Okulda beslenmeye dikkat
Uzmanından okulda beslenme tüyoları
Diyetisyen Sevgi Gökçen Erkün Eryılmaz:
“Sabah kahvaltısında yumurtayı kesinlikle koymanız gerekiyor”
“Kahvaltıda yaptığımız en büyük kusurlardan biri de yanına süt koymak. Aslında süt değil bitki çayı yerleştirebilirsiniz”
“Çocuğa güzel beslenmeyi öğretemezsiniz. Çocuğa âlâ beslenmesi için model oluşturabilirsiniz”
MANİSA – Yaklaşık 3 ay süren yaz tatilinin akabinde başlayan eğitim öğretim yılında çocukların beslenmesinin epeyce değerli olduğunu kaydeden Diyetisyen Sevgi Gökçen Erkün Eryılmaz, çocukların güne nasıl başlamaları ve okul içinde nasıl beslenmeleri konusunda anne babalara tavsiyeler verdi.
Uzun bir tatilin akabinde başlayan eğitim öğretim yılında günlük koşuşturmanın içinde birçok öğrenci okula, ya kahvaltı yapmadan ya da ayaküstü atıştırmalarla sistemsiz beslenerek gitmek zorunda kalıyor. Diyetisyen Sevgi Gökçen Erkün Eryılmaz, okul çağındaki çocukların kahvaltısının kesinlikle yaptırılması gerektiğinin altını çizerek, çocukların okulda paket eserler yerine vitamin pahası yüksek olan ve konsantrasyonu artıran kuru yemişlerle yönlendirilmesi gerektiğini söyledi.
“Kahvaltıda yumurta kesinlikle olmalı”
Okulların açılmasıyla birlikte çocukların beslenmesinin de daha değerli olduğunu kaydeden Eryılmaz, “Sabah kahvaltılarıyla birlikte çocuğunuzu okula gönderirseniz günlük konsantrasyonu artacaktır. Ayrıyeten günlük en değerli öğünü olan kahvaltıdan büyük bir güç alımı sağlayacağı için gün içerisindeki gücü de daha âlâ başlayacaktır. Günün gücü de çok daha âlâ olacaktır. Kahvaltıda peynir, domates, kırmızı biber, yeşil biber, salatalık, seviyorsa yeşillikler maydanoz, dereotu, yumurtası kesinlikle olmalı ve ekmeği de kesinlikle koymalısınız. Bilhassa okul devrinde bağışıklık sistemi düştüğü için yumurta bu bahiste çok yardımcı olacaktır ve bağışıklık sistemini düzenleyici tesiri vardır. O yüzden sabah kahvaltısında yumurtayı kesinlikle koymanız gerekiyor. Haşlanmış yumurta yapabilirsiniz, omlet yapabilirsiniz, menemen yapabilirsiniz. Çocuklar sabah erken kalktığı için ebeveynlerin de erken kalkması gerekiyor. Bu süreç biraz sancılı olduğu için genelde kahvaltılar poğaça ve simitle geçiştiriliyor. Bu halde olunca çocuğun en kıymetli öğününü atlıyor ya da atlatıyorsunuz aslında. O yüzden yalnızca 5-10 dakika erken kalkarak öğünü hazırlayabilirsiniz” dedi.
Kahvaltıda yapılan hatalar
Kahvaltıda yapılan kusurlardan da bahseden Eryılmaz, “Genellikle yapılan yanılgılardan biri de çocuklara kahvaltıda beyaz ekmek yahut gün içinde beyaz ekmek sunuyoruz. Tahıllı ekmek dediğimiz vakit insanların aklına diyet eserler geliyor. Aslında tahıllı ekmek B vitaminlerinden çok daha güçlü olduğu için tıpkı vakitte uzun müddet tok tutacağı için çocuklarınıza da tam buğday, çavdar ekmeklerini tükettirmeye çalışın. Kahvaltıda yaptığımız en büyük yanlışlardan biri de yanına süt koymak. Aslında süt değil bitki çayı yerleştirebilirsiniz. Ihlamur demleyebilirsiniz. Ihlamur soğuduktan sonra içine bir kaşık bal ekleyerek hem bağışıklık sistemini güçlendirmiş hem de C vitamini istikametinden varlıklı bir içecekle kahvaltıya eşlik etmesine yardımcı olabilirsiniz” diye konuştu.
