İZMİR’de yaşayan Ekrem Dokuzkardeş (45), beyin damarındaki baloncuğun (anevrizma) patlaması sonucu meydana gelen kanama yüzünden şuurunun kapanmasıyla yere yığıldı. Hastaneye kaldırılan Dokuzkardeş’in patlayan damarı, kapalı anjio usulüyle kapatıldı. Prof. Dr. İsmail Oran, hastanın damarının tekrar patlama riskini ortadan kaldırdıklarını söyledi.
Ekrem ve Seval Dokuzkardeş çifti, uzun süre gördükleri tedavilerin akabinde 15 yılın sonunda tüp bebek prosedürüyle şu an 4 yaşında olan kızları Elif’e kavuştu. Hayatı boyunca fıtık ameliyatı olmak dışında sıhhat sorunu yaşamadığını anlatan Ekrem Dokuzkardeş, beyin damarında baloncuk olduğunu, 20 Eylül‘de patlayınca öğrendiğini söyledi. Dokuzkardeş, “Beynimde baloncuk patlamış, şuurum gitmiş. Beni meyyit üzere evvel ambulansla Çiğli Bölge Hastanesi’ne oradan da Kent Hastanesi’ne getirmişler. Kendime geldiğimde ağır bakımdaydım. Sakat kalmadan ömrümü sürdürmemin mucize olduğu söylendi. Birçoklarını hatırlamadığım sıkıntı günleri geride bıraktık. Allah beni minik kızım Elif’e, eşime, aileme bağışladı. Beni kurtaran tüm doktorlara, emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
PATLAYAN DAMARA KAPALI ANJİYO YÖNTEMİKent Hastanesi Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. İsmail Oran, kendilerine getirildiğinde hastanın şuurunun kapalı olduğunu, çekilen BT’sinde (bilgisayarlı tomografi) kanama görüldüğünü belirtti. Oran, “Baloncuk patlamasına bağlı beyin kanamalarını, kanamanın ölçüsüne nazaran 4 düzeye ayırıyoruz. Hastamız en berbattan bir alt 3’üncü düzeyde kanama geçirmişti. Şuuru kapalıydı, kendinde değildi. Bu tıp kanamalarda bu hastaları bekleyen süreç kabaca şöyle; hastaların yaklaşık yüzde 40 kadarını ne yaparsak yapalım kaybediyoruz. Ameliyat da olsa anjiyo yapılsa ya da ağır bakımda kalsa dahi bu süreçte bir halde kaybediliyor. Gidişatı belirleyen birkaç etken vardır. Bunlardan en değerlisi kanama ölçüsüdür. Hastamız 4 düzey üzerinden 3. düzeydeydi. Kanaması 4. düzeyde olan hastaların kurtulma talihi yüzde 10’dan azdır. Bizim hastamız sekelsiz kurtulan yüzde 10’luk, 20’lik şanslı hasta kümesine girdi” dedi. Kapalı anjiyo prosedürünün Ekrem Dokuzkardeş için uygun olduğuna karar verdiklerini belirten Prof. Dr. Oran, şöyle konuştu:
“Hasta bize geldiğinde beyin anjiyosu yaptık. Baloncuğun kapatılması gerekiyordu. Çabucak anjio sonrasında beyin cerrahlarımız Op. Dr. Mete Rükşen ve Op. Dr. Ali Akay ile konsültasyon yaptık. Kapalı yolun hastamız için uygun olduğuna karar verdik. Kasık damarından girerek anjio altında patlayan baloncuğu kapattık. Bu müdahale baloncuğun ikinci kere patlama riskini engellemeye hasebiyle hastanın mümkün yeni bir patlama halinde meydana gelebilecek risklerden müdafaaya yönelikti. Buna benzeri hastaların düzgünleşme süreci yalnızca bir tabibin elinde olan bir şey değildir. Anjio tedavisinin akabinde hastamız Anestezi ve Ağır Bakım Kliniği’ne yatırıldı. Prof. Dr. Ali Reşat Moral’ın tedavisi altına girdi. Burada gerekli tedavi ve bakımla hastamız 19’uncu günde ağır bakımdan çıktı. Bir gün serviste kaldı ve 21’inci günde taburcu ettik. Hastamızın ufak tefek hafızayla, hatırlamayla ilgili kasvetleri olsa da eski işine gücüne dönebilecek. Bu süreç 3- 6 ay sürebilir. Hastamız Ekrem Dokuzkardeş hakikaten şanslı bir hasta, yerinde ve gerçek müdahale, çok uygun ağır bakım dayanağı ile bu süreci sekelsiz atlattı. Hastamızın anjiosunda bir de patlamamış anevrizma saptanmıştı. Onu da daha sonra kapatacağız.”
