Türk Akciğer Kanseri Derneği Lideri Prof. Dr. Erdem Göker, 10 yıl evvel korkulan bir hastalık olan akciğer kanserinin yeni gelişen ilaçlar ve yeni teşhis metotlarıyla artık tedavi edilebilen bir hastalık haline geldiğini söyledi.
Prof. Dr. Erdem Göker, 4 Şubat Dünya Kanser Günü nedeniyle, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’de kanser hastalıkları ortasında akciğer kanserinin görülme sıklığı bakımından birinci sırada yer aldığını lisana getirdi. Akciğer kanserinin en çok vefata neden olan kanser olduğunu da belirten Göker, şöyle devam etti:
“Kadın kanserleri dendiğinde akla birinci gelen kanser tipi, evvelki yıllarda göğüs kanseriydi. Artık bugün bayanlarda da akciğer kanseri görülme sıklığı, göğüs kanseriyle neredeyse tıpkı sayıya ulaştı. Bunun nedeni bayanlarında son yıllarda tütün eserleri kullanma oranlarının yükselmesi. Kansere bağlı ölümlere baktığımızda akciğer kanseri hem bayanlarda hem de erkeklerde en fazla öldüren kanser hastalığı.”
Prof. Dr. Göker, son yıllarda akciğer hastalığının tedavisi konusunda kıymetli adımlar atıldığını aktardı. Akciğer kanserinin tedavi edilebilir olduğunu anlattığında hastalarının şaşkınlık yaşadıklarını anlatan Prof. Dr. Göker, şunları söyledi:
“Akciğer kanseri, 10 yıl öncesine kadar korkutan bir hastalıktı fakat yeni gelişen ilaçlar ve teşhis koymada gelişen tekniklerle artık akciğer kanseri tedavi edilebilir bir hastalık haline geldi. Bu mucize üzere bir şey. Tedavide 2 çeşit ilacımız çıktı. Bir tanesi akıllı ilaçlar dediğimiz, akciğer kanserinin patolojisinde gördüğümüz birtakım testlerle saptayabildiğimiz proteinlere karşı gelişmiş ilaçlar. Onları kullandığımızda hastanın ömrü önemli manada uzuyor. İkinci ilaç tipi ise inoterapi dediğimiz, hastanın kendi bağışıklık sistemiyle hastalığı yendiği ilaçlar. Kemoterapi üzere bariz bir yan tesiri yok. Bu ilaçlar bizim bağışıklık sistemimizi yine canlandırarak, tümörü yenmemizi sağlıyor. Mucize üzere sonuçlar elde ettik. Bu ilaçlar hastaların yüzde 20’sinde tam şifa olurken, oburlarının ömrünü de uzatıyor.”
Akciğer kanserinde hastanın moral durumunun çok kıymetli olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Göker, “Akciğer kanseri tedavisinde erken teşhis ve hastaların yanlışsız yerde medikal, radyasyon onkoloji uzmanları, göğüs hastalıkları ve cerrahisi ile patoloji üzere branşların ortak kararıyla tedavi edilmeleri çok kıymetli. Kanser hastalıklarında kemoterapi tedavisi direkt kanserli hücreleri öldürüyor, onun için hala en kıymetli tedavi formu. Bağışıklığı güçlendiren inoterapi ilaçlarının kullanılması tedavi sürecine olumlu tesir yaratıyor.” dedi.
Prof. Dr. Göker, kanser hastalığında kullanılan ilaçların değerli olduğunu, yerli ilaç geliştirme konusundaki çalışmaların desteklenmesi gerektiğini da kaydetti.
