Amerika Birleşik Devletleri Cornell Üniversitesi’nden Dr. Rache M. Simmons, göğüs kanserlerinin dondurularak tedavi edilebileceğini söyledi. Tedaviye yönelik çalışmaların devam ettiğini söyleyen Simmons, “Tümörler eksi 40 derecenin altındaki kıymetlerde dondurarak yok edilebiliyor ve tedavi şu anda küçük tümörlerde kullanılıyor” dedi.
Memorial Bahçelievler Hastanesi, ‘Meme Cerrahisinde Yeni Yaklaşımlar Sempozyumu’na mesken sahipliği yaptı. Göğüs Sıhhati Merkezi’nden Prof. Dr. Fatih Aydoğan başkanlığında gerçekleştirilen sempozyumun onur konuğu, ABD’nin en itibarlı sıhhat merkezlerinden biri olan Weill Cornell Medicine’da görev yapan ve göğüs cerrahisinde milletlerarası üne sahip Dr. Rache M. Simmons oldu. Göğüs kanseri tedavisinde cerrahiyi en aza indirmeyi hedeflediklerini anlatan Dr. Rache M. Simmons, yeni geliştirilen ‘dondurarak tedavi’ yöntemi hakkında değerli bilgiler paylaştı.
DONDURARAK YOK ETME CERRAHİNİN YERİNİ ALABİLİR
‘Dondurarak tedavi’ yönteminin boyutu küçük olan tümörlerde tesirli olduğunu belirten Dr. Rache M. Simmons, ileride umut vadedecek ve önümüzdeki devirde kullanılacak olan bu metot hakkında şu bilgileri verdi:
“Bazı küçük tümörlerde, ‘dondurarak yok etme’ olarak isimlendirilen bir tedavi bulunuyor. Bu formül hakkında birtakım araştırmalar yapıldı ve sonuçları yayımlandı. Yeni bir çalışma daha yürütülüyor ve bunun sonucunda da daha fazla kullanılması öngörülüyor. Daha evvelce öteki tümörler için kullanılan dondurarak yok etme formülü bu sefer göğüs kanserlerine uyarlandı. Süreç için bir iğne kullanılıyor, 20 dakika müddette tümör eksi 40 derecenin altındaki bedellerde dondurarak, etrafında buz topu oluşturuluyor. Buz topu erirken tümör hücrelerini yok ediyor. Şu anda devam eden çok sayıda çalışma sonucuna nazaran şimdilik bu formülü seçili hastalarda kullanıyoruz. Daha fazla kullanım alanları için araştırmalar devam ediyor. Çalışma sonuçları hayli umut vaat ediyor. Dondurarak yok etme prosedürü cerrahinin yerini alabilir.”
İLAÇLA TEDAVİ ÖN PLANA ÇIKACAK
Son vakitlerde ilaç tedavilerine karşılık veren tümör oranlarının arttığını anlatan Prof. Dr. Fatih Aydoğan, “Tedavide kullanılan yeni ilaçlar var. Ameliyat öncesi kemoterapi yapabiliyoruz ve bunun yanı sıra akıllı ilaçlar kullanıyoruz. Bu ilaçların kullanımıyla birtakım tümörler ameliyat öncesinde büsbütün kaybolabiliyor. Ameliyat öncesi ilaç tedavisi ile tümörleri büsbütün kaybolan hastaların birçoklarını ameliyat ediyoruz lakin aktüel araştırmalar ‘hangi hastaları yalnızca ilaçla tedavi edelim’ üzerinde devam ediyor. Bahis hakkındaki kimi araştırmaların ön sonuçları da yayımlandı. Bu çalışma sonuçlarına nazaran seçili birtakım hastalarda muhakkak bir mühlet sonra yalnızca ilaç tedavisi düşünülecek. Bunun yanı sıra uygun hastalarda tümörleri dondurarak tedavi etme yolu de kullanılıyor” sözlerini kullandı.
TEŞHİS ALAN 5 BAYANDAN BİRİ 40 YAŞ ALTINDA
Göğüs kanserinin kadınlar ortasında en sık görülen kanser tipi olduğunu belirten Prof. Dr. Aydoğan, Türkiye’de özellikle genç yaşta göğüs kanserinin sıkça görüldüğünün altını çizdi. Meme kanseri tanısı konulan her 5 bayandan bir tanesi 40 yaşın altında olduğunu belirten Aydoğan şöyle devam etti:
“Bunun en değerli nedeni ülke nüfusumuzun batıya nazaran biraz daha genç olmasıdır. Bir öteki neden ise taramaların sık yapılmamasıdır. Sağlık Bakanlığı her ne kadar son vakitlerde taramayı arttırsa da batıda daha fazla tarama yapılıyor. Tarama yaptığımızda daha fazla tümöre rastlıyoruz. Şayet 50 yaş sonrası taramaya başlıyorsak o yaşta tümör bulunma oranı artıyor. Hasebiyle nispi olarak da oran yüksek olabiliyor. Bunun yanı sıra genetik nedenler de olabilir. Bayanlar bir kitle gördüklerinde korkuyor ve tabibe başvurmuyor. Yeni gelişen bir kitle varsa bunu çabucak kıymetlendirmek gerekiyor. Bayanlar mamografiden radyasyon ve ağrı nedeniyle çekinebiliyor. Dijital mamografide radyasyon dozunun %20-25 daha az olduğunu söyleyebilirim. Yılda bir sefer çekilen mamografideki radyasyon dozu etraftan aldığımız 3 aylık radyasyon dozuna eşit olduğunu belirtmek isterim. Ayrıyeten yeni teknolojilerde mamografinin daha az ağrılı bir süreç olduğunu bilmelerini isterim.”
– İstanbul
