SAĞLIK Bakanlığı, resmi twitter hesabından, uyuz belirtilerine karşı dikkatli olunması gerektiği tarafında bir ikaz paylaşımında bulundu. Bakanlık, ‘Uyuz belirtisi taşıyorsanız vakit kaybetmeden bir sıhhat kuruluşuna başvurun. Doktorun reçete ettiği ilaçları tertipli kullanmayı, korunma ve tedavi tekliflerini uygulamayı ihmal etmeyin’ ikazını yaptı. ‘Uyuz salgını nedeniyle piyasada ilaçlar tükendi’ argümanlarına yönelik resmi sayıları da açıklayan Sağlık Bakanlığı, Türkiye genelinde toplam 368 bin kutu, İstanbul‘da ise 90 bin kutu ilaç stoku olduğunu belirtti. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Cenap Sarıalioğlu ise aniden artan hadiseler nedeniyle ilaç firmalarının ağır talebe hazırlıksız yakalandığını söyledi. Sarıalioğlu, “Tedavide kullanılan krem, losyon ve şampuanların çoğu yerli firmalara ilişkin. Fiyatları da 10-15 TL civarında. Yani, pahalı, ulaşılamaz ilaçlar değil bunlar. Bu hafta itibariyle İstanbul genelindeki depolarda yaklaşık 3 bin kutu ilaç olduğu bildirildi. Firmalar gerekli tedbirleri aldıklarını ve kısa mühlet içinde depolara ilaç girişi yapılacağını açıkladı” dedi.
‘İLAÇ OLMADIĞI İÇİN HASTALIK ARTTI’ DİYEMEYİZ
Eczacılar ise 20-25 gündür ilaç temininde ıstırap yaşadıklarını söyledi. Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Salih Gürel, bu yıl hadiselerde artış olduğunu lakin hastaların ilaç bulunamadığı için tedavi edilememesi üzere bir durumun kelam konusu olamayacağını söyleyerek, “Gerçek manada bir ilaç sorunu ve hastalarda da buna bağlı bir artıştan bahsedemeyiz. Ayrıyeten bazen klâsik, yapma ilaçlarla da tedavi sağlayabiliyoruz” dedi.’TAM TEDAVİ İÇİN TÜM AİLEYE İLAÇ YAZIYORUZ’Prof. Dr. Gürel, “Bu yıl uyuz hastalığında çok artış gözlemliyoruz. Sonbahar ve kış aylarında sıklığı artan bir hastalık. Münasebetiyle önümüzdeki günlerde de artışın devam edeceğini öngörüyoruz. Biz teşhis koyduğumuzda tüm aileye ilaç yazıyoruz. Zira bir meskende hastalığı taşıyan biri varsa herkesin tedavi görmesi gerekiyor. Bazen meskende kişi sayısı kadar ilaç yazdığımız oluyor. Son periyotlarda ilaç tüketiminde çok fazla bir artış var. Bu nedenle bazen eczanelerin bu taleplere yetişemediğini görebiliyoruz. Lakin gerçek manada bir ilaç düşüncesi ve hasta sayısının buna bağlı artışından bahsedemeyiz. Zira klasik, yapma ilaçlarımızı da kullanabiliyoruz birtakım özellikli hastalarda” dedi.ARTIŞLAR ÖNGÖRÜLEMEDİĞİ İÇİN SORUN OLDUİstanbul Eczacı Odası Başkanı Sarıalioğlu ise “Hastalardaki artışa bağlı olarak ilaç bulmada dert yaşadık. İlgili firmalarla yaptığımız görüşmelerde de aslında planlanan sayıda ilaç verildiğini ancak bu artışların öngörülememesinden kaynaklı ıstıraplar yaşandığı bildirildi. Firmalar planlamalarını yine güncellediler çok süratli formda bu eksiklik giderilecek diye düşünüyoruz. Sıhhat Bakanlığımız piyasada 368 bin civarında ilaç olduğunu belirtti. Sanıyorum tüm Türkiye sayısı bu. İlaçta genelde piyasada bulunan sayının yaklaşık dörtte biri İstanbul’da olur. Yani buna nazaran 100 bine yakın ilaç olması lazım İstanbul’da. 13 Aralık itibariyle İstanbul’daki tüm dağıtım kanallarında 3 bin adet civarında ilaç olduğunu belirledik” diye konuştu.’DİRENÇ GELİŞMESİ YOK, TEDAVİYİ YANLIŞ UYGULUYORLAR’Uyuz hastalığına gözle görülemeyen, milimetrenin yaklaşık üçte biri büyüklüğündeki ‘sarcoptes scabiei’ isimli akar tipi bir parazit yol açıyor. Üst deri katmanının altına yerleşen bu parazit, kendine ‘tünel’ açarak cilt içinde ilerliyor ve keratinle besleniyor. Bu nedenle de kaşıntı ve döküntüye neden oluyor. Prof. Dr. Gürel, “Ama parazitte bir değişiklik yok. O nedenle bir dirençten de bahsedemeyiz. Hastalığın tam olarak iyileşmemesi hastaların tedaviyi gerektiği üzere uygulamaması yahut meskendeki öbür şahısların kaşıntı olmadığı için tedavi almamasından kaynaklanıyor. Konut içerisinde bir kişi tedavi olsa bile başkalarında tekrar başlıyor” dedi.KAŞINTISI OLMASA DA TEDAVİ GÖRMELİUyuz hastalığının en büyük özelliğinin geceleri uykudan uyandıracak kadar bir kaşıntıya yol açması olduğunu belirten Prof. Dr. Gürel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tedavide en kıymetli ögelerden bir tanesi meskendeki herkesin birebir anda tedavi olması. Kaşıntısı olsun ya da olmasın, herkesin birebir tedaviyi uygulaması gerekiyor. Zira uyuz etkenini taşıyabilirsiniz fakat şimdi kaşıntı gelişmemiş olabilir. Öbür bir kıymetli konu da ilacı sürdüğünüzde, rastgele bir halde bir yerinizi yıkarsanız çabucak o bölgeye tekrar sürülmesi gerekiyor. Yoksa tedavi başarısız oluyor. Bunlara dikkat edilirse son derece kolay tedavi edilen bir hastalık. Lakin kendi kendine teşhis koymak ve tedavi yapmak hakikat değil. Kesinlikle bir dermatoloğun yahut aile doktorunun görmesi ve ilaçları reçete etmesi gerekiyor.”ECZACILAR İLAÇLARIN GELMESİNİ BEKLİYOREczacı İstek Sürat, uyuz olaylarında beklenmedik bir artış gözlemlediklerini söyleyerek, “Son bir aydır ilaçların temininde zorlanıyoruz. Dönemsel oluğunu düşünüyoruz. Umut ediyoruz ki en kısa müddette çözülür” dedi. Eczacı Zeki Cansu ise kendilerine gelen reçete taleplerinin arttığına dikkat çekti ve “Son bir ay içinde bayağı bir yaygınlaştı. Günde birkaç kişi sorarken 6-7 kişi sormaya başladı bu ilaçları. İstanbul genelinde 2 bin 500 3 bin tane eczane var. Soruyoruz, depoya 50 tane giriş oldu diyorlar. O yüzden sıraya sokmuşlar. Her eczaneye ya bir tane gönderiyorlar ya da hiç göndermiyorlar” diye konuştu.Eczacı Ömer Helvacıoğlu da “Uyuz ilaçları aşağı üst 20-25 gündür ne bizde ne de depolarda var” dedi.
– İstanbul
