İZMİR’in Çiğli ilçesinde 9 yıl boyunca tüp bebek tedavisi gören 50 yaşındaki Aylin Erdoğan, 14’üncü denemesinde, üçüz bebek sahibi oldu. Annelik hasreti üçüzlerini kucağına alınca dinen patoloji tabibi Aylin Erdoğan, “Bir gün bile anne olamayacağımı düşünmedim. Bu yüzden daima devam ettim. Anne olmak isteyen herkesin sonunda başaracağına inanıyorum” dedi.
13 KERE BAŞARISIZ OLDU
Çiğli’de yaşayan Aylin ve Ertan Erdoğan çifti, 9 yıllık evlilikleri boyunca çocuk sahibi olmanın hayalini kurdu. 13 kere başarısızlıkla sonuçlanan tüp bebek denemesinin akabinde gittiği hastanede 14’üncü denemede üçüz bebeklere gebe olduğu haberini alan Aylin Erdoğan, gayretiyle anne olmak isteyen herkese umut oldu. Kendisi de patoloji doktoru olan Erdoğan, 5 Aralık günü 34 haftalık ikisi kız, biri erkek olan bebeklerini dünyaya getirmenin tarifsiz memnunluğunu yaşadı. Bebeklerine Tardu, Tansu ve Tanyu ismini veren Erdoğan, “14’üncü tüp bebek denememde gebe kaldım. Maddi manevi çok yıpratıcı bir süreçti, fakat ben çok inandım. Hiçbir vakit bir gün anne olacağıma dair içimde bir kuşku olmadı. Bu yüzden daima devam ettim. Profesyoneller tarafından ‘dur’ dendi, fakat ben çok inandım ve bunun çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. İnsanın ümitsizliğe kapıldığı hiçbir hususta muvaffakiyete ulaşacağını düşünmüyorum. Anne olmak isteyen herkesin eninde sonunda anne olacağına inanıyorum” diye konuştu.
“HİSSETTİĞİM ŞEYLERİ TABİR EDECEK SÖZ YOK”
Üçüz bebeklerini dünyaya getirmenin memnunluğunu yaşayan Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Hurafelerle değil, bilimle hareket edin. Ben çok danıştım, çok sordum, çok okudum. Son çalışmaların ışığındaki takiplere kesinlikle gittim. Hamile kaldıktan sonraki süreç de çok değerliydi. Hastanenin ve doktorun âlâ seçilmesi gerekiyor. Doğumdan sonra onları kucağıma aldığımda hissettiğim şeyleri söz edecek bir söz olduğunu düşünmüyorum. Çok acı çekmeme karşın ve ağrılarım olmasına karşın her sarıldığımda apayrı bir şey hissettim. İsimlerini öz Türkçe koydum. Oğlumun ismi Tardu armağan, Tansu mucize ve Tanyu aziz manasına geliyor. Onlar benim için sahiden mucize ve armağanlar. Anne olmak için bilimsel her sistem araştırılmalı. Anne olmak isteyenler, onlara uygun olduklarını düşündükleri formülü seçip içlerine sindirsinler ve yeterli merkezlere gitsinler. Gerçekleri dürüstçe söyleyecek doktorlarla çalışsınlar. Anne olma umutlarından asla vazgeçmesinler.”
“HASTANIN İNANCINI KAYBETMEMESİ ÖNEMLİ”
Aylin Erdoğan’ın gebelik sürecini takip eden tabiplerden Bayan Doğum Uzmanı Op. Dr. Emre Canverenler, pozitif yaklaşıma dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Aylin Hanım gerek yaşı itibariyle, gerekse 14’üncü tüp bebek denemesinin sonucunda gebe kalması ve üçüz bebekleri olması sebebiyle takibimiz açısından son derece özellikli bir hamileydi. Bütün riskleri en baştan ayrıntılı biçimde kendisiyle görüştük. Bütün oluşabilecek süreçleri enine uzunluğuna konuştuk, fakat her vakit müspet kişiliğe sahip biri olduğu için gebeliğinin hoş geçeceğine kendisi inanmıştı. Adım adım tüm süreci takip ettik. Bütün tarama testlerinden muvaffakiyetle geçti. Şekeri, tansiyonu çıkmadı, down sendromu açısından rastgele bir düşünce meydana gelmedi. Olumlu yaklaşımın gebelik sürecini olumlu istikamette etkilediğini düşünüyorum. 34 hafta 3 gün sonunda kendisinin doğumunu gerçekleştirdik. Bebekler elbette yeni doğan ağır bakım müşahedesinde kaldılar, fakat oradan da sorunsuz bir biçimde çıktılar. Riskli gebeliklerde doktorların tekliflerine uyulması ve hastanın hiçbir vakit inancını kaybetmemesi hayli değerli.”
“ANNENİN OLUMLU GÜCÜ ÇOCUĞA YANSIYOR”
Gebelik sürecinde anneye oluşabilecek sıhhat problemleri açısından karşılıklı diyalog halinde anneye inanç sağlandığını söyleyen Yeni Doğan Ağır Bakım Sorumlusu Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Cem Çiçek, şunları söyledi: “Anne de tabip olması nedeniyle oluşabilecek problemleri daha evvelden iddia etmesine karşın olayı çok düzgün karşıladı. Bu bizim için çok değerli bir kriterdir. Annenin olumlu gücü çocuğa yansıyor. Bebeklerimiz üçüz olmalarına karşın, öbür üçüz bebeklere nazaran daha sağlıklı doğdular, ben de bunu annenin müspet gücüne bağlıyorum. İkisi kız, biri oğlan olan bebeklerimiz sonda prematüre bebeklerdi, biz de takibine başladık ve beşinci günde bebekler emmek istedi. Beklentimiz 14 gün içerisinde çıkmaktı ancak bebekler 5’inci günde çıkmaya başladı. Şu anda bebeklerimiz sağlıklı. Bizim için 50 yaşında bir anneden sağlıklı üçüz bebeklerin dünyaya gelmesi bir mucizedir.”
Haber Videosu
: 50 yaşındaki bayan 14. tüp bebek denemesinde üçüzlerini kucağına aldı
