KANAMAYI saniyeler içinde durdurmasıyla tıp dünyasında çığır açan, Türkiye’nin birinci ulusal ilaç molekülü ‘ankaferd’ etken hususunun, artık de yara ile yanık düzgünleşmesini hızlandırdığı ve birtakım kanser tümörlerini gerileterek, yayılmasını durdurduğu bilimsel olarak kanıtlandı.
And İlaç Genel Müdürü Vedat Fırat, ilk kez yerli ilaç molekülü ihracatına başlayacaklarını söyledi. Kanama durdurucu özelliğiyle dikkat çeken ‘ankaferd’ etken unsurlu yerli eserlerle ABD, İngiltere ve Rusya üzere dünyanın en güçlü ordularının da ilgilendiğini belirten Fırat, “Almanya başta olmak üzere 3- 4 ülke ile görüşmelerimiz sonuçlanmak üzere. Biz yıllarca daima yurt dışından ilaç ham hususu ve moleküller alarak, Türkiye’de bunları paketlemeye alışmışız. Bize yıllardan beri yaptırdıklarını artık onlara yaptıracağız inşallah” dedi.
‘Ankaferd’i Türk bilim dünyasına kazandırdıklarını anlatan Fırat, “Bundan 12 yıl evvel ailemizde nesiller uzunluğu kullanılan, 700 yıllık klasik bir bitkisel eserin bilimle buluşmasına vesile olduk. 2 yıl evvel Sıhhat Bakanlığı’ndan ruhsat almayı da başardık. 300’ün üzerinde bağımsız bilimsel makaleye husus oldu. Ulusal bir ürünüz, dedik ve yabancı şirketlerden patentimiz için gelen milyar dolarlık teklifleri reddettik” diye konuştu.’KANSERİN YAYILIŞINI DURDURUYOR’Vedat Fırat, birinci ruhsatı kanama durdurma için verilen ilacın çok farklı endikasyonlarının da ortaya çıktığına değinerek, şunları söyledi: “Mesela yanık ve yara uygunlaştırma özelliği. Bu hususta birçok çalışma yapıldı. Artık de kolon kanserini durdurduğu ve güzelleştirdiği gösterildi. İnşallah bunların isimlendirmesi ve piyasaya arzı da kısa mühlet içinde gerçekleşir. Birinci çıktığımızdan beri ordu mensupları, dikkatle izliyorlardı. Pentagon’un kendi kanama durdurma eseri vardı, ‘çok büyük sır açıklıyoruz’ üzere lanse ettiler. Halbuki çok kolay bir eserdi. Bizim ulusal eserimiz, dünyada tek. Kolay biçimde anlatırsak, bir boruda bir çatlak olduğu vakit bizimki büsbütün kaynak yaparak onarıyor. Dünyadaki öteki eserler, çatlağın üzerini sarıyor ve tıkaç görevi yapıyor. Münasebetiyle kanamayı aslında yavaşlatmış oluyor. Dünyada hemofili hastalarının faktör verilmeden kanamasını durdurabilen tek eser bu. Artık Pentagon, bizi de kendi listesine aldı. Yani isterse artık yerli, milli bu Türk eserini alıp, kendi askerlerinde kullanabilirler. Bununla bir arada İngiltere, Pakistan, Azerbaycan ve Rus ordusu da eserlerimizle ilgileniyor.”PATENT İÇİN YURT DIŞINDAN TEKLİFÜrünün patentiyle ilgili aldıkları teklifleri reddettiklerini anlatan Vedat Fırat, “Çünkü bu eser, yalnızca benim değil artık. 300’den fazla bilim insanımız, hiçbir çıkar gözetmeden, bu ilaç üzerine onlarca araştırma yaptı. Şayet verirsem onlara, ülkeme, ‘Yerli ve ulusal istiyoruz’ diyenlere haksızlık etmiş olurum ki ben de bunu diyorum. Ulusal olarak kalmasını istiyoruz. Molekülü ihraç etmemiz için Pakistan, Rusya, Almanya ve son vakitlerde da Japonya teklifler sundu. Görüşmelerimiz sürüyor; ancak ‘Molekülü de burada üretin’ diyorlar, kabul etmiyoruz. ‘Biz burada ham husus olarak üretir, size yollarız’ diyoruz. Böylelikle ülkemize de önemli halde döviz kazandırmış olacağız. Dünyada kanama durdurma ile ilgili yıllık yaklaşık 7- 8 milyar dolarlık ekonomi var” dedi. TÜMÖRÜ ‘PROGRAMLANMIŞ ÖLÜME’ GÖTÜRÜYOR’Ankaferd hemostat’ adlı etken unsur üzerinde 12 yıldır bilimsel çalışmalar yürüten, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Ana Bilim Dalı’nda Prof. Dr. İbrahim Haznedaroğlu ise “Kan durdurucu özelliği nedeniyle mide- bağırsak kanamalarında Amerikan rehberlerine girecek kadar yaygınlık kazanınca ilacın, kalın bağırsak tümörlerinde nasıl bir tesirinin olduğunu araştırdık. Ben ve Hacettepe Eczacılık Fakültesi, TÜBİTAK projesi yazdık. Bu projeyi de geçtiğimiz ay yayımladık. Şunu gösterdik. Mide- bağırsak kanamalarında, mesela kolon kanseri kanamasında kanamayı durdurma hedefiyle ‘ankaferd’ ortama konduğunda, tümörü de programlanmış hücre vefatına götürüyor. Yani kanser çoğalmıyor, geriliyor. Etraftaki dokulara yayılmıyor ve uzağa gitmiyor. Bu mekanizmayı da Avustralya’da memleketler arası bir kongrede sunduk, hem de kıymetli bir mecmuada yayım haline getirdik” diye konuştu. KOL YANIĞINDA DENENDİ, MAKALE YAZILDIProf. Dr. Haznedaroğlu, ‘ankaferd’in ilk olarak kanamayı durdurma ardından da doku onarma tesirinin fark edildiğini anlatarak, eseri kendi yanığında denediğini söyledi. Yanık tedavi edici özelliğinin bilimsel olarak kanıtlandığını kaydeden Haznedaroğlu, “Fare cildinde, penisinde, böbreğinde, bağırsağında ‘ankaferd’in doku onarıcı tesirlerini gördük. Bundan sonra ben değişik bir olay yaşadım. Sol koluma semaver düştü ve kolum büsbütün haşlandı. İkinci ve üçüncü derece yanıklar vardı. O gün ‘ankaferd’ yanık tedavi emeliyle kullanılmamıştı. Bir tek farelerde denenmişti. Bekleyecek halim olmadığı için topikal olarak koluma uyguladım. Kolum, günler içinde büsbütün düzeldi. Ben de bunu makale haline getirdim ve ‘Turkish Journal of Hematology’de yayımlandı. Bu vesileyle yakın devirde ‘ankaferd’in yanık örtüsünü, yanık solüsyonunu, yanıkta kullanılan preparatlarını da hayata kazandırmak mümkün olacak” dedi.
