RAMAZAN bayramında artan yiyecek tüketimi hakkında ikazlarda bulunan Beslenme ve Diyetetik Kısmı Öğr. Üyesi Özgün Tütüncü, bayramda öğün ölçüsünün artmasının önemli hastalıkları da beraberinde getirdiğini söyledi.
Ramazan ayında günlük öğün sayısı azalıyor ve öğün ölçüsü değişiyor. Birçok kişi için öğün sayısı sahur ve iftar olmak üzere ikiye düşerken devamında gelen Ramazan Bayramında ise yiyecek tüketimi artıyor. Bayramda beslenme tertibinin ani değişiminin şahısta obezite, diyabet, kalp-damar hastalıklarının gelişme riskini arttırdığını belirten Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Kısmı Öğr. Üyesi Özgün Tütüncü, tatlı ve sıvı tüketimi hakkında ihtarlarda bulundu.
“BESLENME TERTİBİNİZİ DEĞİŞTİRMEYİN”
Ramazan ayında günlük öğün sayısının azaldığını tabir eden Öğr. Üyesi Tütüncü, şöyle konuştu:
“Ramazanda birçok kişi için öğün sayısı ikiye düşürüyor ve öğün saatleri gündüz saatlerinden gece saatlerine kayıyor. Ramazan Bayramının gelmesi ile birlikte ise şahıslar bilhassa kahvaltıyı atlayıp, öğle ve akşam saatlerindeki öğün sayısını arttırma eğiliminde bulunuyor. Ayrıyeten bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlar ile birlikte bireylerin öğün yoğunlukları da artıyor. Beslenme nizamının bu halde süratli değişimi bireylerin beden tartılarında artışa, kan şekerlerinin ve tansiyonlarının ani yükselip alçalması üzere düzensizliklere sebep olarak obezite, diyabet ve kalp-damar hastalıklarının gelişme riskini arttırabiliyor. Bilhassa diyabet, tansiyon, kalp-damar hastalıkları ve böbrek hastalıkları olanların ve beden yükü denetimine dikkat edenlerin bayram mühletince diyetlerine dikkat etmeye devam etmeleri çok kıymetli. Kronik hastalıkları olan bireylerin uyguladıkları beslenme programını bayram temposuna adapte edebilmeleri için bir diyetisyenden yardım alabilirler.”
“BAYRAMDA SIVI TÜKETİMİNİ ARTTIRIN”
Bayram müddetince sağlıklı beslenmek için kâfi ve istikrarlı beslenmenin kıymetini belirten Öğr. Üyesi Tütüncü, “Kahvaltı öğünü atlanmamalı ve kahvaltıda kızartma kavurma metodu ile pişirilmiş börek üzere hamur işi besinler tüketilmemeli. Bayram ziyaretlerinde klasik olarak tatlı ikramı olacağı için kahvaltıda şeker, bal üzere şekerli besinlerin bulundurulmaması yararlı olacaktır. Domates, salatalık, maydanoz, taze biber üzere çiğ sebzeler çokça tüketilmeli, az tuzlu peynir tercih edilmeli. Sucuk, salam, sosis üzere yağlı besinler, börek üzere hamur işi besinler tüketilmemeli” dedi.
“Tüketilen öğünlerin ölçüsü apansız arttırılmamalı” diyen Öğr. Üyesi Tütüncü, “Öğün ortalarında en az 2, en fazla 4-5 saat olacak biçimde öğünler düzenlenmeli. Ramazan ayında oluşan gece yemek yeme alışkanlığı kırılmalı, en son öğün uyku saatinden 2-3 saat evvel tüketilmeli. Ramazan ayı boyunca su ve sıvı tüketimin azalmasından ötürü bedende oluşabilen sıvı kaybının yerine konması için günde en az 2-2,5 litre su içilmeli. Çay, kahve, meyve suları, kompostolar üzere tüketilen öbür sıvıların su yerine geçmeyeceği unutulmamalı. Tekrar çay, kahve üzere kafeinli içecekler ile gazlı içecekler yüksek ölçülerde tüketilmemeli” sözlerini kullandı.
“TATLI PORSİYONLARINA DİKKAT EDİN, MEYVEYİ TERCİH EDİN”
Öğr. Üyesi Tütüncü, şerbetli tatlılar ve hamur işleri üzere yiyeceklerin küçük porsiyon halinde alınmasının daha yanlışsız olacağını belirtti. Tütüncü, “İkram edilen şerbetli tatlılar, hamur işlerinin yüksek güç içerdiği unutulmamalı. Bu yüzden porsiyon denetimi sağlanmalı. Bunun için her ikramdan az az tüketmek, şayet mümkünse şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlıları, taze yahut kuru meyveleri, hamur işleri yerine zeytinyağlıları tercih etmek daha yanlışsız bir tercih olacaktır. Konuklarımıza yapacağımız ikramları da sütlü tatlı yahut meyve olarak değiştirmemiz ve yaptığımız ikramlarda ısrarcı olmamamız daha uygun olacaktır” dedi.
– İstanbul
