Bilim insanları, Dicle ırmağının de ortalarında olduğu dünyadaki yüzlerce ırmağın “tehlikeli düzeyde antibiyotikle dolup taştığını” ortaya koydu.
İngiltere’den araştırmacılar, 72 ülkede inceledikleri 711 ırmak havzasının üçte 2’sinde antibiyotiğe rastladı.
Antibiyotik kirliliği, insan vücudundaki bakterilerin yaşamsal ilaçlara karşı bağışıklık geliştirmelerine neden oluyor.
Birleşmiş Milletler (BM), antibiyotiğe dirençli bakterilerin 2050 yılına kadar 10 milyona yakın insanın vefatına neden olabileceğini söylüyor.
İngiltere’de yayımlanan Guardian gazetesinin aktardığı, su havzalarındaki antibiyotik kirliliğine ait bugüne kadarki en kapsamlı global çalışma.
Araştırma takımı, 6 kıtada 72 ülkedeki toplam 711 ırmağın sularında en çok kullanılan 14 antibiyotik ilacın oranlarını test etti.
|
Araştırma sonuçları ne söylüyor? |
|---|
|
Irmakların yüzde 65’inde antibiyotik saptandı. |
|
111’inde antibiyotik yoğunluğu, inançlı sayılan hudutların üzerinde çıktı. |
|
Türkiye’den doğarak ve Fırat Irmağı ile birleşerek kollarıyla Irak topraklarından Basra Körfezi’ne uzanan Dicle Irmağı ile İngiltere’nin başşehri Londra’daki Thames Irmağı dahil pek çok ırmakta antibiyotik kirliliği tehlikeli düzeylerde. |
|
Birtakım düşük gelirli ülkelerde, antibiyotik yoğunluğu, inançlı düzeylerin 300 katından fazla. |
|
Afrika ve Asya, ırmakları bu açıdan en kirli bölgeler. |
Çevremizdeki antibiyotikler nereden geliyor?
Pekala bu antibiyotik ilaçlar ırmaklara, göllere ve kanallara nasıl ulaşıyor?
Antibiyotik ilaçlar kullanıldığında ilacın içindeki etkin unsurların yüzde 30 ila yüzde 90’ı idrar ve dışkı yoluyla bedenden atılıyor.
Kentlerdeki su dağıtım şebekeleri ve arıtma tesislerinin kıymetli bir kısmında bu faal hususların izine rastlanıyor.
Kanalizasyon atıklarının doğal su kaynaklarına karışmasıyla, antibiyotik kirliliği ırmaklara ve su havzalarına da ulaşmış oluyor.
Lakin beşerler antibiyotik kirliliğinin tek kaynağı değil.
Dünyada üretilen antibiyotiklerin üçte ikisi hayvanlarda kullanılıyor. Hayvanların toprağa ve sulu çamura saldıkları ilaçlar daha sonra ırmaklara, göllere ve yeraltı sularına karışıyor.
Bilhassa düşük ve düşük-orta gelirli ülkelerdeki balık çiftliklerinin antibiyotik atık ürettiği lisana getiriliyor.
İlaç üretim fabrikalarının ürettiği atıklar da, su kanallarının kirlenmesinin en değerli sebeplerinden.
Araştırmaya nazaran, idrar yolu enfeksiyonlarında kullanılan Trimetoprim, dünyadaki ırmaklarda en yaygın görülen antibiyotik çeşidi. Suları test edilen 711 ırmağın 307’sinde bu ilaca rastlandı.
Deri ve ağız enfeksiyonlarında kullanılan Metronidazol ve bakteriyel enfeksiyonlarda kullanılan Ciproflaxacin (Siprofloksasin) unsuru, tehlike sonunu aştığı en sık görülen antibiyotik çeşitleri.
Metronidazol oranı, Bangladeş’te inançlı sayılan antibiyotik kirliliği düzeyinden 300 kat daha fazla.
Avrupa’nın en kirli ırmağı: Tuna
Avusturya’daki Tuna ırmağı havzasından alınan örneklerde 7 farklı antibiyotik cinsine rastlandı. Teneffüs yolu hastalıklarında kullanılan Klaritromisin, inançlı sayılan sonun yaklaşık dört katı.
Tuna, Avrupa’daki en büyük ikinci ırmak ve antibiyotik atıklar açısından kıtanın en kirli ırmağı.
Avrupa’da test edilen ırmakların yüzde 8’i de güvenlik hududunu aşmış durumda.
Kıtanın en pak ırmaklarından sayılan Londra’daki Thames ırmağının de değerli bir kısmında kirlilik yüksek.
