Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde uygulanan tıbbi çamur tedavisi (peloidoterapi), bel ve boyun ağrısı, romatizma ve kireçlenme üzere rahatsızlıklardan şikayetçi hastalara şifa oluyor.
Hastanede, Sıhhat Bakanlığının belirlediği kriterlere nazaran hazırlanarak yaklaşık 47 santigrat dereceye kadar ısıtılan bakterilerden arındırılmış “peloid” isimli tıbbi çamur, kas-iskelet sistemi hastalıklarında, boyun fıtığı, bel fıtığı, kireçlenme rahatsızlığı bulunanlarda ve kas ağrısı çeken hastalarda uygulanıyor.
Polikliniklerde hastalığının tanısı konulduktan sonra 10 ila 30 seans boyunca rahatsızlık duyulan bölgeye çamurun uygulandığı hastalar, 30 dakika istirahat ettikten sonra bölgeyi temizleyerek hastaneden ayrılıyor.
Afyonkarahisar’dan, Muğla’nın Ortaca ilçesine bağlı Dalyan Mahallesi’nden ve Eskişehir‘den getirilerek hazırlanan çamurdaki minerallerden ve analjezik (ağrı kesici) tesirden faydalanan hastalar, seansların akabinde günlük hayatlarına dönebiliyor.
“Hastalar konutlarına rahat halde dönüyor”
Hastanenin Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Kliniğinde vazifeli Uzman Dr. Rıza Eröksüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çamurla tedavinin büsbütün doğal usullerden biri olduğunu söyledi.
Tedaviyi bilhassa kas iskelet sistemi hastalık kümelerinde, boyun ve bel fıtığı olanlarda, kas ağrısı çken, kireçlenmesi olan hastalarda rahatlıkla uygulayabildiklerini aktaran Eröksüz, şöyle konuştu:
“Bu hasta kümelerine bu türlü doğal bir fizik tedavi metodu sunmak hastalarımız açısından da son derece âlâ bir sonuç veriyor. Şikayeti olan hastalar öncelikle polikliniklerimize başvuruyor. Burada en değerli kısım hastanın şikayetinin tam olarak ne olduğu ve teşhisinin konulması. Daha sonra hastanın bu çamurla tedavi usulüne uygun olup olmadığı bedellendiriliyor. Hastaya bir tedavi kartı oluşturuyoruz ve buraya teşhislerini, bulgularını ve kaç seans çamur tedavisi uygulanacağını yazarak tedavi ünitemize yönlendiriyoruz. Hastalarımız tedavi ünitesine geldiğinde 10 ila 30 seans boyunca tedavilerini günübirlik alıp, konutlarına rahat bir formda dönüyor.”
“Türkiye bu hususta çok zengin”
Eröksüz, tedavide kullanılan çamurun tabiatta bulunan bir toprak çeşidinden elde edildiğinin altını çizdi
“Peloid” olarak isimlendirilen tıbbi çamurun tabiatta bulunduğunu anlatan Eröksüz, şunları kaydetti:
“Bunlar tabiatta hazır bulunabiliyor ya da öğütülmüş bir formda bulunup, mineralli ya da olağan suyla karıştırıp hazırlanabiliyor. Sıhhat Bakanlığının belirlediği kriterlerle bir şartnamede yollarıyla hazırlanıyor. Bu tabiatta gördüğümüz rastgele bir balçık değil, bakterilerden arındırılmış, belirli kaidelere uygun ve hastaya özel olarak hazırlanıp uygulamadan sonra da imha edilen bir tedavi yolu. Bunların Türkiye’de farklı vilayetlerde üretimi yapılıyor. Afyonkarahisar’da, Muğla Dalyan’da ve Eskişehir’de üretilen çamurlarımız var. Türkiye bu mevzuda çok güçlü, çok büyük bir kaynağımız var. Çamurun bulunduğu bölgeye nazaran içindeki mineraller de değişiyor.”
Eröksüz, tıbbi çamurun hem kimyasal hem de termik tesirinden faydalandıklarına değinerek, “Normalde 50 derece suya giremeyebilirsiniz, yanarsınız ancak biz çamuru 45-50 derece civarında ısıtıp cilde uyguladığımızda hiçbir yanma tesiri oluşturmadan içindeki ısıyı yavaş yavaş tedavi edilecek dokuya veriyor. Yalnızca uygulama yaptığımız bölgede kanlanmayı artırarak oksijensiz kalmış kısımların kanlanmasını ve tedavi edilmesini sağlıyoruz.” sözlerini kullandı.
“Eski ağrılarım kalmadı”
Tıbbi çamur tedavisi gören hastalardan Rahmi Kaçan da dizlerini bükemediği için kliniğe başvurduğunu ve hazırlanan tedavi programı çerçevesinde 13’üncü seansın uygulandığını lisana getirdi.
Tıbbi çamurun dizlerine uygun geldiğini belirten Kaçan, “Burada şifa buldum. Allah razı olsun, burada çalışan arkadaşlarımız ellerinden gelen çabası gösteriyorlar. Rahatlama yaşadım, o eski ağrılarım kalmadı.” diye konuştu.
Hasta Emine Öner ise dizlerindeki kireçlenme nedeniyle hastaneye geldiğini ve çamur tedavisine uygun görüldüğünü anlattı.
Daha evvel de klinikte tedavi gördüğünü ve rahatsızlığına âlâ geldiğini aktaran Öner, tedavi için 14’üncü seansına geldiğini ve ağrılarının büyük ölçüde azaldığını kaydetti.
