Osteoporoz yani kemik erimesinin bedendeki kemiklerin zayıflamasına ve daha kırılgan hale gelmesine sebep olduğunu belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Halil Ural, “Ani ve şiddetli bel yahut sırt ağrısı ile uzunluk kısalması osteoporoz habercisi olabilir” dedi.
Medical Park Fatih Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Halil Ural, tüm dünyada insan ömrünün uzaması ile yaşlanan nüfusun artmasıyla, osteoporozun giderek değerli bir sıhhat sorunu haline geldiğini söz etti. Türkiye’de yapılan araştırmalara nazaran 50 yaş ve üzerindeki insanların dörtte birinde osteoporoz tespit edildiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Halil Ural, “Kadınlarda daha sık görülür. Bilhassa de menopoz sonrası görülme sıklığı artar. Hastalığın en değerli sonucu kemik kırıklarıdır. Kırıklar çok kıymetli sıhhat meselelerine ve hatta hastanın hayatını tehdit eden sıkıntılara bile yol açabilir” dedi.
“AĞRILARINIZ VARSA UZMANA GÖRÜNÜN”
Kemik erimesinin belirtilerini de sıralayan Dr. Ural şunları söyledi:
“Kemik erimesi açısından tertipli takip yaptırmamış bir bireyde hastalık kendini pek muhakkak etmeyebilir. Omurgada kırıklar ve buna bağlı ağrılar sık görülmektedir. Bunun dışında el bileği, ayak bileği, kalça, kol kırıkları kemik erimesinde kırık oluşabilen öbür bölgelerdir. Omur, kalça, el bileği ve başka kemiklerde kırıklar; ani ve şiddetli bel yahut sırt ağrısı; uzunluk kısalması ve kamburluk; karın, göğüs boşluğunda daralma ve buna bağlı bulgular; beden manzarasının ve algısının bozulması; ruhsal kahırlar; toplumsal ezalar; hayat kalitesinde bozulma; duruş bozukluğu üzere şikayetler de kişiyi dikkatli olmaya sevk etmelidir.”
KAFEİN VE SİGARAYA DİKKAT!
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Halil Ural, “Kemik erimesinin ortaya çıkmasını kolaylaştıran yahut hızlandıran bir grup risk faktörleri vardır. Kemik yoğunluğunun düşük olması, yaş, ailede kırık öyküsü, cinsiyet, ırk, genetik yapı, çok alkol ve kafein tüketimi, sigara, ilaç kullanımı (kortizonlu ilaçlar, guatr ilaçları vs.), berbat beslenme ve erken menopoz risk faktörleri ortasında gösterilebilir. Kemik erimesinin teşhisini koymada en çok kullandığımız metot, kemik mineral yoğunluk ölçümüdür (DEXA). Lakin yardımcı olarak radyografi (sırt ve bel filmleri), sintigrafi de kullanılabilir. D vitamini ve kemikle ilgili başka kıymetlerin ölçümü açısından kan ve idrar analizleri çok kıymetli olup çabucak her hastada görülmesinde yarar vardır” diye konuştu.
“SAĞLIKLI BESLENİN, YÜRÜYÜN, DANS EDİN”
Kemik erimesinden korunma konusunda da bilgiler veren Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Halil Ural şu tavsiyelerde bulundu:
“Beslenmenin kalsiyumdan güçlü olacak halde (özellikle süt ve süt ürünleri) düzenlenmesi, fizikî aktivite ve idmanın teşvik edilmesi, değiştirilebilir risk faktörlerinden korunma ve gerektiği kadar ilaç kullanımı sağlama değerlidir. Bunun dışında tavsiye edilen günlük kalsiyum ve D vitamini muhtaçlığının karşılanması, sigara ve alkol tüketiminden uzak durulması gerekir. Lakin muhtaçlık duyulan her durumda doktora danışmak, sistemli kemik yoğunluk ölçümü yaptırmak ve gerekirse uygun tedaviye başlamak riskleri minimumda tutabilir. Kemik erimesinden korunmada yapılan araştırmalar bizlere yerçekimi doğrultusunda kuvvet uygulayan antrenmanlar tercih etmemizi tavsiye etmektedir. Bunun dışında azamî kuvvete kısa müddette ulaşan antrenmanlar (sıçrama, atlama), kas gücünü arttıran idmanlar, eklem dayanıklılığını arttıran antrenmanlar, istikrar idmanları, duruş antrenmanları ve teneffüs idmanlarını hastalarımıza öğretmeye çalışırız. Hastalarımızdan ise tempolu yürüyüş, step, bisiklete binme, yüzme ve dans etme üzere aktivitelerde bulunmalarını isteriz.”
