–Türkiye’de yaklaşık 5 bin civarında kronik böbrek yetmezliği olan çocuk var. Bunların yarısının böbrek nakli beklediğini tabir eden TİGED Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Oğuz Söylemezoğlu, “Yaklaşık 16 civarında pediatrik böbrek nakli yapan merkezimiz var. Bu merkezlerde muvaffakiyet oranlarımız Avrupa ortalamasının üzerinde” dedi.
Kimileri yıllardır umutla nakil olabilmek için uygun böbreğin bulunmasını bekliyor. Kimileri ise diyaliz merkezlerinde… Son datalara nazaran 22 binden fazla kişi böbrek nakli için sırada. Bunların içinde 5 bin civarında kronik böbrek yetmezliği olan çocuk bulunuyor. Yarısını da böbrek nakli bekleyenler oluşturuyor.
Bu noktada hem farkındalık oluşturmak hem de çocuk böbrek nakillerindeki son gelişmeleri masaya yatırmak amacıyla İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi, Transplantasyon İmmünolojisi ve Genetiği Derneği (TİGED) ve İstinye Üniversitesi Liv Bahçeşehir Hastanesi tarafından “Çocuk Böbrek Nakli Güncelleme” isimli bir sempozyum düzenlendi. Küçük çocuklarda böbrek nakli ile ilgili sunum yapan Sempozyum başkanı İstinye Üniversitesi Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Anabilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Ozan Özkaya, uzun mühlet diyaliz tedavisi olan çocuklarda büyüme gelişme geriliği, kalp hastalıkları ve kemik bozuklukları üzere sıkıntılar geliştiğini, erken nakil yapılan küçük çocukların büyüme ve gelişmelerinin, algılama ve okul muvaffakiyetlerinin geç nakil olanlara nazaran daha yeterli olduğunu söz etti.
Sempozyumda konuşan İstinye Üniversitesi Hastanesi Bahçeşehir Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ayhan Dinçkan, “Organ nakilleri son vakitlerde değerli tıp alanlarından bir tanesi. En çok yapılan nakillerin başında da böbrek nakilleri geliyor. Böbrek nakilleri içerisinde de yüzde 10 ila 15’lik kısmını çocuklarda yapılan nakiller teşkil ediyor. Ülkemiz canlı nakiller konusunda ön planda. Bu nakil kümeleri içerisinde de pediatrik nakiller var. Bugün ikincisini düzenlediğimiz Çocuk Böbrek Nakli Güncelleme Sempozyumu’nda ülkemizin çeşitli merkezlerinden gelen hocalarımızla birlikte geniş kapsamlı sempozyum yapmayı amaçladık. İşin içerisinde immünolojik, cerrahi, nefrolojik, klinik hususlar var. Bu alanda bilgi birikimimizi birbirimize aktarmayı, aktüel hususları kendi ortamızda daha dinamik bir formda tartışmayı amaçladık” dedi.
“YETİŞKİN BİREYDEN ALINAN BÖBREK UYUMLU OLMALI”
“Türkiye’de bir ulusal böbrek dağıtım ağı var. Bu ağda yaklaşık 5 bin civarında kronik böbrek yetmezliği olan çocuk var ve bunların yaklaşık yarısı da böbrek nakli bekliyor” diye konuşan Transplantasyon İmmünolojisi ve Genetik Derneği (TİGED) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Oğuz Söylemezoğlu, “Dolayısıyla bizim gayemiz bir an evvel o çocuklarımıza yeteri kadar sayıda böbreği nakledebilmek ve onların olağan ömrüne devam etmesini sağlamayı istiyoruz” tabirlerini kullandı.
Çocuklara yapılan nakillerin yetişkin insanlardan olduğunun, bu sebeple böbreğin ebatının uyumlu olması gerektiğinin altını çizen Söylemezoğlu, “Çocukların ebatları küçük. Münasebetiyle onlara büyük böbrekleri takarken çok dikkatli olmak gerekiyor. Lakin bütün erişkin sağlam insanlardan yahut kadavradan çocuklara böbrek naklini yapabiliyoruz. Lakin böbrek nakli yaparken mümkün olduğu kadar ebatların birbirine uyumlu olmasına dikkat ediyoruz” dedi.
MUVAFFAKİYET ORANI AVRUPA ORTALAMASININ ÜZERİNDE
Türkiye’de böbrek nakli yapan merkez sayısının 44 olduğunu söyleyen Prof. Dr. Oğuz Söylemezoğlu, “Yaklaşık 16 civarında da pediatrik böbrek nakli yapan merkez var. Bu merkezlerde muvaffakiyet oranlarımız övünerek söyleyebiliriz ki Avrupa ortalamasının üzerinde. Bu hususta Türkiye’de yeteri kadar bilgi birikimi, tecrübe var. Çok başarılıyız. Diyaliz merkezlerimiz epey kâfi. Yaklaşık 70 bin civarında da diyaliz hastamız var” diye bilgilendirmede bulundu.
Prof. Dr. Oğuz Söylemezoğlu kelamlarını şöyle sonlandırdı:
“Bu insanların neler çektiğini ve organ nakli olduktan sonra olağan bir insan üzere yaşantılarına devam edebildiğini, bu bireyler çocuksa okula gidebildiğini, meslek sahibi olabildiğini ve daha sonra topluma katkı sunmaya başladığı görmek bizler için en büyük memnunluk. Münasebetiyle toplumu da bu hususta hassas olmaya çağırıyoruz.”
– İstanbul
