Parkinson tedavisinde birinci olarak ilaç tedavisi uygulandığını söyleyen Beyin Hudut ve Omurilik Cerrahı Doç. Dr. Yavuz Aras, “Parkinson tedavisine kesinlikle birinci olarak ilaçla başlıyoruz. İlacın kullanımı kıymetli. Zira hasta ilaca cevap veriyorsa bu pile de karşılık vereceği noktasında kıymetli bir ipucu oluyor” dedi.
Ellerde titreme, hareketlerin yavaşlaması, kaslarda katılık, yürümede güçlük… Bütün bu istemsiz hareket bozukluklarına yol açan Parkinson, distoni ve tremor üzere nörolojik hastalıklar kişinin toplumsal hayatını olumsuz etkiliyor ve kendi başlarına hayatlarını yürütemez hale getiriyor. Beyin pili tedavisi sayesinde bu aksiliklerden kurtulabilen hastalar özgürleşerek yanlarında kimse olmadan yine toplumsal hayatlarına dönebiliyor.
Parkinson ve gibisi hastalıklarda kullanılan beyin pili uygulaması hakkında bilgilendirmede bulunan Beyin, Hudut ve Omurilik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Aras, “Günümüzde beyin pili en önemli Parkinson hastalığı olmak üzere nörolojik hastalıklarda yaygın olarak kullanılmakta. Bununla birlikte distoni ve tremor (titreme) dediğimiz tablolarda epey tesirli. Son yıllarda epilepsi tedavisinde de ilaca dirençli olgularda kullanılmaya başlandı” sözlerini kullandı.
BİRİNCİ OLARAK İLAÇ TEDAVİSİ
Parkinson tedavisinde birinci olarak ilaç tedavisi uygulandığını söyleyen Memorial Ataşehir Hastanesi Beyin, Hudut ve Omurilik Cerrahi Kısmı’ndan Doç. Dr. Yavuz Aras, “Parkinson tedavisine kesinlikle birinci olarak ilaçla başlıyoruz. İlacın kullanımı kıymetli. Zira hasta ilaca karşılık veriyorsa bu pile de cevap vereceği noktasında değerli bir ipucu oluyor. Parkinson gibisi sendromlarla ayırt edebilmek için evvel ilaçla başlayıp, hastayı ilaç alırken takip etmek ve sonrasında ilacın yan tesirleri çıktığında yahut ilaçtan randıman alınamadığı periyoda gelindiğinde pil kullanılması günümüzde tercih edilen yöntem” diye konuştu.
HASTANIN HAYAT KALİTESİ ARTIYOR
Bilhassa Parkinson hastalarının bu tedavi yoluyla hayat kalitesinin yükseldiğini belirten Doç. Dr. Yavuz Aras, “Bu hastalıklar dejeneratif hastalıklar kümesinde. Ne yazık ki bu pil tedavi edici bir uygulama değil. Hastanın semptomlarını tama yakın düzelten ve hayat kalitesini olağan insan düzeyine çekebilen çok muvaffakiyet ve teknolojik bir uygulamadır. Hayat kalitesi çok önemli derecede artıyor. Bilhassa Parkinson hastalığında hasta tremor dediğimiz tablodan çok rahatsız oluyor. Donuk yüz ve hareket etme zahmeti çok dramatik bir halde düzeliyor. Hastanın hayat kalitesi inanılmaz artıyor. Distoni ve tremor için de bunlar geçerli” dedi.
BEYİN PİLİ İLE MR’A GİRİLEBİLİYOR
Doç. Dr. Aras beyin pilleri ile ilgili en çok merak edilen soruyu da yanıtladı. Beyin pili takılı hastaların belirli kriterleri karşılaması durumunda MR çektirebileceğini tabir ederek, “MR’a girebiliyorlar ama bu mühlet zarfında pili kapatmak gerekiyor. Şayet MR uyumlu bir pil kullanıldıysa ve süreç öncesinde de pil kapatılırsa MR’a girilebilir. Tekrar programlandığı vakit da bir sorun olmuyor” biçiminde açıklamada bulundu.
PİLİN AŞİKÂR ARALIKLARLA DEĞİŞTİRİLMESİ GEREKİYOR
Beyin pillerinin ömrünün yaklaşık 5 yıl olduğunu lakin uyurken kapatıldığında bu mühletin bir ölçü arttığını söyleyen Doç. Dr. Yavuz Aras, “Bu pillerin bir ömrü var. Hastalar ekseriyetle 5 yıl kadar yeni bir pil gereksinimi olmadan kullanabiliyor. Bir sistem var. Bu sistem geceleri uzaktan kumandası ile kapatılarak pilin ömrünü bir ölçü daha uzatmak mümkün. Şayet pil biterse yarım saat süren lokal anestezik teşebbüsle köprücük kemiğinin üzerine yerleştirilmiş olan pil kısmı değiştiriliyor. Beynin içine uzanan öteki aparatlara dokunulmuyor. Kısa bir süreçle bunu beş yılda bir değiştirmek mümkün” dedi.
