Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Lideri Prof. Dr. Nazım Serdar Turhal, göğüs kanserinde maksada yönelik tedavilerin değer kazandığını belirterek, “Yapılan araştırmalar standart tedavilerin yanına eklenen bu ilaçların bilhassa yaygın (metastatik) periyotta hastalığın seyrini yavaşlattığını ve hastaların ömrünü uzattığını gösterdi.” dedi.
Turhal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, göğüs kanserinin Türkiye’de bayanlarda en sık görülen kanser tipi olduğunu, tüm hayatı boyunca her 8 bayandan birinin bu hastalığa yakalandığını söyledi.
Göğüs kanserlerinin çoklukla sütü göğüs ucuna taşıyan, az olarak da süt yapan dokularda başladığını tabir eden Turhal, göğüs kanserlerinin pek birçoklarında göğüste ele kitle gelse de bir kitle gelmeden de göğüs kanseri oluşumunun mümkün olduğunu vurguladı.
Bu kanser çeşidinin hem teşhisini koymak hem de tedavisiyle ilintili seçenekleri saptayabilmek için biyopsi yapılmasının mecburî olduğuna dikkati çeken Turhal, “Meme kanseri çoğunlukla yayılırken evvel koltuk altı lenf nodlarına sıçramaktadır. Şayet teşhis konulduğunda koltuk altı lenf nodlarına yayılım varsa, daha ötedeki organlara yayılıp yayılmadığının denetim edilmesi gereklidir.” ikazında bulundu.
Prof. Dr. Turhal, meme kanseri riskini artıran en kıymetli faktörün yaş olduğuna işaret ederek, yaş ilerledikçe göğüs kanseri görülme sıklığının da arttığını anlattı.
Başka faktörler ortasında aile hikayesi ve ömür stilinin yer aldığına değinen Turhal, “Yaşam biçimi ile ilintili riskler ortasında ülkü kilonun üstünde olmak ve alkol kullanmak kıymetlidir.” diye konuştu.
“Meme kanserinin asıl tedavisi cerrahi”
Göğüs kanserinden korunmak için genetik riskin kıymetlendirilmesi, riskin yüksek olması durumunda ise moleküler genetik tahlillerin yapılması gerektiğini lisana getiren Turhal, teşhis için mamografi, göğüs ultrasonu, göğüs MR’ına ek olarak gerekli hallerde daha yeni görüntüleme tekniklerinin kullanılabildiğini aktardı.
Turhal, göğüs kanserinin asıl tedavisinin cerrahi olduğunun altını çizerek, “Son yıllardaki ilerlemeler daha çok maksada yönelik tedavi ilaçlarının katkısı sayesinde olmuştur. Yapılan araştırmalar standart tedavilerin yanına eklenen bu ilaçların bilhassa yaygın devirde hastalığın seyrini yavaşlattığını ve hastaların ömrünü uzattığını gösterdi.” diye konuştu.
Gayeye yönelik tedavilerin rastgele kullanılmadığı bilgisini veren Turhal, şunları kaydetti:
“Hastanın tümörünün amaca yönelik tedaviye uygun olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. Bu tetkiklerle tedaviye uygunluğu saptanan hastalarda ilaçlar yararlı olmaktadır. Ülkemizde de göğüs kanseri ile ilgili olarak Sıhhat Bakanlığının müsaade ve nezaretinde araştırmalar yapılmaktadır. Bu araştırmaların modülü olmak hem olağan kurallarda reçete ile ulaşamayacağınız ilaçlara ulaşmak hem de sizden sonra bu hastalığa yakalanacak bireylere yardımcı olma manasında katkılar sağlamaktadır.”
