Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Tıbbiyeli olmak, sıhhat meslek mensubu olmak bir ayrıcalıktır. Üstlendiğiniz sorumluluk da o derece ağırdır. Daha azimli, daha uzun soluklu, daha fedakar, daha sevecen ve daha sabırlı olmayı gerektiren bir sorumluluktur.” tabirlerini kullandı.
Sıhhat Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) 2019-2020 Gülhane Tıp Fakültesi Beyaz Önlük Giyme Merasimi Gülhane Külliyesi’nde yapıldı.
Koca, burada yaptığı konuşmada, tıbbiye konusunda tarihin iftihar edilecek örneklerle dolu olduğunu, Anadolu’yu merkez alarak Asya ve Avrupa’ya uzanan Türk İslam medeniyetinin, vakıfları, imarethanelerinin, şifahanelerinin ve tıp medreselerinin gıpta ile karşılanan miraslar olduğunu lisana getirdi.
Türkiye’de Batı şekli çağdaş bilimsel tıp eğitiminin başlangıcının Sultan 2. Mahmut periyoduna dayandığını hatırlatan Koca, tıphane ve cerrahhane olarak başlayan ve farklı isimlerle varlığını sürdüren tıp eğitiminin, Sultan 2. Abdülhamid Han tarafından tıp mektebi olmak üzere inşa ettirilen Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane Külliyesi’nde devam ettiğini söyledi.
Eğitim kurumlarının doruğunu oluşturan üniversitelere değer verdiklerinin altını çizen Koca, “Üniversitelerimiz sadece birer eğitim kurumu değil, milletin kültür merkezleridir. Üniversite eğitimi hayat düzlüğüne varmadan evvel aşılacak olan son zirve üzeredir. Eğitimin tepe noktasını oluşturur. Bu sıralarda elde ettiğimiz kazanımlar hayat boyunca davranışlarımızı şekillendiren, muvaffakiyet potansiyelimizi belgeleyen imzalar üzeredir. ” dedi.
Bakan Koca, üniversitelerin eğitim kurumu olmasının yanı sıra mesleksel ünite, toplumsal etraf, toplumsal hassaslık ve gelecek tasarımı dahil, insanı her istikametiyle kucaklayan bilgi ve kültür merkezleri olduğunu lisana getirdi.
“Tıbbiyeli olmak ayrıcalıktır”
Üniversiteye girişte sıhhat mesleklerini tercih etmenin hem fedakarlığa talip olmayı hem de başarıyı zarurî kıldığına işaret eden Koca, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Tıbbiyeli olmak, sıhhat meslek mensubu olmak bir ayrıcalıktır. Ne var ki üstlendiğiniz sorumluluk da o kadar ağırdır. Daha azimli, daha uzun soluklu, daha fedakar, daha sevecen ve daha sabırlı olmayı gerektiren bir sorumluluktur. Mezun olup misyona birinci adım attığınızda, artık öğrencilikle hudutlu öğrenmenin geride kaldığı, fakat hayat uzunluğu öğrenmenin daha ağır olarak başladığı bir devir sizi beklemektedir.
Karşınızda, acı çekerek, hüzünlenerek, umutlanarak, sevinerek, acıları ve sevinçleri paylaşarak yaşanan; yaşayarak, görerek, bilerek mana kazanan bir hayat bulacaksınız. “
Koca, sıhhat hizmetinin insan odaklı olduğunu vurgulayarak doktor adaylarına kutsal ve onurlu bir mesleği tercih ettikleri için tebrik etti ve muvaffakiyetler diledi.
“Milli hafızayı yaşatmak önemlidir”
Sıhhat Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, Gülhane’nin ulusal hafıza olduğunu lisana anlatarak “Milli hafızayı yaşatmak değerlidir. Bu bakımdan Türk toplumunun ve Türk milletinin büyük bir marka kıymeti olan Gülhane’yi yaşatacak ve bu vakte kadar gösterdiği başarıyı artan bir ivmeyle devam ettireceğiz.” diye konuştu.
Beyaz önlüğün doktor kimliğinin yanında önemli bir sorumluluk da yüklediğini lisana getiren Erdöl, bu sorumluluğun tıp fakültesine girişle başladığını lakin hayat uzunluğu devam eden güçlü bir süreç olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Erdöl, güçlü eğitim takımı olarak yalnızca tıbbı çok güzel bilen mezunlar değil, öğrencilerin güzel ve nitelikli birer tabip olmalarını amaçladıklarını vurguladı.
Gülhane Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Gülçelik ise fakülte bünyesinde misyon yapan 82 profesör, 34 doçent, 84 ise doktor öğretim üyesiyle bin 418 öğrencinin eğitiminin sürdürüldüğünü bildirdi.
Gülçelik, bu yıl kayıt olan öğrencilerden 111’inin Türk Silahlı Kuvvetleri, 23’ünün İçişleri Bakanlığı, 79 öğrencinin de dost ve kardeş ülkelerin silahlı kuvvetleri ismine eğitim gördüğünü aktardı.
Konuşmaların ardından tıp fakültesi birinci sınıf öğrencilerinin beyaz önlüklerini giydiği merasime, Bakan Yardımcıları Muhammet Güven, Şuayip Birinci, Halil Eldemir, Ankara Valisi Vasip Şahin, Ankara Vilayet Sıhhat Müdürü Mehmet Gülüm, akademik ve idari işçinin yanı sıra öğrenciler ve aileleri de katıldı.
