‘3 sene yaşarsın’ denilen hasta sıhhatine kavuştu
Gaziantep‘te yaşayan Bekir Özbağ‘a doğuştan kalp kası kalınlaşması tanısı konuldu
Gittiği birtakım hastanelerde ‘3 yıl yaşarsın, yerini hazırla’ denen Özbağ, Dicle Üniversitesi Kalp Hastanesi’nde tedavi olmaya karar verdi
Farklı merkezlerde tedavisi için yüksek sayılar istenen Özbağ, Dicle Üniversitesi Kalp Hastanesi’nde geçirdiği operasyonla sıhhatine kavuştu
DİYARBAKIR – Gaziantep’te yaşayan 49 yaşındaki Bekir Özbağ’a, doğuştan kalp kası kalınlaşması tanısı konuldu. Gaziantep’te gittiği sıhhat merkezlerinde sonuç alamayan ve ‘3 sene yaşarsın, yerini hazırla’ denilen Özbağ, Dicle Üniversitesi Kalp Hastanesinde geçirdiği operasyonla sıhhatine kavuştu.
Doğuştan kalp kası kalınlaşması hastalığı bulunan Özbağ, Gaziantep’te nefes darlığı, çarpıntı şikayetleri ile hastaneye başvurdu. Özbağ için Gaziantep’te yapılan tetkik ve müdahalelerde rahatsızlığının karıştırıldığı ortaya çıktı. Ailenin araştırmaları sonucu Dicle Üniversitesi Kalp Hastanesi’nde vazifeli kardiyolog Doç. Dr. Hakkı Şimşek’e ulaşıldı. Tedavi için Diyarbakır’a gelen Bekir Özbağ, burada geçirdiği kapalı operasyonla sıhhatine kavuştu.
“3-5 sene yaşarsın, yerini hazırla dediler”
Yaşadığı şiddetli süreç ile ilgili İhlas Haber Ajansı muhabirine konuşan Bekir Özbağ, 2008’de kalp kası kalınlaşması rahatsızlığına yakalandığını söyledi. Gaziantep’te gitmediği tabibin kalmadığını belirten Özbağ, “Hatta gittiğim her doktor rahatsızlığımı karıştırmış. Birisi, ‘3-5 sene yaşarsın, yerini hazırla’ dedi. Fakat Allah’a şükür artık çok yeterlim. Sağ olsun Hakkı hocam, birinci başta insan sağlını düşünüp, birinci başta neyin var deyip sordu ve dinledi. Gittiğim hastaneler 17 bin ve 100 bin fiyat çıkarttı. Yapacakları süreçte meçhuldü. Yalnızca risk var diyorlardı, öteki da bir şey demiyorlardı. Ben güvenemedim. Hakkı hocayı internetten araştırdım. Çok şükür bir doktor arkadaşımız ‘ona gözün kapalı git’ dedi. Anjiyo yapılırken bir damarın kapalı olduğu görüldü. Bu sürpriz oldu bizim için. Yüzde 80 kapalıydı. Stent takıldı. Öbür süreci de, ‘Biran önce yapalım, sen rahat meskenine git’ dedi. Alkol sistemi ve anjiyo ile kalınlaşmış kalp duvarını yaktı” dedi.
Her 500 bireyden 1’inde görülüyor
Hastanın durumu ile ilgili konuşan kardiyolog Doç. Dr. Hakkı Şimşek, hastanın nefes darlığı, baş dönmesi ve çarpıntı şikayetleri ile geldiğini söyledi. Doç. Dr. Şimşek, “Dış merkezlerde teşhis konulmuş. 2008’den beri hastalığı biliniyor. Bu hastalık hipertrofik kardiyomiyopati dediğimiz hastalık. Doğuştan kalp kası kalınlaşması hastalığı, yaklaşık 500 bireyden 1’inde görülen bir hastalık. Sanırım bir merkezde 17 bin liralık bir masraf çıkartılmış. İstanbul’da diğer bir merkezde de 100 bin lira bir maliyet çıkartılmış. Hasta bu yeni tedaviyi hem uygulamak istiyor hem de maddi imkansızlıkları nedeniyle bu tedaviyi yaptıramıyor. Bir mahrumiyet kelam konusuydu. Beni de internetten araştırmışlar, kimi değişik branşlarda tanıdık doktor arkadaşları varmış, onlara sormuşlar. Onlarda buradaki meslektaşlarımız üzerinden bize ulaştılar. Geldiğinde şikayetlerini söyledi. Raporlarını gösterdi. Eko kardiyografi raporlarını izleyince bu hastalığın hipertrofik kardiyomuopati olduğunu gördüm. Kalp kasının kalınlaşmış kısmı kalbin kanı bedene pompalamasına mahzur oluşturuyor. Bu kalınlaşmış kısma müdahale edilmesi gerekiyor. Eko kardiyografide 110 milimetre civarında bir basınç grandiyeti vardı. Raporlarına bakınca bizim bu süreci yapabileceğimizi söyledik. Bu kalınlaşmış bölgeyi besleyen damarı saptamak için yaptığımız anjiyografide bir sürprizle karşılaştık. Ana damarında da yüzde 80 darlık saptadık hastanın. Hem kalınlaşmış bölgeyi besleyen damarı saptadık hem de yüzde 80 darlığı olan damarını da stent ile açtık ve iki gün sonra septal alkol ablasyon dediğimiz süreç için hastayı tekrar anjiyoya aldık. Yaklaşık yarım saatlik bir süreçle hastamıza çok şükür müdahale ettik” diye konuştu.
“Anjiyografik sistemle müdahalede bulunduk”
Süreç sırasında eko kardiyografiyle basınç farkının 110 milimetreden 29 milimetreye kadar düştüğünü kaydeden Doç. Dr. Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İşlemin sonunda ise 18- 19 milimetreye kadar düştü. Bu bizim için tatmin edici kâfi sonuçlardı. Asıl basınç farkındaki düşüş bir ay sonra ortaya çıkacaktır. Orada ödem olduğu için ödemden ötürü basınç çabucak ülkü gerçek kıymetlerine kadar düşmüyor. Bir ay sonra gerçek kıymetlerine düştüğünü görmüş olacağız. Şuan itibariyle de bir gün sonra hastamızı hiçbir komplikasyon olmaksızın Allah’a şükür memleketine göndereceğiz. Anjiyografik yolla tıpkı anjiyo yapar üzere kasıktan girerek o bölgeyi besleyen damarın içine alkol vererek tabiri caizse o bölgeyi denetimli bir biçimde bir çürüterek kasılmasını önleyerek süreci yapmış olduk. Açık ameliyata gerek kalmaksızın toplam 2 bin 500 lira civarında bir maliyetle anjiyografik metotla müdahalede bulunuldu. Onun dışında her hangi bir maliyetleri olmayacak.”
VİDEO: ‘3 sene yaşarsın’ denilen hasta sıhhatine kavuştu
