Çok sevdiği acı, lisanını yakınca lisan kanseri olduğunu öğrendi
Erken teşhis sayesinde lisan kanseri olduğunu öğrenen yaşlı adam, başarılı operasyon sonucu sıhhatine kavuştu
Kadir Keskinbalta:
“Acı yiyemiyordum, artık onu da yiyebiliyorum”
ANTALYA – Antalya’da lisan kanserine yakalanan 72 yaşındaki Kadir Keskinbalta, erken teşhis sayesinde girdiği başarılı bir operasyonla sıhhatine kavuştu. Daha evvel lisanındaki kanser tümörü yüzünden çok sevdiği acılı yemekleri yiyemediğini belirten Keskinbalta, “Artık acı yiyebiliyorum ve çok mutluyum” dedi.
Konyaaltı ilçesinde yaşayan 4 çocuk babası Kadir Keskinbalta’nın (72), lisanında yara çıktı. Birinci başlarda yarayı önemsemeyen Keskinbalta, yaranın yemek yemesine mahzur olmaya başlayınca çeşitli hastanelere gitti fakat teşhis edilemedi. Yaranın büyümesi üzerine Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Kısmı’na gelip KBB Uzmanı Doç. Dr.Levent Renda’ya muayene olan Keskinbalta, yapılan tetkiklerde lisanında kanser olduğunu ve ameliyata girmesi gerektiğini öğrendi. Yapılan son denetimlerin akabinde ameliyata alınan Keskinbalta’nın lisanındaki tümörlü bölge, 5 saat süren başarılı bir operasyon sonucu alındı. Keskinbalta, ortadan geçen bir aylık müddet sonucu lisanındaki dokuların kendine gelmesiyle birlikte tekrar yemek yemeye başladı. Hatta en sevdiği acıyı da yiyebilir hale geldi.
“Artık acı yiyebiliyorum”
Sağlığına kavuşan Kadir Keskinbalta, daha evvel yaşadığı külfetleri şu sözlerle anlattı:
“Yemek yerken zorlanıyordum. Acı yiyemiyordum. Fakat geçer diye düşünüp pek önemsemedim. Bana dediler ki Karadut şerbeti iç, oldukça bir şerbet içtim fakat yararını görmedim. Şuanda çok düzgünüm. Hiçbir ıstırabım yok, yemeklerimi yiyorum. Acıyı özellikle çok seviyorum, onu da yiyebiliyorum.”
“Ağız yarası ile karıştırılıyor”
Dil kanserinde erken teşhisin değerine vurgu yapan KBB Uzmanı Doç. Dr.Levent Renda ise, ağızda çıkan aftların lisan aftlarıyla karışabildiğini söyledi. Yaralarda büyüme yaşandıysa KBB uzmanına gidilmesi gerektiğini belirten Renda, “Dil kanseri süratlice uzunluğuna yayılabilen bir kanser. Münasebetiyle biz ameliyatlarda yalnızca lisandaki kanserli bölgeyi çıkartmıyoruz, olağan dokuyla birlikte çıkartıyoruz ki, buz dağının görünen kısmı bazen küçük oluyor. Hasebiyle ameliyatla daha büyük sağlam dokuyla birlikte çıkartmamız gerekiyor. Eş vakitli olarak da uzunluğuna saçılma bölgeleri de ameliyatla temizlemiş oluyoruz. Lisandaki kanserin boyutundan çok derinliği değerli. O da ameliyat sonucu ortaya çıkan bir ölçüm. Derinlikle birlikte boyna saçılma ihtimali artabiliyor” dedi.
“Erken teşhis önemli”
Dil kanserinin tedavi edilemediği takdirde, yeme içmede ve bağışıklık sisteminde bozukluklara sebebiyet verebileceğine dikkati çeken Dr. Renda, erken teşhisin değerine vurgu yaptı. Renda, “Erken teşhiste hem ameliyat daha küçük oluyor, hem de hastamızın bundan sonraki hayatını garanti altına almış oluyoruz. Bu hastamızın tümör derinliği çok fazla yoktu, hem de boynu da biz temizlemiş olduk. Radyoterapi almasına gerek kalmadı” diye konuştu.
Doç. Dr. Renda, sigara ve alkolün ağız içi kanserlere yol açan en değerli faktörler olduğu konusunda da ihtarlarda bulundu.
