Türk Karaciğer Vakfı Lideri Prof. Dr. Yılmaz Çakaloğlu, bedenin kimya fabrikası olarak tanımladığı karaciğerin inanılmaz olduğunu vurgulayarak, “Gelişigüzel kullanılan antibiyotik ve ağrı kesici ilaçlar karaciğer hasarına yol açıyor” dedi. Bilimsel olarak karaciğere güzel geldiği kanıtlanmış bir bitkinin olmadığını da belirten Prof. Dr. Çakaloğlu, enginarın çok yüksek ölçüde tüketiminin de karaciğer sıhhati için manalı olmadığını lisana getirdi.
Memorial Sıhhat Kümesi, Türk Karaciğer Vakfı ve Azerbaycan Tıp Üniversitesi iş birliğiyle 5’inci Azerbaycan-Türkiye Ortak Hepatoloji Kursu düzenledi. Azeri ve Türk tabipler İstanbul’da bir ortaya gelerek, 2 gün boyunca karaciğer hastalıklarına yönelik teşhis, teşhis ve tedavi metotlarına ait bilgi ve tecrübelerini paylaştı.
Kursa yönelik bilgi veren Memorial Şişli Hastanesi Gastroenteroloji-Hepatoloji Kısmı ve Türk Karaciğer Vakfı Lideri Prof. Dr. Yılmaz Çakaloğlu, “Kursu bir yıl İstanbul’da bir yıl Bakü’de olmak üzere her yıl yapıyoruz. Karaciğer hastalıklarına yönelik bilgilerimizi, tecrübelerimizi paylaşmak ve hastalara daha uygun hizmet vermek için düzenliyoruz” dedi.
“TANI VE TEDAVİDE TÜRKİYE VE AZERBAYCAN’DA İMKANLAR VAR”
Her iki ülkede de önemli karaciğer hastalığı sorununun olduğunu söyleyen Prof. Dr. Çakaloğlu, “Hepatit B, C ve yağlı karaciğer hastalığı çok sık görülen bir sorun. Bu üç hastalık karaciğer sirozu ve kanserinin en sık görülme sebepleri ortasında yer alıyor. İşte bu hususlarda neler yapılmalı, hastaya nasıl teşhis koymak gerekir, hangi önleyici önlemler alınmalı ve tedavi formüllerini bilimsel bilgiler ışığında tartışıp ortak siyasetler oluşturmaya çalışıyoruz. Bu cins hastalıkların tanısı için ülkemizde ve Azerbaycan’da bütün imkanlar mevcut” diye konuştu.
EN AZ BİR DEFA HEPATİT TESTİ YAPTIRIN
Toplumda hepatitler konusunda farkındalık oluşturulması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Çakaloğlu, “Herkesin, hayatında bir defa hepatit testi yaptırması gerekiyor. Şayet hepatit B yahut C taşıyıcısı ya da hastasıysa, uzmana başvurup gerekli tedavileri alması gerekiyor. Çok kilo, yüksek kolesterol, şeker hastalığı sorunu olan herkesin, kan ve karaciğer testi yapılarak yağlı karaciğer hastalığının olup olmadığının belirlenmesi gerekiyor. Erken teşhis için bu testler çok önemli” tabirlerini kullandı.
“TÜRKİYE’DE HER 3 BİREYDEN 1’İ OBEZİTE HASTASI”
Prof. Dr. Çakaloğlu, Türkiye’de 2,5-3 milyon hepatit B’li, 500 bin ise hepatit C’li hasta olduğunu söyleyerek, “Türkiye’de obezite ise yüzde 30 oranında yani her 3 şahıstan 1’i çok kilo sorunu yaşıyor. Ülkemizde yağlı karaciğer hastalığı çok sık görülüyor. Karaciğer fevkalâde bir organ, bedenimizin en büyük ve çalışkan organı. Karaciğerden dakikada 2 litre kan geçiyor, adeta kimya fabrikası. Bağırsaklarımızın emdiği bütün besinler, ilaçlar ve öteki hususlar karaciğerden geçiyor” dedi.
