Kar yanığının bir çeşit güneş yanığı olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, “Karlı havalarda utraviyole ışınlarının yansıma oranı yüzde 50 ila 90 ortasında artar. Karlı havalarda ultraviyole ışınlarına uzun müddet ve ağır bir biçimde maruz kalınması, ciltte kızarıklıklar ve yanma dışında, su toplayan yaralara ve kalıcı deri hasarlarına yol açabilir” dedi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Dermatoloji Kısmından Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, kar yanığına karşı uyararak güneş kremi kullanımının ehemmiyetine değindi. Doç. Dr. Demir, karlı havalarda yalnızca eldiven, bere ya da nemlendirici kullanımı ile cildin gereğince korunamayacağını belirterek “Karlı havalarda cildi korumak için, uygun hami kıyafetler giyilmeli, deri ıslak bırakılmamalı, cilt paklığı için deriyi kurutmayan eserler tercih edilmeli ve çok sıcak su ile yıkanılmamalıdır. Ayrıyeten cildin sık sık nemlendirilmesini, gündüz bilhassa de açıkta kalan alanlara, güneş hami içeren nemlendiricilerin sürülmesini, dudakların unutulmamasını ve soğukta uzun mühlet kalınmamasını öneririm” dedi.
“DERİDE SIZLAMAYA DİKKAT”
Kışın yeteri kadar korunamayan ciltte birçok tahribatın yaşanabileceğine işaret eden Doç. Dr. Demir, şunları söyledi: Ciltte kuruluk, kabalaşma, pul pul dökülme, kızarıklık, yanma, tahriş ve çatlaklar ortaya çıkabilir. Soğuğa bağlı yanık ve donma görülebilir. Donma beden sıcaklığı -2 derecenin altına düştüğünde oluşur. Isının çok düşmesiyle damarlardaki büzülmeler, tıkanmalar ve yangı nedeniyle dolanım bozulur. Başlangıçta, uzuvlarda soğuk ve soluk bir görünüm ile birlikte sızlama formunda ağrı ortaya çıkar. 2. evrede ağrı şiddetlenir, kırmızı-mor renk değişikliği ile birlikte, içi sıvı dolu kabarcıklar görülür. 3. evrede deride tam kat kayıp nedeniyle yaralar görülürken, 4. evrede ise deriye ek olarak, kas ve kemiklerdeki hasarlar nedeniyle uzuv kayıpları yaşanabilir.
“SİGARA İÇENLERDE DONMA RİSKİ ARTABİLİR”
Doç. Dr. Demir, donma riskine karşı yapılması gerekenlere ait şu bilgileri paylaştı: “Dolaşım bozukluğu olanlarda, sigara ve alkol kullananlarda, soğuğa uygun giyinmeyenlerde ve yüksek rakımda donuk riski artar. Tedavide, ılık su banyosuyla süratli bir biçimde tekrar ısınma sağlanmalı, daha fazla soğuk maruziyeti önlenmeli ve deveran sağlanmalıdır. Donan ekstremiteyi buzla ovmak, kuru sıcak kullanmak ve tekrar ısınmasının yavaş formda sağlanması uygun değildir. Sıvı desteği yapılmalıdır. Sonrasında ise duruma nazaran yara bakımı yapılır. Hastalar ayrıyeten tetanoz aşısı açısından da değerlendirilmelidir.”
“GÜNEŞ KREMİ EN AZ 30 FAKTÖRLÜ OLMALI”
Kar yanığının aslında bir çeşit güneş yanığı olduğuna değinen Doç. Dr. Demir, Ultraviyole ışınlarının deride meydana getirdiği kızarıklık güneş yanığı olarak bilinir. Halk ortasında kar yanığı yahut rüzgar yanığı olarak bilinen durum aslında güneş yanığıdır” dedi ve ekledi: “Havadaki ultraviyole ölçüsü deniz düzeyinden yükseklere çıkıldıkça artış gösterir. Karlı havalarda ise utraviyole ışınlarının yansıma oranı yüzde 50 ila 90 ortasında artar. Ayrıyeten ıslak deride ultraviyolenin tesiri artar. Bu nedenle deniz düzeyinden yüksek bölgelerde ve karlı havalarda güneş yanığı ortaya çıkabilir. Karlı havalarda ultraviyole ışınlarına uzun müddet ve ağır bir biçimde maruz kalınması, ciltte kızarıklıklar ve yanma dışında, su toplayan yaralara ve kalıcı deri hasarlarına yol açabilir. Kar yanığından korunmak için en az 30 muhafaza faktörü içeren güneş koruyucuların, açıkta kalan tüm alanlara, dışarı çıkmadan yarım saat evvel uygulanması, 2-3 saatte bir tekrarlanmasını ve derinin ıslak bırakılmamasını öneririm. Dudaklara da misal halde güneşten müdafaa faktörü içeren nemlendiriciler kullanılmalıdır”
– İstanbul
