BUGÜN başlayacak olan sömestr tatili ile birlikte çocuklar yarı yıl karnelerini de alacak. Uzmanlar velileri karnelere çok reaksiyon vermemeleri konusunda uyardı. Başarılı olan öğrenciler ise bu sonucu azimle çalışarak aldığı istikametinde takdir edilmeli.
Çocuk ve Ergen Ruh Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Can Tumba: “Başarılı öğrenciler için takdir edilmek çok kıymetli. Lakin karne başarısı istenen seviyede olmayan öğrencilere karşı ağır seviyede eleştirel, aşağılayıcı, gurur kırıcı olmayın” dedi.
Çamlıca Medipol Üniversite Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Can Tumba, 15 günlük sömestr tatilinin başladığı bugünde aileleri karnelere karşı verecekleri reaksiyona dair uyardı. Dr. Tumba, velilerin başarılı ve başarısız karnelere karşı göstermeleri gereken tavırları kıymetlendirerek “Başarılı öğrenciler için takdir edilmek çok kıymetli. Aileler bu takdiri tabir ederken açık ve net olmalı, çocuklarının bu başarıyı elde ederken gösterdiği çabası, çalışma disiplinini onlara hatırlatmalı. Vakit zaman zorluklarla karşılaşılmış olsa bile bunlarla baş ederek gurur verici bir sonuca ulaştığı çocuğa söz edilmeli. Sömestr tatilinde dinlenmenin, eğlenmenin de temel ve gerekli bir hak olduğunu, ikinci periyotta de birebir tarafta devam ederek başarılı bir okul süreci gösterilebileceğini, her durumda ebeveynlerinin çocuklarının yanında ve onları destekleyici olacağını söylemekte yarar var” dedi.
“AŞAĞILAMAYIN, İŞ BİRLİĞİ YAPIN”
Muvaffakiyet durumu daha hudutlu olan ve karnesinde istenilen seviyede notları olmayan öğrencilerin ailelerini de uyaran Dr. Tumba, şöyle devam etti: “Ebeveynlerin tavırlarının ağır seviyede eleştirel, aşağılayıcı, gurur kırıcı olmayacak ve diğerleriyle karşılaştırmamaya ihtimam gösterecek formda düzenlenmesi çok değerli. Tabi ki ebeveynler akademik manada çocuklarının mevcut durumunu açık bir halde konuşmalılar ve ortak maksatlar, beklentiler planlamalılar fakat bunu yaparken çocuklarının olumlu taraflarını göz önünde bulundurarak onları motive etmeye uğraş etmeliler. Ders muvaffakiyetini arttırmaya yönelik konut içi ve okulda düzenlemeler, eğitmenlerin dayanağına başvurmak, gerçekçi ve yeterli hissettirebilecek gayeler koymak, başarma azmini anlatmak, biraz daha fazla çaba ve disiplinle potansiyelini çok rahatça ortaya koyabileceğini hatırlatmak hayli kıymetli. Davranışlarını ve alışkanlıklarını da tahminen birlikte gözden geçirmenin işe yarayabileceğini, başarılı epeyce daha uygun hissedeceğini ve daha da kolaylıkla başarılı olacağını söylemek çok kıymetli.”
“TOLERANS GÖSTERİN FAKAT BAŞIBOŞ BIRAKMAYIN”
Dr. Tumba, tatil döneminin nasıl geçirilmesi gerektiğine ait ise şu değerlendirmede bulundu: “Özellikle ağır bir imtihan periyodundan çıkan çocuklar ve gençler için birinci evvel âlâ bir dinlenme periyodu geçirmek değerli. Öğrencilerin kendilerine vakit ayırması, hobilerine uygun etkinliklere iştirak göstermeleri, sanat, spor, seyahat ve kültür faaliyetlerine yönlendirilmesi, kısa da olsa ağır akademik tempodan uzaklaşıp ferdî gelişim seviyelerini ve genel kültürlerini arttırmaya yönelik teşvik edilmeleri uygun olabilir. Öğrencilerin bu periyotta okula gitmemelerinden ötürü ister istemez teknolojik aletlere yönelik ilgilerinde bir artış kelam konusu olacaktır. Bu noktada ailelerin bir ölçü bu mevzuya tolerans göstermeleri çok büyük sorun oluşturmayacak olsa da çocukları büsbütün oyalansınlar diye başıboş bırakmak yerine birlikte verimli geçirebilecekleri aktivitelere yönlendirmeleri gerçek olacaktır. Böylelikle öğrencilerin hem hayatın içine daha fazla girmeleri sağlanır hem toplumsal marifetleri artar hem de farklı aktiviteleri deneyimlerken değişik hususlardaki ilgili ve yeteneklerinin farkına varabilecekleri bir alan açılmış olur.”
“SINAV DERDİNE KARŞI İTİMAT AŞILAYIN”
Bir öteki değerli noktanın ise imtihana hazırlanan öğrenciler olduğuna dikkati çeken Dr. Tumba, şu tavsiyelerde bulundu: “Bu öğrencileri haziran ayında kıymetli bir imtihan bekliyor ve birçok aile için ise okula gidilmeyen günler daha da fazla ders çalışabilmek ismine çok büyük bir fırsat. Kaldı ki bu öğrenciler mayıs ayının çok büyük bir kısmını da imtihana daha ağır bir formda hazırlanabilmek ismine raporlu geçirmeyi tercih ediyor. İmtihan rekabetinin bu kadar fazla olduğu, hatırı sayılır lise ve üniversitelere yerleşebilmenin bu kadar ağır bir yarışın içinde elde edildiği bir sistemde tahminen öteki alternatif üretmek çok da kolay değil. Ancak tekrar de imtihana hazırlanan öğrencilerin kısa da olsa derslerden uzaklaşması, bu maratonun ortalarında bir orta vermenin son periyottaki verimliliği artırabileceği, ailelerinin bu imtihanları bir mevt kalım durumundan çıkartıp çocuklarını rahatlatmaya çalışmaları, alternatif amaçlarla çocuklardaki imtihan tasasını ve performans korkusunu bir nebze de olsa azaltmayı hedeflemeleri epey kıymetli. Sıklıkla olumlu özelliklerini dillendirip itimat aşılamaları, takdir etmeyi sürdürmeyi, vakit zaman kopmalar ve başarısızlıklar olsa da bunu tolere etmeyi başarmaları ve imtihan muvaffakiyetinin yalnızca akademik alt yapıyla değil pek çok faktörün bir ortada ahenk ve birliktelikle kazanılabileceğini hatırlamaları gerekir.”
LAR
– İstanbul