“ANTİBİYOTİK KARACİĞER HASARI YAPIYOR”
İlaçlara bağlı karaciğer hastalıklarının önemli bir sorun olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz Çakaloğlu, “Antibiyotik ve ağrı kesiciler kesin endikasyon olmadan yani tedavi yolu ve müdahale belirlenmeden kullanması gereken ilaçlar. Bugün dünyada en çok karaciğer hasarı antibiyotiklere ve romatizmal ilaçlara bağlı olarak görülüyor. Ölçüsüz antibiyotik ve ağrı kesici ilaç kullanmak hakikat değildir. Bu tıp ilaçların alımında çok dikkatli olmak gerekir” tabirlerini kullandı.
KOLESTROL İLAÇLARI KARACİĞER HASTALIKLARINA OLUMLU TESİR EDER
Sigaranın kesinlikle bırakılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Çakaloğlu, “Kolesterol ve kan yağlarının yüksekliği, karaciğer yağlanmasının en kıymetli nedenleri ortasında yer alıyor. Bu hastaların kolesterol ilaçlarını nizamlı olarak kullanması gerekiyor. Kolesterol düzeyini denetim altına alan ve olağan kıymetlere getiren ilaçlar, karaciğer hastalıklarına da olumlu tesir sağlıyor. Nizamlı kullanımlarında, yağlanmanın siroza yol açacak kadar ilerlemesini ve kanser gelişimini önlüyor. Bilhassa diyabet hastaları tarafından ‘metformin’ içeren ilaçlar da sık kullanılan ilaçlar ortasında yer alıyor. Bilhassa kilolu ve yağlı karaciğer sorunu olanlarda insülin direncine karşı rutin kullanılması gereken bu ilaçların karaciğere bir ziyanlı tesiri bulunmuyor. Karaciğer sıhhati için tütün ve tütün eserlerinin kullanımının mutlaka bırakılması gerekiyor. Sigara bütün hastalıkları, kanser tiplerini olumsuz etkileyen sıklığını artıran, tedavisini zorlaştıran kesinlikle hayatımızdan çıkarılması gereken en değerli ziyanlı alışkanlık” diye konuştu.
“KARACİĞERE GÜZEL GELEN BİR BİTKİ YOK”
Hastalara bilmedikleri hiçbir bitkisel ilacı yahut eseri kullanmama ikazında bulunan Prof. Dr. Çakaloğlu, “Bugüne kadar tesiri kanıtlanmış ve karaciğere âlâ geldiği düşünülen bir bitki bulunmamaktadır. Karaciğer dostu olarak bilinen enginarın günde bir kilo bile tüketilmesi fayda sağlamayacaktır. Bunun yerine sağlıklı ve istikrarlı beslenme, zerzevat ve meyveleri ölçülü tüketme üzere kurallara dikkat etmelidir. ‘Elma mucizedir’, ‘domates her şeye âlâ gelir’ telaffuzları doğruyu yansıtmamaktadır” sözlerini kullandı.
HAFTADA 150 DAKİKA EGZERSİZ
Haftada 150 dakika spor yapılmasını öneren Prof. Dr. Çakaloğlu, “Sağlıklı besleneceğiz, sistemli antrenman yapacağız, kilomuza dikkat edeceğiz. Hastalarımıza zeytinyağı tüketmelerini öneriyoruz. Meskende yaptığınız patates kızartmasını yiyebilirsiniz ancak o yağı bir daha kullanmayın. Obezite hastaları az ve ölçülü, düşük kalorili beslenme alışkanlıkları kazanmalılar. Haftada en az 3 gün 45-50 dakika olmak üzere toplam 150 dakika spor yapılmasını öneriyoruz” dedi.
– İstanbul
