Çocukların ruhsal travma yaşamaması ve çabuk iyileşebilmeleri için yenidoğan sünnetinin ön plana çıktığını vurgulayan Op. Dr. Egemen Avcı, “Sünnet için en ülkü vakit doğumdan sonraki birinci 2 aylık dönem” dedi.
Erkek çocukları için hayatın en değerli periyotlarından birini sünnet oluşturuyor. Anne babaların aklında ise ‘Çocuğumuzu ne vakit sünnet ettirmeliyiz?’ sorusu birinci sırayı alıyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Üroloji Kısmı’ndan Op. Dr. Egemen Avcı, sünnetin tıbbi açıdan her yaşta yapıldığını hatırlatarak, en ülkü vaktin doğumdan sonraki birinci 2 aylık devir olduğunu söz etti.
2-6 YAŞ ORTASI SÜNNET TAVSİYE EDİLMİYOR
Op. Dr. Egemen Avcı zamanlamanın yanlışsız seçilmesinin çocuğun ruhsal dünyası için büyük değer taşıdığını belirtti. Bilimsel çalışmalara nazaran çocukların cinsel kimliğini fark etmeye başladığı 2-6 yaş ortasında gerçekleştirilen sünnetin ileride önemli ruhsal problemlere yol açabileceğini belirten Op. Dr. Avcı, “Anneye son derece bağlı olunan bu periyotta yapılacak sünnet çocukta cinsel organının kaybettiği istikametinde bir algı oluşturabilmektedir. Sünnet için 2 yaş öncesi yahut 6 yaş sonrası devri tercih etmek en sağlıklı seçenektir. Son yıllarda sünnet için ileri yaşları beklemeyen ailelerin sayısı artmaktadır. Çocuklar yenidoğan periyodunda hatta doğumu takip eden günde dahi sünnet olabilmektedir. Fakat yenidoğan sünnetinde ailelerin dikkat etmesi gereken bahisler bulunmaktadır. Bebeğin hayata tutunma sürecini atlatması, emmeye alışması, varsa yeni doğan sarılığının bitmesi ve göbek bağının düşmesi beklenebilmektedir. Doğumdan sonraki birinci iki ay sünnet için en uygun devirdir. Sünnet kararı alınırken çocuk tabibi, operasyonu yapacak doktor ve aile bir ortaya gelerek ortak karar vermelidir” dedi.
ÇOCUĞUNUZU ANESTEZİYE GEREK KALMADAN SÜNNET ETTİREBİLİRSİNİZ
“Bebekte her hangi bir sorun yoksa yenidoğan sünneti birinci 48 saat içinde bile yapılabiliyor” diyen Avcı, şöyle konuştu:
“Bebeğin sıhhat durumunun ayrıntılı olarak incelenmesi ve sünnete uygun olup olmadığının belirlenmesi gerekiyor. Yeni doğan sarılığı, prematüre doğumlar, ailede hemofili yani kanama ve pıhtılaşma sorunu varlığında, ve peygamber sünneti üzere cerrahi tedavi gerektiren durumlarda yenidoğan sünnetinin ertelenmesi gerekiyor.”
“Anestezi altında sünnet ailelerde tedirginlik yaratmaktadır. Doğumu takip eden birinci iki ay içinde ya da bebek 5 kilo olana dek sünnet lokal anesteziyle yapılır” diye konuşan Op. Dr. Egemen Avcı, yenidoğan sünnetinin avantajlarını şöyle anlattı:
“Yenidoğan bebekler de ağrı hissettiği için sünnet öncesinde operasyon bölgesini uyuşturmak için çok ince bir iğne ile lokal anestezik ilaçlar uygulanır. Sünnet lokal anestezi ile gerçekleştirildiği için çocukların operasyon öncesi aç kalmasına gerek yoktur. Sünnet sonrasında antiseptik kremler haricinde antibiyotik tedavisine gerek kalmamaktadır. Bezlenme evresinde olan bebeklerde yara bakımı ve takibi ileri yaş periyodu çocuklara nazaran daha kolay yapılabilmektedir. Uygun kaidelerde ve uzman hekimler tarafından gerçekleştirilen yeni doğan sünneti ile; bebeklerde idrar yolu enfeksiyonu riski azalır, genel anestezi kullanmaya gerek kalmaz, sünnet sonrası bakım kolaydır ve düzgünleşme süratlidir.”