“Tüm sınıf koordine olup beslenmeyi ayarlamalı”
Kimi okulların sabah erken başlayarak öğle saat 15.00 üzere bittiğine dikkat çeken Eryılmaz, “Bu okullarda da genelde öğle yemeği hizmeti olmuyor. Bu durumda çocuğumuz okuldaki kantinden tost, döner, sandviç, sosisli ekmek üzere fast-food eserlerine yönelmek zorunda kalıyor. Burada şöyle bir yol izleyebilirsiniz. Sınıftaki arkadaşlarının ebeveynleriyle birlikte ve sınıf öğretmeniyle birlikte bu bahiste takviye alarak daima birlikte organize olmak gerekiyor. Termos kaplar var. Bu kaplara çocuğun yemeğini, çorbasını koyabilirsiniz. Sabah koyduğumuz yemek öğleye kadar yenebilecek sıcaklıkta oluyor ve yemek bozulmuyor. O yüzden bunu da tercih edebilirsiniz. Bunun için bütün öğretmen ve öğrencilerle anlaşmanız gerekiyor. O yaş kümesi çocuklar çok utangaç oldukları için yanındaki arkadaşı tost yerken, çocuk haliyle mercimek çorbası içmekte zorluk çekiyor. O yüzden tüm sınıfın organize olması gerekiyor” dedi.
“Atıştırmalık olarak kuruyemişler tercih edilmeli”
Okulda geçirilen saatlerin uzun olduğuna dikkat çeken Eryılmaz, orta öğün atıştırmalarında çocukların paket eserler yerine kuruyemişlere yönlendirilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Saatler çok uzuyor, ortalarda bir şeyler atıştırma muhtaçlığı hissediyorlar. Bu periyotta lütfen ceplerine parayı verip de bisküvi alımlarına yönlendirmeyin. Günümüzde çarçabuk bulunabilen orta öğün çantaları var, beslenme çantaları. Bu çantalara bir paket süt yerleştirebilir, akmasın kokmasın istiyorsanız, biraz ceviz, badem, kuru üzüm, kuru kayısı, taze meyve yahut kuru meyve olarak kabul ettiğimiz hünnap koyabilirsiniz. Bu formda bir orta öğünü çocuğunuzun çantasına koyduğunuzda ve çocuk bunu tükettiğinde gün içinde haliyle tok kalacaktır. Vitamin kıymetleri de epeyce yüksek olduğu için gün içerisinde bilhassa bağışıklık sistemine ve konsantrasyonunu artıyor olacaksınız.”
“Evdeki abur cubur çekmeceleri kaldırılmalı”
Çocukların sağlıklı beslenmeye yönelmeleri için ebeveynlerin de üzerine vazifeler düştüğünü kaydeden Eryılmaz, “Şunu unutmamak gerekiyor. Çocuğa uygun beslenmeyi öğretemezsiniz. Çocuğa uygun beslenmesi için model oluşturabilirsiniz. Çocuk sizden ne görüyorsa birebir formda hayatına yerleştirecektir. Şayet sizin konutta abur cubur çekmeceniz varsa çocuğa ‘Sen badem, ceviz ye ben burada bisküvimi yiyeceğim’ dememeniz gerekiyor. Abur cubur çekmeceleri kalkarak bu çekmecelere badem, ceviz, kuru üzüm, kuru kayısı, fındık, hünnap üzere eserleri yerleştirmek gerekiyor. Böylece hem anne babadan gördüğü şeyleri yapacak hem de alışkanlık haline getirip paket eserlerden çok daha uzak kalacaktır” dedi.
