Malatya’da 2 yıl evvel göğüs kanseri tanısı konan Hasret Önal Erkurt, tedavi sürecince yaşadıklarını çektiği kısa filme anlattı.
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi, Hematolojik Ender Hastalıklar Derneği ve Lösemili Hastalar Derneğinin (LÖSEMA) katkılarıyla hazırlanan “Kiraz Çiçeği” isimli kısa sinema, göğüs kanserine yakalanan bankacı Hasret Önal Erkurt ile onun üzere bu hastalıkla uğraş eden hastaların tedavi sürecinde yaşadıklarını anlatıyor.
Hazırlığı yaklaşık 2 ay süren ve çekimleri bir haftada tamamlanan 9 dakikalık kısa sinemada, sıhhat çalışanları ve hastalar da rol aldı.
Erkut, gazetecilere yaptığı açıklamada, kendisine teşhis konduğunda, hastalığa neden yakalandığını düşünmeye başladığını belirtti.
Bu süreçte yaşadıklarını kağıtlara yazmaya başladığını lisana getiren Erkut, “Bir yandan da yazdıklarımı yakınlarımdan saklıyordum, ‘ameliyatlı halinle niçin yazıyorsun’ diye kızarlar diye. Üniversite tarafından hazırlanan ‘Hayatta Tutunma Öyküleri’ isimli kitapta birinci hikayem yayımlandı. Kıssada hasta olduğumu öğrendiğimdeki his ve fikirlerimi yazdım.” diye konuştu.
Erkurt, kemoterapi gördüğü periyotta kendisi üzere hastalara moral verdiğini anlatarak, sağlıklı insanlara, hastalıkların kolay göründüğünü; çok rahat telaffuzlarda bulunduklarını savundu.
“Yardımcı olmaya çalışırken moral bozuyorlar”
İlk vakitler hastalığın ismini bile söylem etmekte zorlandığını söyleyen Erkurt, daha sonra bu duruma alıştığını kaydetti.
Erkurt, tedavi sürecinde karamsarlığa düştüğü vakitler olduğunu lisana getirerek, şöyle devam etti:
“O vakit ‘Allah’ın dediği olur’ dedim. ‘Kiraz Çiçeği’ isimli kısa sinema çektim ve hastalığın ruhsal sürecini anlattım. Zira bu hastalığa yakalananların etrafındaki beşerler tahminen makûs niyetli değiller lakin yardımcı olmaya çalışırken moral bozuyorlar ve insanın motivasyonunu düşürüyorlar. Ben bunu çok yaşadım. Her seferinde nasıl karşılık vereceğimi, ne diyeceğimi şaşırdım. Hastalığa yakalananlar kimseye aldırış etmesinler, tedaviye odaklansınlar, hayattaki hoş şeyleri düşünsünler. Hasta değillermiş üzere davransınlar. Ben bu biçimde hastalıkla gayret ettim.”
“Adımı kiraz çiçeği koymuşlar”
Tedavi sırasında ışın (radyoterapi) aldığı bir odada yalnızca tavandaki kiraz çiçeği fotoğrafları olduğunu belirten Erkurt, İki ay boyunca kiraz çiçeklerini seyrettim. Sinemanın ismi da bu yüzden “Kiraz Çiçeği”. Sinemadan sonra hoş reaksiyonlar aldım, ‘Sen bizim kiraz çiçeğimizsin’ diye bildiriler geliyor. Hastalara ve hastalığa farkındalık oluşturmak için yapmıştım sineması. Çok beklediğim lakin hastalığım müddetince beni aramayan arkadaşlarımdan bahsetmiştim. Artık onlar beni aramaya başladı, öyküm bence işe yaradı.” diye konuştu.
Erkurt, kendisinin oynadığı kısa sineması, Hematolojik Az Hastalıklar Derneğinin internet sitesinde isteyen herkesin izleyebileceğini belirterek sinemada kansere yakalananların neler yapması, sağlıklı insanların ise hastalara nasıl davranması gerektiğini yansıtmaya çalıştığını lisana getirdi.
