluk oranına nazaran, buna karşın gereksinim olursa talebiniz halinde değerlendirilecektir’. O hastanenin lösemi çocuklar için kullanılması için elimizden gelen bütün imkanları kullanacağız” dedi.
“ŞEHİR HASTANESİ” ARGÜMANINA KARŞILIK: GERÇEK DIŞI
10 şehir hastanesi ile 13 bin 423 yatak kazandırıldığını söyleyen Koca, “Şehir hastaneleri bir hastane değil, alanında özelleşmiş çok sayıda hastanenin bir ortada olduğu hastane kentleridir. Hastaların hastane hastane dolaştırmak yerine, tek bir yerleşkede bütün problemlerine yanıt vermek üzere tasarlanmıştır. Kent hastanelerinde hasta garantisi verildiği savları gerçek dışıdır. Ne acil hizmetlerde ne yatan hastada ne poliklinik hizmetlerde ne de ameliyatta rastgele bir taahhüt yahut garanti kelam konusu değildir” dedi.
