İÇ Hastalıkları ve Gastroentoroloji Uzmanı Dr. Mustafa Yalçın, obezitenin büyük bir sıhhat sorunu haline geldiğini ve mide botoksunun tahlil için uygun bir alternatif olduğunu belirterek, “Mide botoksu kilo vermede bilhassa açlık hissini azaltarak diyet ve idmana yardımcı olan ve motivasyon sağlayan bir yöntem” dedi.
Obezitenin dünyanın en kıymetli sıhhat sorunu haline geldiğini ve salgın üzere görülme sıklığının artığını belirten Kent Hastanesi İç Hastalıkları ve Gastroentoroloji Uzmanı Dr. Mustafa Yalçın, kilo vermede zahmet çekenler için mide botoksunun değerli bir alternatif haline geldiğini söyledi. Obezitedeki artışın metabolik, kardiyovasküler ve kanser üzere hastalıklarla kontaklı olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Yalçın, “Obezite artarken bir yandan da bu hastalıktan kurtulmak isteyenlerin sayısı artıyor. Bu bireylerin fazla kilolarından kurtulabilmeleri için sunulan diyet, ilaç ve davranış değişikliklerinin tesirleri maalesef sonlu kalıyor. Bariatrik cerrahi (sleeve gastrektomi, bypass, gastrik bant vb) ile düzgün sonuçlar alınıyor lakin önemli riskleri yüzünden herkes tarafından tercih edilmiyor. Beşerler hem risksiz hem de daha az zahmetle olağan kilolarına dönmek istiyor. Mide botoksu bu türlü bir alternatif, uygun bireylerde mide boşalmasını geciktirme ve erken tokluk hissi sağlayarak kilo vermede yardımcı olabilen bir yöntem” diye konuştu.
Uzm. Dr. Mustafa Yalçın, mide botoksu hakkında bilinmesi gerekenleri de şöyle sıraladı: “Mideye Botilinum toksin (botoks) uygulanması, endoskopik yol ile midenin makul bölgelerine Botilinum toksin A enjekte edilmesi aslına dayanan bir kilo verdirme usulüdür. Bu teknikte mide kaslarının kasılması sonlandırılarak mide boşalma mühleti gecikir ve hastada iştah kaybı elde edilir. Botoksun öteki bir tesirini de mideden salgılanan, açlığı uyaran gyrelin hormonunu azaltarak göstermektedir. Botoks temel olarak ciltte kırışık azaltmak hedefiyle çok yaygın kullanılmaktadır ve tehlikeli bir yan tesiri bilinmemektedir. Mide botoks uygulaması ise standart bir endoskopik süreç olduğundan literatürde bildirilmiş değerli bir yan tesiri bulunmamaktadır. Kas hastalığı olanlar ve botoksa karşı alerjisi olan şahıslarda sürecin uygulanması uygun değildir. Bir de injeksiyon sırasında kanama ve mide dışına az de olsa kaçış olabilir, kanama için endoskopik tedavi, mide dışına kaçmalarda yatarak antibiyotik tedavisi gerekebilir. Mide botoksu bir ameliyat değildir. Büsbütün endoskopik olarak ağızdan girilerek yapılan bir süreçtir. Kesi yoktur. Süreç ortalama 30 dakika sürer. Hastalar, süreç esnasında anestezi doktoru eşliğinde uyutulur. Hastanede yatmak gerekli değildir. Süreç sonrası çoklukla 1- 2 saatlik müşahede kafidir. Mide botoksunda kullanılan ilacın tüm tesirinin 4- 6 ay içinde bedenden büsbütün silindiği bilinmektedir. Bu nedenle kalıcı bir hasar oluşturma ihtimali yoktur. Altı ay mühletle kişinin olması gereken kilo kadar ya da buna yakın kilo vermesi hedeflenir, bu diyet ahengi ve idman ile desteklenir. Botoks uygulaması sonrası, başlangıçta sıvı besinler alınmalıdır. Sonrası bilhassa karbonhidratlı, şekerli besinlerden uzak durulması gerekir. Bu bir diyetisyen takibinde yapılmalıdır. Süreç gerekli görülürse tesiri bittiğinde tekrarlanabilir. Sonuç olarak mide botoksu kilo vermede bilhassa açlık hissini azaltarak diyet ve antrenmana yardımcı olan ve motivasyon sağlayan bir formüldür.”
