Birtakım insanların işleri bitmek bilmez. O kadar titizdirler, detaylarla o kadar çok ilgilenirler ki giyinmeleri, soyunmaları, yüzlerini yıkamaları, meskenden çıkmaları saatler sürebilir. Her yere çoklukla geç kalırlar. İşyerinden en son çıkanlar da çoğunlukla bu şahıslardır. Devlet memuru ise, işlerine gösterdikleri itina vatandaşı ziyadesiyle şaşırtır. Şaşırtmakla da kalmaz süreçleri de olağandışı yavaşlatırlar. Detaya kapılıp gitmek onların hayatlarının ana kesimidir. İşte bu şahıslarda detay hastalığı ya da obsesif yavaşlık vardır.
DETAY HASTALIĞINA SAHİP ŞAHISLARIN MESKENDEN ÇIKABİLMESİ TAM BİR ÇABAYA DÖNER
Detay hastası şahıslar için konuttan çıkmak bir serüvene ve büyük bir uğraşa dönüşebilir. Konuttan çıkmadan her şey en az birkaç kez denetim edilir. Tüp yahut kombi kapalı mı, pencereler kapalı mı, elektrikli aygıtların fişleri çekilmiş mi, musluklar sıkı sıkıya kapatılmış mı? Bu ortada sehpadaki gazete oradan kaldırılıp eski gazetelerin ortasına ihtimamla yerleştirilir, halıdaki bir renk değişikliği bile o anda fark edilir. Hatta televizyonun kapatılıp kapatılmadığına tekrar bakılır, o ortada uzaktan kumandaya gözü takılır, itina ile alınıp yerine konulur. Nihayet mutfağa girilip tekrar tüp ya da doğal gaz tekrar denetim edilir, derinin hasar görmemesine itina göstererek ayakkabılar giyilir, tam çıkılacakken portmantonun aynasında makyajını ya da saçını beğenmez tekrar meskene geçilir ve tıpkı ritüel tekrarlanır.
DETAY HASTALIĞI BİR OKB YANİ TAKINTI HASTALIĞI MIDIR?
Detay hastalığı ve obsesif yavaşlığı olan bu şahısların sabit bir takıntıları yoktur. Fazla el yıkayabilirler fakat hayatlarını ağır bir takıntı hastalığı üzere el yıkamaya yahut tekrarlayan davranışlara adamış değillerdir. Kapıları, pencereleri fazla denetim edebilirler lakin bu hayatlarını kabusa çevirmez. Bunların asıl sorunu; bütün işlerini yanılgı yapmamak için detaya dalarak son derece titizlikle yapmalarıdır. Aslında bu bireyler ‘uyuşuk’, ‘mıymıntı’da değildirler. Kusursuzluk peşinde koşan ve detaya çok takılan insanlardır. Lakin her takıntılı, ağaca bakarken ormanı gözden kaçırır, ormandaki öbür hoşlukların farkına varmaz ve detayda boğulur. Bu yüzden de bir türlü kusursuzluğa erişemez. Kendisine de etrafındakilere de hayatı çekilmez hale getirir. Öbür taraftan detay sorununun her vakit için Obsesif Kompulsif Hastalığa (OKB) dönüşme ihtimali vardır. Hasebiyle bu bireyler potansiyel olarak OKB hastalığına yatkın şahıslardır.
DETAY HASTALIĞI YA DA OBSESİF YAVAŞLIK GENELİ ELDEN KAÇIRMAK MIDIR?
Fazla detay ile meşgul olan bireylerin her vakit geneli elden kaçırma ihtimalleri vardır. Bu nedenle kesimin genelini göremezler ve detayda boğulurlar. Bu da muvaffakiyet talihlerini tehlikeye düşürür. Şayet yönetimci mevkidelerse alttaki elemanları uygun sevk ve yönetim edemezler. Kusur yapılır korkusu ile sorumlulukları paylaşma yoluna da gitmezler. Böylelikle hem çok fazla çalışırlar hem de başarıyı yakalayamazlar.
PEKALA, MUVAFFAKİYET DETAYLARDA BÂTIN DEĞİL MİDİR?
Evet, muvaffakiyetlerin gerisinde detayları görmek vardır fakat geneli kaçırarak detaylara takılmak muvaffakiyet getirmez. Kesimin bütününü görerek detaylara nüfuz etmek değerlidir. Esasen bütünü gözden kaçırarak denetimsiz detaylara dalmak, muvaffakiyet değil, başarısızlık getirecektir.
DETAY HASTALIĞI, MÜNASEBETLERİ DE ZEDELER
Bayanları memnun etmede zahmet çeken erkekler, detaylara takıntılı olan bayanlardan uzak durmaya çalışırlar. Bir bayan, erkekte detaylara ne kadar çok dikkat ederse o kadar çok kusur bulmaya başlayacaktır. Bu da bayanın alakasında mutsuz olmasına neden olacaktır. Her detayı eksiksiz ve her ayrıntısını kendisi düzeltebilen harika bir erkek yoktur. Bu yüzden küçük detaylara takılmak münasebetin sonunu getirebilir. Bu detay hastalığı devam ettikçe insan mutsuzluktan kurtulamaz. Tabi ki, bu durumun zıddı de mümkündür. Bir bayanın mükemmeliyetçi detay takıntısı olan bir erkekle birlikte olması da birebir derece zordur. Gerçekten detayın yoğunluğu arttıkça alakanın zorluğu da artar. Elbette detaylara ehemmiyet veren erkekler bayanların güzeline sarfiyat. Lakin burada kastettiğimiz ilgiyi boğan, bunaltan detay takıntısıdır. Yoksa ilginin genelini gözden kaçırmayan denetimli detaylar, erkek olsun bayan olsun herkesin hoşlanacağı davranışlardır. Bağın bütününü dikkate almayıp küçük bir detay noksanlığında, bunu abartarak tüm yaşama mal etmek ve modülün tamamını gözden kaçırmak evlilikleri de bağları de tehlikeye atan bir öge olabilir. Bu nedenle çiftlerin harika insan olmayacağını, herkesin kusur ve kabahatlerinin olabileceği şuuruyla hareket ederek; detaylarda boğulmamaları ve hayatlarına dar açıdan değil genel perspektiften bakmayı bir davranış üslubu haline getirmeleri gerekmektedir. Bu noktadan çıkabilecek en kıymetli mevzu önemli bir birikim gerektiğidir. Çaresiz kalınan noktalarda profesyonel dayanak alınmalı ve kelam konusu durumlardan kişinin çıkması sağlanmalıdır.
