Fast food kültürü her ülkenin mutfağına nazaran farklılık gösterir. Amerika’da fast food denilince akla hamburger, cips, kola ve sosisli sandviç gelir. Ülkemizdeki fast food mutfağında ise döner, iskender, lahmacun üzere süratli tüketilebilen yiyecekler dikkat çeker. Diyabet hazır yiyecekleri çok sever. O yüzden diyabetin ülkemizde giderek artış gösterdiği bölge Gaziantep ve yöresidir. Diyabete taban hazırlayan hamurlu, yağlı ya da şekerli yiyeceklerden uzak durmak ve sistemli olarak kan şekeri ölçümü yaparak diyabeti denetim altında tutmak alınabilecek en kıymetli önlemlerdir.
TAHLİL METABOLİK CERRAHİDİR.10 YILDA 6 BİN 500 KİŞİYİ AMELİYAT ETTİK
Şeker hastalığının bir sefer geldi mi gitmeyen bir hastalık olarak bilindiğine dikkat çeken Alper Çelik, “Oysa ameliyatla yani metabolik cerrahi ile mümkün. Olağan bu tüm hastalar için geçerli değil. Erişkin Tip 2 diyabet hastaları ameliyat için uygun. Yani vücudu insülin üreten fakat ürettiği insülini kullanamayanlar bu kümede değerlendiriliyor” açıklamasında bulundu.
İNCE BAĞIRSAK OPERASYONU
İnce bağırsağın sindirimdeki ehemmiyetine de işaret eden Çelik, “Şekerimizi düşüren hormon, ince bağırsaklarımızın son kısmı tarafından denetim edilir. Besin ince bağırsağın son kısmına bedenimiz insülin üretmeye başlıyor. İkincisi de beyne “artık doydun” sinyalleri gidiyor. Bakkaldan aldığınız ekmek bağırsağın son kısmına ulaşmıyor. Zira GDO’lu olduğundan bağırsağın ortasında sindirimi bitiyor. Son kısma posa kalıyor beyne ikaz gitmiyor. Daima açlık hissediliyor ve doyulmuyor. İşte ben o bağırsağın son kısmını oradan çıkarıyor, başa koyuyorum. O operasyondan sonra insülininizi kullanmaya başlıyorsunuz. Acıkmıyorsunuz. Bir tabak yemek yediğinizde doyuyorsunuz. En değerlisi, artık iç organlarınızın etrafında yağ birikmiyor, göbek eriyip gidiyor” dedi.
YABANCILAR TÜRKİYE‘Yİ TERCİH EDİYORLAR
Mideyi küçültme ameliyatının tahlil olmadığını belirten Çelik, “Şu an cerrahi toplulukta bir mide küçültme furyası yaşanıyor. Ancak o insanların birden fazla 5 yıl sonra düzeltme ameliyatı arayışına girecek” diye konuştu. İnsülin direncinin şu an en büyük halk sıhhati sorunu olduğuna dikkat çeken Prof.Dr. Alper Çelik, “10 yılda 6 bin 500 kişiyi ameliyat ettik. Hastaların yüzde 15’i yurt dışından geliyor. Ameliyatın eğitimini Japonya, Brezilya,ve İtalya’da aldıktan sonra Türkiye‘de uygulamaya başladığını belirten Prof.Dr Alper Çelik,”Bu ameliyatı Türkiye’de yanlızca biz yapıyoruz.Sadece Türk hastalara hizmet vermiyoruz. Körfez ülkelerinden ve Türk Cumhuriyetlerinden hastalarımız var.Kuzey Amerika’dan bile hasta geliyor. Bu durum sıhhat turizmine de bir katkı sunuyor”diye konuştu.
