Türk Toraks Derneği Teneffüs Sistemi Enfeksiyonları Çalışma Kümesi Üyesi ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Füsun Öner Eyüboğlu astım, koah ve teneffüs ıstırabı yaşayan, sigara kullanan bireylerde koronavirüsün oluşturduğu tesirleri anlattı. Prof. Dr. Eyüpoğlu üst teneffüs yolu enfeksiyonları ve akut bronşitin yüzde 90-95 oranında nedeninin virüsler olduğunu, genel olarak grip virüsü dışında, teneffüs yolu enfeksiyonlarına yol açan virüslere yönelik faal bir ilaç ya da aşı bulunmadığını söyledi. Prof. Dr. Eyüpoğlu, antibiyotiklerin sadece bakteriler ile gelişen enfeksiyonlarda tesirli olduğunu, virüs enfeksiyonlarında kullanılmadığını bildirerek virüs enfeksiyonlarının şiddetinin iki etkene nazaran farklılık gösterebildiğini belirtti.
”BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ VİRÜSÜ YENMEKTE KIYMETLİ BİR FAKTÖRDÜR”
Prof. Dr. Eyüpoğlu, sigara içenlerde koronavirüsün tesirlerinin daha fazla hissedilebileceğini kaydederek “Bağışıklık sistemi virüsü yenmekte kıymetli bir faktördür. Genel olarak, bağışıklık sistemimiz yaşlılarda, altta yatan kronik hastalığı olanlarda, kanser hastalarında, yeterli beslenmeyenlerde, bedensel ya da ruhsal olarak çok yorgun olan bireylerde daha zayıf oluyor. Bu bireylerde virüs enfeksiyonları daha ağır seyrediyor. Tütün ve tütün eserleri sigara, nargile üzere kullanımı da teneffüs yollarının savunma düzeneklerini bozuyor ve COVID-19 dahil pek çok teneffüs yolu enfeksiyonunun gelişimini kolaylaştırıyor. Sigara içenlerde akciğer hücreleri yüzeylerinde gelişen değişiklikler sonucunda koronavirüslerin teneffüs yolu hücrelerine girişi kolaylaşıyor. Salgın sürecinde yapılan çalışmalarda sigara içenlerde ağır zatürre ve teneffüs yetmezliği ile seyreden COVID-19 olaylarının daha sık olduğu ve bu kümede vefat riskinin daha yüksek olduğu saptanmış. Sigara, hava yolları ve akciğer dokusunda savunma sistemini bozar. Bu nedenle her türlü enfeksiyon daha kolay gelişir ve ağır seyreder. Teneffüs yetmezliği daha kolay gelişir. Bu nedenle sigara kullanan vatandaşlarımızdan pek çok hastalığın değerli nedeni olan sigarayı en kısa müddette bırakmalarını tavsiye ediyorum.” diye konuştu.
”KULUÇKA DEVRİ SIRASINDA HASTALIK BELİRTİ VERMİYOR”
Prof. Dr. Eyüpoğlu, bazı solunum virüslerinin ana konağının çeşitli hayvanlar olduğunu anımsatarak “Örneğin influenza virüsünün ana konağı su kuşlarıdır. Günümüzdeki son salgına neden olan koronavirüsün de ana kaynağının yarasalar olabileceği düşünülüyor. Hayvanlarda konaklayan, lakin geçirdikleri mutasyonlar sonucu insan hücrelerini de enfekte eden bu virüs artık beşerden beşere bulaşıyor. Teneffüs yoluyla bulaşan virüs süratle yayılarak dünya nüfusunu etkiliyor. Koronavirüsün kuluçka periyodu 2-14 gün ortasında. Kuluçka devri sırasında hastalık belirti vermiyor. Temel olarak ateş, öksürük ve nefes darlığına yol açıyor. Kimi hastalarda boğaz ağrısı ve burun akıntısının da olduğu görülüyor.” dedi.
”ENFEKSİYONDAN KORUYACAK AŞI ŞİMDİ MEVCUT DEĞİL”
Prof. Dr. Eyüpoğlu, koah gibi kronik akciğer hastalarının kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunmaktan kaçınmalarını önererek, “Bu bireylere gerekmedikçe hastaneye gitmemelerini öneriyoruz. Zira hastaneler kalabalık ve koah hastalarının bu virüsü kapmaları değerli bir sıhhat sorunu haline gelebilir. Öte yandan 60 yaş üstü vatandaşlarımız da kalabalık ve kapalı ortamlarda bulunmaktan sakınmaları COVID-19 riskini düşürecektir. COVID-19’a yönelik şimdi aktif bir ilaç geliştirilmedi. Tekrar bu enfeksiyondan koruyacak bir aşı da şimdi mevcut değil. Aşı geliştirme uğraşları en az üç ülkede Çin, ABD ve İngiltere’de başladı. Lakin rastgele bir aşının en acil şartlarda insanların kullanımına sunulması en az 12 aylık bir mühlet gerektiriyor.” sözlerini kullandı.
Kaynak: DHA
