Türkiye‘de Yaşlılık Tahayyülleri ve Pratikleri Araştırması, Türkiye nüfusunun süratle yaşlandığını, lakin buna hazırlanmak için ne maddi ne manevi ne de altyapı olarak hazırlıklı olunmadığını ortaya koydu. Yaşlanma suratı konusunda İsveç’in 100 yılda geldiği noktaya Türkiye 11 yılda geldi.
AvivaSA’nın, Yaşama Dair Vakıf (YADA) işbirliğinde ve Akdeniz Üniversitesi danışmanlığında yapılan araştırmaya nazaran Türkiye’de yaşlıların refah seviyesi düşük ve fakirler. Türkiye’de 12 milyon emekli varken yaşlıların yüzde 17’si ise fakir. AvivaSA Üst Yöneticisi Fırat Kuruca ve YADA Vakfı Kurucu üyesi Dr. Ulaş Tol’un açıkladığı araştırmada öne çıkan datalar şöyle:
– Türkiye’deki emeklilerin 1.4 milyonu 35-49 yaş, 5.4 milyonu 50- 64 yaş, 5.6 milyonu da 65 üst yaş kümesinde bulunuyor.
– Türkiye’de refah ve eğitim seviyesi düşük yaşlı nüfus dikkat çekiyor. Haneye giren toplam aylık gelir 2 bin TL’nin altında. 10 yıl öncesine nazaran 65 yaş üstü maddi durumunun kötüleştiğini söylüyor.
– Emekli olanların yüzde 71’i çalışmayı tümüyle bırakıyor.
– Harcamalar artarken birikimleri düşüyor. 65 yaş üstünde giysi alışverişi taban yapıyor.
– Yaşlılık deyince birinci çağrıştırdığı sözler hastalık, vefat ve ekonomik zorluklar. Bakıma muhtaç kalmak ve ekonomik özgürlüğe sahip olmamak en büyük kaygı.
– Tek amaç var emeklilik. Fakat emeklilikte ne yapılacağına dair hiçbir planları yok. Toplum kendini yaşlanmaya hazır hissetmiyor. Yaşlanınca konuta kapanılıyor. Bayanlarda bu oran daha yüksek.
– 65 yaş üstündekilerin en büyük dertlerinden biri yalnızlaşma.
– Ebeveynler her yaşta çocuklarına maddi takviye vermeye devam ediyor. Çocuklardan onlara giden ölçü ise çok düşük.
– 65 yaş üstünün yüzde 65’i türkü dinliyor. 61 yaşında cinsel hayatın bittiğini düşünüyorlar.
AKILLI CEP REVAÇTA
– 65 yaş üstünün yüzde 58’inde akıllı telefon bulunurken, bilgisayar sahipliği yüzde 8’de kalıyor. Yeniden WhatsApp üyeliği yüzde 81, Facebook üyeliği yüzde 83 seviyesinde.
– Bayan dul kalınca özgürleştiğini hissediyor, erkek depresifleşiyor, tekrar evlenmek istiyor.
– 65 yaş üstünün yüzde 44’ü kilolu, yüzde 18’i obez. 50-64 yaşta ise kilolu oranı yüzde 40, obez oranı yüzde 20.
