Prof. Dr. Cihan Aksoy, manuel tedavinin hipokrattan beri bilinen en eski tıp tekniklerinden biri olduğuna vurgu yaparak, “Dokunarak hangi bölgede hareket kısıtlılığı, işlev bozukluğu var onu anlarız. Sonrasında oraya yönelik bir düzeltme uygularız. Manuel tedavi ile ağrılardan kurtulmak mümkün” dedi.
İstanbul Kent Üniversitesi’nde gerçekleştirilen panele, Prof. Dr. Cihan Aksoy ve Prof. Dr. Tunç Alp Kalyon iştirak sağladı.
“MANUEL TEDAVİ EN ESKİ TIP YÖNTEMİ”
Prof. Dr. Cihan Aksoy, manuel tedavinin hipokrattan beri bilinen en eski tıp formüllerinden biri olduğunu belirterek, “Manuel tedavi, çağdaş tıp içinde tabiplerin elleriyle hastalardaki işlev bozukluklarını tanıyan ve onları düzeltmeye yarayan bir tıp bilimi ve tıp sanatıdır. Ülkemizde ne yazık ki bilinmiyor, yıllardır kırıkçılara ve çıkıkçılara emanet edilmiş, fakat bütün dünyada bu önemli bir bilim kolu. Nasıl bir dahiliye ya da kulak burun boğaz muayenesi varsa motamot onda olduğu üzere bizim de kendi muayene formüllerimiz var. İspata dayalı tıp ile gösterilmiş muayene ile metotlarımızı daha çok dokunarak yapıyoruz. Radyoloji ve laboratuvarı da kullanırız. Dokunarak hangi bölgede hareket kısıtlılığı, işlev bozukluğu var onu anlarız. Sonrasında oraya yönelik bir düzeltme uygularız. Onu çözdükten sonra oradaki kaslara düzeltmeler yapılır, bunun tekrar etmemesi için uygun idmanlar verilir. Manuel tedavi ile ağrılardan kurtulmak mümkün. Manuel tedavi uzmanı olmak için taban üç yılı bulan bir eğitimden sonra önemli imtihanlardan geçersiniz” sözlerini kullandı.
“BEL AĞRISI DEYİP GEÇMEYİN”
Prof. Dr. Tunç Alp Kalyon ise, manuel tedavinin en kıymetli avantajının aygıt yahut rastgele bir ilaç kullanmadan insanın büsbütün kendi bedeninden takviye alarak yapılan bir tedavi formu olduğunu belirterek, “Dışardan yapılan bir etkileşim kelam konusu değil, bu prestijle yan tesiri son derece az. Lakin, bu işin hem teoriğini bilen hem de pratiğine hakim uzman bir tabip tarafından yapılması şartıyla. Öncelikle hastanın seçimi son derece değerli, hastaya hakikat teşhisin konulmuş olması lazım. Kolay bir bel ağrısıyla gelen bir olayda, altından çok önemli öteki sebepler çıkabilir. O nedenle her şeyden evvel bunun mekanik sebeplere dayalı bir sorun olduğunun doğrulanmış olması lazım. Yeteri kadar irdelenmediği takdirde bel ağrısının gerisinden çok önemli öteki hastalıklar çıkabilir. Örneğin romatizmal bir hastalık, tümör hatta kanser çıkabilir. Bunun için bel ağrısı, sırt ağrısı deyip geçmemek lazım. Evvel kesin teşhis konmalı, ondan sonra da şayet manuel tedaviye karar verilmişse bu hususun uzmanı bir hekim tarafından tedavi uygulanmalıdır” diye konuştu. – İstanbul
